thirteen

895 71 126
                                    

Merhabalar,

Not olarak kafası karışan ya da merak edenler için, hatta okuyup ona takılmadan geçenler için de fkkdke şöyle bir açıklama yapayım;

Konuşmalarda Harry veya başka bir alfa italikse alfa sesini kullanıyor, ancak Louis'nin, sadece ona özel, italik bir konuşması olursa kastettiğim şey konuşan Louis olsa da onu Omegasının yönlendirdiğini anlatmak istemişimdir.

İyi okumalar,

×××

"Bu kısmı yapamıyorum Bay Tomlinson!"

"Geliyorum, Bayan omega."

Küçük Nelly'nin sırasına eğilirken zilin çalmak üzere olduğunu biliyordu.

Louis öğle arasından bir önceki dersteyken, öğrencilerine karşıki enerjisini hiç düşürmeden kendisinde hissettiği farklılığı düşünüyordu.

Bu farklılık asla dışa yansımıyordu, dün neydiyse bugün de oydu. Ancak kanında dolaşıp duran hareketliliği hissediyordu sanki.

Yemek yemeye dahi ihtiyaç duymayacak kadar enerji doluydu mesela.

Tuhaf bir şekilde cesaretli ve son derece de istekliydi. Ama neye?

Kendi kanı mı, yoksa kurdunun kanı mıydı hızla akıp duran?

Yıllarca pusturduğu tarafı, eşini bulmasının sonucu kilitlerini mi kırmıştı?

Yoksa artık kontrol edemeyecek düzeye mi çıkmıştı içindeki kurt?

Araya giren öğrencilerin boşalttığı sınıfta, masasına yaslanmış bir halde başını yana sallayarak düşünüp duran beynini susturmaya çalıştı. Kendini kontrol edemeyecek duruma da geldiğini sanmıyordu. Bilinçsiz bir kurtadam değildi. Ancak içinden gelen yapmak istediği şeylere de anlam veremiyordu.

Gözlerini kapatıp oflarken yaslandığı masaya yaslanan başka bir bedenle irkildi. "Benim eski Omegam ne düşünüyor kara kara?"

"Hiçbir şey Arthur, ayrıca her seferinde bana farklı sıfatlarla seslenmeyi bırak."

"Sen onu beni bir başıma bırakıp başka Alfa bulmadan önce düşünecektin."

Mavi gözlerini bıkkınlıkla arkadaşına çevirip sandalyesinde geriye yaslandı. "Bunu daha ne kadar sıkılmadan dile getireceksin peki?"

Yüzü düşünceli bir ifade alan alfa dönüp kalçasının bir kısmını öğretmen masasına yasladı. "Belki evlenene, belki çocukların olana, belki daha uzun bir vakte kadar. Yani yakandan düşmeye niyetim yok."

"Teşekkür ederim." Dedi Louis de ona ayak uydurarak alayla.

Arthur sırıtmayı bırakıp masaya biraz daha yayıldı. "Konuyu değiştirmeyi bırak da, yemek bile yemene engel olan şeyi söyle bana. Ne düşünüyordun? Ya da..." Gözlerini kısarak Omegaya eğildi. "..kimi mi demeliyim?"

Louis bir süre onun suratındaki muzip gülümsemeyi izleyip ardından dayanamayarak kendi de gülümsemeye başlamıştı. Gülüşünü büyüten alfa işaret parmağını ona doğrulttu. "Değil mi? Doğru bildim, ha? Hadi sesli söyle, kim bu beyninin içinde dolaşan şanslı kişi?"

Sessizce gözlerini kaçırmaya çalışsa da artık masaya yatar hale gelen Arthur ona pek de izin verecek gibi durmuyordu. "Louis! Söyle!"

"Alfam." Başını dikip alfaya kendini beğenmiş bakışlar atmaya başladı. "Oldu mu? Mutlu musun?"

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now