.35.

275 25 15
                                    


Günler geçmişti... Taehyung hala Yoongi'nin misafir odasında kalıyordu. Ne Yoongi ne de Jimin onun başka bir yerde kalmasına izin vermiyordu.

Jungkook, sık sık ziyarete geliyor geç saatlere kadar dördü birlikte vakit geçiriyordu.

Geçen iki hafta içinde Taehyung, babasının ölümünden sonra iki yıl düzenli  olarak gittiği psikoloğa gitmişti tekrar. İki saat süren seanstan sonra daha iyi olduğunu söylemişti onu koridorda merakla bekleyen Jimin'e.

Bir kaç gün sonra da bir kaç eşyasını almak için kendi evine gitmek istediğini söylemiş ve birlikte gitmişlerdi ama Jimin'in hiç istemese de tahmin ettiği gibi olmuş ve Taehyung evde geçirdiği yarım saat boyunca  - gerekli eşyalarını bir çantaya koyacak kadar zamanı olmuştu- kendini öyle kasmıştı ki...

Kapıdan çıkmadan önce geri dönüp eve göz attığında iki dizi üzerine çöküp içi çıkana kadar ağlamış ardından da nefes almakta zorlanmaya başlamıştı. Jimin arabaya taşıdığı çantayı bırakıp geri döndüğünde onu kapının önünde -Bogum'dan kalan kan lekesinin yakınında- atak geçirirken bulmuştu.

Onların eve gideceğini öğrendiğinden beri alt dudağını kemirerek telefon elinde bekleyen Jungkook, Yoongi'den öğrenmişti Jimin'in Taehyung'u hastaneye götürdüğünü.

Küçük bir doz sakinleştirici ve biraz oksijen desteğiyle bir iki saat sonra kendine gelmişti Taehyung. Hastane koridorunda bekleyen Yoongi ve Jungkook'un varlığından bihaberdi; kimsenin -Jimin'den başka- onu öyle görmesine katlanamazdı bir kez daha. Ancak, acilde görevli doktorun "evinize gidebilirsiniz" demesiyle yeniden ağlamaya başlamıştı Taehyung.

Taehyung'un hıçkırıkları tekrar duyulduğunda Jungkook, psikolog ile görüşmüş acilin önüne geri dönüyordu.

***
Hasta mahremiyeti demiş ve fazla detay vermemişti Taehyung'un psikoloğu ama Jungkook yalvarır gözlerle sormuştu:

"Onun için ne yapabiliriz?" diye.

Doktor da samimiyetine güvendiği ve daha önemlisi Jimin'in onayını alan bu genç adama bir kaç şey söylemişti.

"Ara ara ağlama krizleri olacaktır. Onu sakinleştirecek, rahatlatacak şeyleri bulun.  Bir de evine geri dönmek istiyor, o evi yeniden onun güvenli yeri haline getirin."

"Nasıl?"

"Ev değiştirmeyin bunu kabul etmesi zor. 'Evi' değiştirin."

"Anladım sanırım."

"İstediğiniz zaman arayabilirsiniz Bay Jeon."

Tecrübeli doktor samimi ve babacan bir tavırla gülümseyip kartını uzatmış sonra da yavaş adımlarla uzaklaşmıştı koridorda.

***

Acilin önünde geldiğinde Taehyung'un tekrar ağladığını duyan Jungkook, bu sefer dayanamamıştı. Agresif ama kararlı adımlarla girmişti içeri, Jimin'in başında beklediği yatağa yaklaşıp Taehyung'un kızaran gözlerine dikmişti gözlerini.

"Müsade eder misin Tae?"

Taehyung şaşırmış gözlerle sorgularken neye müsade etmesi gerektiğini, Jungkook ellini uzatmıştı ona 'gel' der gibi ve Taehyung da bir elini Jungkook'un avucuna yerleştirdiğinde aniden bedeni yataktan ayrılmıştı.

Jungkook kucağına aldığı bedeni, onları izleyen onlarca göze aldırış etmeden taşımıştı hastane koridorunun sonundaki geniş balonun en ucundaki banka kadar.

Kucağında olduğu süre boyunca omzuna sarılı elleri ile ona tutunan bedeni yavaşça banka yerleştirmiş ve kendisi de yanına oturarak sarıp sarmalamıştı kollarıyla. Bir eli onu sıkıca sararken, bir eli nazikçe okşuyordu saçlarını ve onun sevdiği bir kaç melodiyi mırıldanıyordu sadece onun duyacağı şekilde.

Ashes of Mine - Taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن