.13.

302 26 0
                                    

İlk bölümler çok acemiliğime gelmiş, kusura bakmayın geri dönüp düzenliyorum. (11/05/22)

Taehyung günün tüm yorgunluğuyla yatağında uzanmış Jhope'un bir kaç gün önce kurduğu whatsapp grubundaki yazışmaları okuyordu.

3 hafta sonrasına plan yapılmıştı ama yer konusunda sıkıntıları vardı. Bogum'un teklif ile o da çözülmüştü. Yine de susmayan grup bildirimlerini sessize aldı Taehyung, yatağının yanındaki gece lambasının da ışığını kapatıp yastığına iyice sarılmıştı ki telefonundan bir bildirim sesi daha geldi. Kayıtlı olmayan bir numaraydı.

+82****
Tae merhaba
Umarım rahatsız etmiyorumdur.

Tae:
Kimsiniz?

+82***
Afedersin
Ben Jungkook
numaranı whatsapp grubundan aldım

Tae:
Önemli değil
Henüz numaraları kaydetmeye fırsatım olmamıştı
Bir sorun mu var?

Kook:
Yo hayır sorun yok
Ben sadece seninle konuşmak istiyorum
Vaktin varmı?

Tae:
Bu saatte mi?

Kook:
Afedersin yine anlatamadım
Ben yüz yüze konuşmak istiyorum.
Lütfen reddetme

Tae:
Neden reddedeyim ki
Biz eski arkadaşız
Ama yarın çalışıyorum ertesi gün için de planım var.
Ne yapsak?

Kook:
Senin için sorun olmazsa yarın öğle aranda görüşebilir miyiz?
Çalıştığın kafeyi biliyorum
Geçen gün Sophia ile geldik o görmüş seni

Tae:
Tamam olur
Kaç gibi gelirsin?

Kook:
Ofis sizin kafeye çok yakın
Kaçta mola çıkacağını söylemen yeterli
Şimdiden çok teşekkürler

Tae:
Tamam yarın mesaj atarım o zaman
İyi geceler

Kook:
İyi geceler
görüldü

Taehyung oldukça şaşırmıştı, benimle ne konuşak ki diye düşünmek istemese de mümkün değildi. Bir kaç ay önce olsa hemen hayal kurmaya başlardı böyle bi durumda ama şimdi Bogum'a -daha doğrusu herhangi bir kimseye- ihanet etmek en istemediği şeydi. Düşüncelerini dağıtmak isterken Jungkook'un yazdığı reddetme kelimesi meşgul etmişti zihnini.

Neden onunla konuşmayı red edeceğimi düşündü acaba? Yoksa farkında olmadan ona karşı öfkeli falan mı duruyorum?

İlk karşılaştıkları günü düşündü uzun uzun.

Düğün akşamı herşey çok doğaldı.
Bugün de yeterince güleryüzlüydüm.

Zihninde bugünün tekrarını yaparken Jungkook'un beyaz t-shirtlü görüntüsü geldi gözlerinin önüne...

Son dört yılda yüzündeki sevimliliğe biraz hüzün ve yorgunluk eklenmiş belki ama tavşan gülümsemesi ve şaşırdığında kocaman olan gözleri değişmemiş, vücudu ise tanrım, kolları ve omuzları... ne yapmış bu çocuk kendine...

Taehyung düşüncelerinden kaçmak istiyordu. Gözlerini daha sıkı yumdu önce, baktı olacak gibi değil... gece lambasını tekrar açtı telefonunu aldı eline sudoku uygulamasına girip en zor seviyeyi açtı.
Zihnini boşaltmak için zihnini yormayı seçmişti uyku ona galip gelene kadar.

Bu sırada Jungkook ise kendi yatağında eve geldiği anda gördüğü masalsı görüntünün tatlı sarhoşluğu ile gecenin sonunda duyduğu gerçeklerin katran karanlığı arasında bocalayarak uykuya teslim etmişti kendini.

İkisi de kaçmak istedikleri gerçeklere rağmen özledikleri kişiyi yıllar sonra başbaşa görecek olmanın heyecanıyla doluydu.


Lütfen oy verir misiniz

Sağlıcakla kalın

Ashes of Mine - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin