.49.❗️

266 23 30
                                    

Jungkook öyle yorgundu ki heyecanlanmaya bile dermanının olmadığını hissediyordu. Saatlerdir uyumaya çalışıp başarısız olan bedeni şimdi de şiddetli bir baş ağrısına ev sahipliği yapıyordu üstelik.

Terastan odasına girip kaç kere yumurukladığını hatırlamadığı yastığını yerden alarak diğer odaya adımlamıştı.

Açık tutamadığı gözleri ile gördüğü manzara rüyada gibi hissetmesine neden olmuştu.

Taehyung az önce tek başına ortasında yattığı yatağın çarşafını hızlıca düzeltmiş ve kapıya uzak olan noktaya oturmuş bekliyordu. Açılan kapı ile sessizce içeri giren uykulu bedene gülümseyip buyur etmişti yatağına.

Jungkook'un elindeki yastığı farkedince diğer yastığı hızlıca kaldırmış, uykulu bakışların sahibi de durağını belirleyip kendini yatağa bırakmıştı. Yüzü yatağın sahibine dönük olacak şekilde iki elini yüzünün altında birleştirip zorla açtığı gözleriyle diğerinin de aynı kendisi gibi pozisyon alışını seyretmişti Jungkook.

En iyi peri masalı halt etmişti izlediği sahne karşısında.

Ve yattığı tarafta, çarşafa sinmiş Taehyung'un kokusu vardı hala.

Birazdan uykusuzluğa yenik düşeceğini adı gibi biliyordu. Girmeye yeltenmedi bile bu savaşa.

Aklında tek şey vardı, erken uyanıp Taehyung'u uyurken izlemek...

Bağ evinde aynı odada geçirdikleri gecelerin aksine burada onu, yanı başında uyurken seyredebilirdi.

Taehyung'un kırpışan göz kapaklarına bakıp kendini uykuya teslim etmeden önce sessizce ama huzurla araladı dudaklarını Jungkook;

"Tae... iyi geceler."

"İyi geceler."

O gecenin karanlığı yerini gün ışığına bırakana kadar Jungkook derin uykusundan uyanmamıştı.

Taehyung ise, gördüğü kabusla uyanmadan önce nerdeyse üç saat uyumuştu. Yetişkin, sağlıklı bir insanın sinir sistemi düşünüldüğünde tekrar uykuya dalmasının zaman alacak olması normaldi.

Tam karşısında huzurla uyuyan yüzü izleyerek gözlerini kapattığında kapısını çaldığı uyku, şu herkesin yaşadığı, bir yerden düşüyormuş hissiyle çarpmıştı kapıyı yüzüne...

Bir anda gözlerini açıp titrediğinde yanındaki bendeni kontrol etme gereği ve isteği duymuştu. Onu uykudan alıkoyan görüntü az önce gördüğü rüyanın devamı gibiydi, yalnızca bu sefer dibe çekilenin yüzü açıkça Jungkook'a aitti.

Gerçek algısını yeniden kazandığında korku zihnini henüz terketmemişti. Derin bir nefes alıp verdikten sonra yanındaki bedenin derin uykuda olduğundan şüphe etmeden yanağının kulak ve çene çizgisi yakınına kuru bir öpücük bırakmıştı.

Uykuya geri dönmeden önce Jungkook'un konusunu bu sefer kıyafetinden değil bizzat teninden çekmişti ciğerlerine.

***

Jimin'in üst katın koridorunda duvarlara vuran sesi, "kahvaltı hazııır!" şeklinde duyulduğunda güneş çoktan hakimiyetini ilan etmişti güne.

Gözlerini ilk açan Jungkook olmuştu ama yanında hareketlenen bedenle onu izleme fırsatını kaçırdığını farketmişti.

Yine de bunun için kendine kızmaya vakit bulamamıştı. Taehyung'un uyumaktan şişmiş gözlerini açmaya çalışan sevimli hali başlı başına bir sanat eseriydi çünkü.

"Günaydın."

"Günaydın."

"İyi uyudun mu?"

"Hıhı. Sen?"

Ashes of Mine - TaekookWhere stories live. Discover now