.66.

121 13 1
                                    

"Tae! Oğlum! Telefonun çalıyor. Hadi uyan artık!"

Taehyung kolunun altında bir kısmı toplanan pikeden zor da olsa kurtulup az ötesinde kısık sesinden çok titreşiminin sehpanın yüzeyinde yarattığı gürültüyle kendini belli eden telefonuna uzanmış ve ekranda gördüğü isimle kafasını tekrar yastığa bırakmıştı.

"Efendim canım." Sesi yeni uyandığını istese bundan daha çok belli edemezdi.

"Tae? Yeni mi uyandın güzelim?"

"I-ıh hala uyuyorum."

"Ben... ımm... evden çıktım da şimdi..."

"Ne!"

Taehyung başının dönmesine neden olacak kadar hızlı kalkmıştı ayağa. Bir yandan dehşetle annesine bakarken bir yandan da telefonun diğer ucundaki kişiye mantıklı bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Jungkook, evden çıktım dediğine göre birazdan orda olurdu ve Taehyung bırakın kahvaltı hazırlamayı yüzünü bile yıkamadığını şimdi idrak edebiliyordu.

"Bir şey lazım mı diye sormak için aramıştım aslında..."

"Bir şey mi lazım mı mı?"

"Güzelim... erteleyebiliriz istersen..."

"Erteleyebiliriz mi?"

Taehyung mutsuz bir ifade ile sadece duyduğu kelimeleri sesli şekilde ve anlamsızca tekrarlarken annesi durumu farkedip, kendisine doğru bakan ama görmeyen oğlunun dikkatini çekmeyi başararak neredeyse hazır olan masayı ve pişmeye devam eden bir kaç şeyi göstermişti. Tüm bunlardan ziyade Taehyung'u rahatlatan şey tecrübeli kadının yüzündeki 'sorun yok, her şey kontrol altında' bakışıydı kesinlikle.

"Yok... şey... evet yani hayır. Ertelemeye gerek yok. Ha-hazır her şey."

"Tamam öyleyse, ben yarım saate orda olurum güzelim."

Jungkook, sevgilisinin uyuyakaldığını anlamış ve aynı şekilde Bayan Kim'in kahvaltıyı hazırladığını tahmin ediyordu bu nedenle her zamankinin aksine sevgilisine çıkan yolu bu sefer yavaş almaya karar vermişti.

Taehyung ise telefonu kapattığından emin olduğunda orta çaplı bir çığlık armağan etmişti annesine.

"Anne neden uyandırmadın beni? Kook gelmek üzere."

"Endişelenme her şey hazır."

"Ama her şeyi tek başına hazırlamak zorunda kaldın."

"Bana bak! İlk defa misafir ağırlamıyorum ben!"

"A-ama ilk kez..."

"Evet ilk kez sevgilinle tanıştırıyorsun beni..."

Bayan Kim son cümlesini söylerken yeni uyanmış oğlunun dağınık bedeninde aşağı yukarı gezdirmişti bakışlarını. Genç olanın mesajı alması için aynı annesi gibi, annesinin baktığı bedenine bakması gerekmişti şiş gözleri ile. Duş alması ve hazırlanması gerektiğini anladığında ise acı bir aydınlanmayla açılmıştı gözleri kocaman.

"Hadi sen hazırlan, mutfakta herşey hazır zaten, ben de şuraları toparlayayım."

Ellerini oğlunun omuzlarına atıp onu banyoya doğru yönlendirirken yüzüyle de Taehyung'un az önce içinde uyuduğu dağınıklığı işaret ediyordu.

Taehyung belki de hayatının en hızlı duşunu almış ardından aynı hızla üstünü değiştirmişti. Vaktini en çok alan şey kesinlikle kıyafet seçimiydi çünkü rahatlıktan vazgeçmezken ev için abartılı olmayacak bir şıklık oluşturmak kolay olmamıştı. Yirminci dakikanın sonlarında hala tam kurumamış saçları ile odasından çıktığında annesi oğlunun kırmızı yanaklı görüntüsünü imalı bir gülümseme ile karşılamıştı.

Ashes of Mine - TaekookWhere stories live. Discover now