.19.

240 22 6
                                    

Bir önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun. Taehyung'u anlamak için küçük ana minik izler var.

Taehyung taksiyle geldiği büyük evin bahçe kapısından girerken, bu büyük ev için bile büyük olan bahçeye ve eve yakın konumda bulunan havuza baktı.

"Ne güzel bir yer yaşamak için. Bogum'un ailesi ziyan ediyor bu güzelliği" diye geçirdi içinden.

Bogum dizlerinin az üstünde biten şortu ve havai desenli tshirtü ile gerçekten yakışıklı görünüyordu. Ama Taehyung'un zihni hala gecenin etkisindeydi.
Ne uyandığında ne de takside buraya gelirken derinlemesine düşünmemişti. Neden Bogum'du rüyasındaki canavar? Tam kaşlarını sorgularcasına çatmaya hazırlanıyordu ki Bogum kucağına alıp ayaklarını yerden kesmişti.
"Hoşgeldin sevgilim! Seni burda görmek ne şeref ne büyük mutluluk!"
"Abartma canım."
Bogum'un abartılı oyuncu halleri Taehyung'un yüzünü güldürmüş ve bir süreliğine de olsa kara kanatlı düşünceleri savuşturmuştu zihninden.

Bogum, kucağından indirdiği sevgilisini elinden tutup kendi önüne çekmiş ve arkasındaki nefis yemeklerle dolu kahvaltı masasının önüne geçirmişti.
Taehyung'un sırtına dayadığı göğsü ile, ellerini beline atmış, yanağından öpmüş ve sızlanarak konuşmuştu;
"Çok acıktım bebeğim."
"Bogum bunlar sadece ikimiz için mi doğru söyle içerde birileri mi var?" Taehyung çocukça sıralamıştı cümlelerini.
"Bebeğim kuş kadar kaldın. Bak bugün çok uzun bir gün olacak, bizimkilerin partilerini bilirsin... hem yüzeceğim de diyorsun. İyi yemen lazım."
"A-ah şuna bakın ya masaldaki cadı gibi seni önce besleyip sonra yiyeceğim demiyor da..."
"Bogum karşısındakine mutlu bir şaşkınlıkla bakarken kocaman ıslak bir ısırık kapmıştı yanağından "İyi fikrimiş!" dedikten hemen sonra.
Taehyung yarı ciddi yarı oyuncu "Yanağımı ıslattın" diye kızarlen Bogum'a, masadaki yerlerine oturmuşlardı bile.

Birlikte kahvaltı yaparken, uzun uzun sohbet etmişlerdi; yaz okulundan, ortak oldukları fabrikanın işlerinden, akşamki partiden, havadan sudan, ordan burdan...

Taehyung sadece konuşarak güzel vakit geçirebildikleri için çok mutlu olmuştu. Bogum'un imaları, temas çabaları yoktu, kendini git gide daha rahat hissediyordu bu yabancı evde.

Sabah erkenden yaptıkları kahvaltıdan sonra Bogum Taehyung'a önce bahçeyi gezdirmiş ve akşamki parti için yapılacakları anlatmıştı.
"Jhope organizasyon ve yemek şirketindekilerle birlikte saat 3 gibi geleceğini söyledi sanırım Yugyeom da olacak yanında diğerleri de 4- 5 gibi gelmeye başlarlar. Sana içeriyi de gezdireyim sonra istersen havuz sefana başlarsın güzelim."
"Olur."

Üç katlı evin içi de dışı da gerçekten çok güzeldi.

Bogum Taehyung'u kendi yatak odasına çıkarmıştı.
"En üst katta bizimkilerin odası var oraya çıkan kapıyı kapattım kim ne yapıyorsa bu kattaki odaları kullansınlar artık."
"Hahh ben de nerde kaldı bu sapık Bogum diyordum"
"Aşk olsun bebeğim genciz biz her partide illa yaramazlık yapanlar çıkar. Ne yani bahçede yada salonun ortasında yarı çıplak yiyişenleri görmeyi tercih mi edersin?"

Taehyung verecek cevap bulamayınca omuzları silkmişti sadece. Elindeki çantayı kapının yanına bıraktığında Bogum'un odasını inceliyordu.
"King size yatak ha" diye geçirdi içinden..
Bir yandan da Bogum'un devam eden imalarına cevap veriyordu
"Ay kes! düşünmesi bile iğrenç."
Bogum, "sekse iğrenç diyemezsin" diyerek ona doğru bir iki adım atmıştı. Taehyung geri adım attığında masaya çarpmış daha fazla kaçamamış ve karşısındakinin onu kucağına alıp kaldırmasıyla kalçalarını masanın üstünde bulmuştu. Bogum masaya oturttuğu Taehyung'un şaşkınlığından istifadeyle hafif ayrık duran bacaklarının arasına kolayca ilerlemiş ve iki elini şekilli kalçalarda gezdirirken vakit kaybetmeden dudaklarına yönelmişti.

Ashes of Mine - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin