.42.

222 22 47
                                    


Jimin, önce Taehyung'un hazırladığı volovanı bir gurme titizliği ile incelemiş sonra da aç bir öğrenci edasıyla ağzını doldurmuştu, bir yandan da annesinin haklı şikayetlerini dostuna iletiyordu.

"Arayı çok açmışsın, bugün gelmezsen kulağından sürükleyerek getirmemi söyledi haberin olsun."

"Çok haklı ama, ne zamandır erteliyoruz Bayan Park'ın geleneksel ziyafetini."

"İyi madem, şu sezonu da bitirelim de gideriz bize."

"Jimin! Dökme demedim mi!"

İkilinin kaçıncı kez tekrarladıklarını bilmeden ve umursamadan seyrettikleri friends bir kez daha durdurulmuştu.

Jimin mutfak masasında unuttuğu telefonun çalışı ile öyle hızlı kalkmıştı ki koltuktan Taehyung dökülenlere söylenmekte geç bile kalmıştı.

"Efendim sevgilim!"

Taehyung, Jimin'in bilinçli tonlaması ile gözlerini devirmişti. Biricik dostu, koltukta yarattığı dağınıklığa gerekçe sunuyordu aklısıra.

"Nasılsın güzelim? Sesin çok enerjik geliyor."

"Yoongi kurtar beni aşkım, bu alçak kaplan hem beni kobay olarak kullanıyor hem de bana evini temizletiyor..."

Jimin'in dudaklarını büzerek kelimeleri uzata uzata konuşmasına Taehyung 'nankör!' diye tepki verirken, telefonun diğer tarafında Yoongi içten bir kahkaha patlatmıştı.

"Gününüzün güzel geçiyor olmasına sevindim. En azından benim gibi tavşan kılıklı goril sakinleştirmek zorunda kalmıyorsun."

"Neden sevgilim senin günün güzel geçmiyor mu?"

"Kesinlikle çok güzel geçti ve geçiyor bebeğim merak etme, sadece Kook yeni öğrendiklerini hazmetmesi biraz uzun sürdü haliyle, o kadar."

"Beklenmedik bir şey değildi değil mi?"

Örtülü konuşuyorlardı. Jimin devir işlemlerinin nasıl gittiğini deli gibi merak ediyordu ama aynı odadaki beden nedeniyle soramıyordu. Taehyung'a belli etmeden işlerin sorunsuz çözüldüğünü anladığında ise yine Taehyung'a belli etmeden rahatlamış, sevinmişti.

"Hıı hı. Jimin bak ben ne diyeceğim, akşam planınız yoksa yemeğe çıkalım dördümüz. Yeni bir mekan açıklmış, çok övüyorlar; ortaklığı konuşur ve kutlarız hem belki."

"Sevgilim anneme söz verdik, birazdan bizim eve geçeceğiz. Ne zamandır ihmal ediyoruz bizimkileri ben de, Tae de."

"Anladım güzelim. O zaman yarın akşam yapalım ne dersin, olur mu?"

"Bana uyar, Tae'ye sormam lazım."

"Sen zahmet etme sevgilim, burda sabırsız bir adet tavşan var kaplanını davet etmek isteyen."

Telefonuna bildirim sesi geldiğinde Taehyung, Jimin'e 'nankör' diye çıkışmış ve hemen ardından da onun döktüğü kırıntıları temizlemeye başlamıştı.

Jungkook'tan gelen mesaj ile tüm dikkatini kendi telefonuna verdiğinde diğerinin telefondaki konuşmalarını duymamıştı bile.

Kook mesajda akşam birlikte yemek yemeyi teklif ediyordu, 'bir süprizim var sana' diye de eklemişti.

Tae:
Akşam Jimin'in annesine söz verdik
😔

Kook:
Ah şimdi hyungu duydum.
Yarın akşama ne dersin? Jimin tamam dedi sanırım.

Tae:
😆
Tamam o zaman yarın akşam görüşürüz.

Kook:
Görüşürüz.
☺️

Ashes of Mine - TaekookKde žijí příběhy. Začni objevovat