.31.

295 26 21
                                    


Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun

İki sevgilinin Jungkook'u afallamış bir halde lobide bırakıp gözden kaybolmasının ardından nerdeyse bir saat geçmişti.

Yoongi kendi evinin kapısını şifreyi girerek açmış ve elini sırtına yerleştirerek Jimin'i önden yürümesi için yönlendirmişti. Jimin her ihtimale karşı ekstra sessiz olmaya çalışırken evin içinde yankılanan yumuşak melodik sesle ilerlemeden durup Jungkook'un şarkı söyleyişini dinlemişti şaşkınlıkla. Yoongi sevgilisinin bu şaşkınlığıyla duyduğu tanıdık sesi ve şarkıyı farkettiğinde dudaklarını tek tarafa kıvırıp bilmişçe gülümsemişti.

Medyadaki şarkıyı dinleyebilirsiniz
OneRepublic - All Fall Down
Jungkook'un şarkının yükseldiği yerlerde çoşkusunu içinde yaşadığını ve şarkı yavaş söylediğini farzedin lütfen

If ever your world starts crashing down
(Eğer dünyan çökmeye başlarsa)
Whenever your world starts crashing down
(Ne zaman dünyan çökmeye başlarsa)
If ever your world starts crashing down
(Eğer dünyan çökmeye başlarsa)
That's where you'll find, find me
(Bulacağın yer orası, beni bul)
Lost till you're found
(Bulana kadar kayıp)
Swim till you're drown
(Boğulana kadar yüz)
Know that we all fall down
(Hepimizin düştüğünü bil)
Love till you hate
(Nefret edene kadar sev)
Strong till you break
(Kırılana kadar güçlü)
Know that we all fall down, we all fall down
(Hepimizin düştüğünü bil, hepimiz düşeriz)

İkisi de salonun girişine ulaştıklarında tüm gecenin tek huzur dolu ve bir o kadar da huzur veren anına şahitlik edeceklerdi içleri titreye titreye.

Yaklaşık bir saat önce

Jungkook lobide tek başına kaldığında tereddüt etmeden, daha önce birkaç kez geldiği yeni eve gitmek için asansöre binmişti. Üç tarafı aynayla çevrili olan kabinde ona saatler gibi gelen kısa zamanda kalp atışlarının hızlandığını hissediyordu.

Taehyung'un yukarıda, birazdan gireceği evde olduğunu bilmek bir an için heyecanlanmasına neden olsa da Jimin'in gitmeden hemen önce söylediği şey endişe seviyesini katlıyordu.

"Panik atak..." demişti Jimin.

Neden panik atak geçirmişti ki Tae, neler oluyordu hayatında, onu ne üzüyordu bu kadar.

Daha birkaç saat önce Jin'den dört yıl önce yaşananları öğrenmişti. Bogum ile Taehyung'un ilişkisini yanlış anladığını farketmesi bir yana, bir de babasını kaybedişini ve sonrasında yaşadığı zorlukları tek tek dinlemişti. Hassas hatta kırılgan olması çok normaldi ama bugün panik atak geçirmesinin nedeni neydi. Jungkook, Taehyung'un hayatına dahil olmak istediğini hissetti iliklerine kadar.

"Dört yıllık olmasa bile, süren bir ilişkisi var Bogum ile, saygı duymalıyım buna. Onu uzaktan sevmeye alıştım zaten. Ama bu kadar yakınındayken hayatından bu kadar uzak olmak canımı yakıyor. Arkadaş olarak da olsa hayatımda olmalı. Tae benim için çok değerli. O benim çocukluğum, ilk aşkım, kendimi kabul edişim, kendimi sevişim... "

Jungkook'un düşünceleri kendini ikna etme yolunda neredeyse sese kavuşup dudaklarından fırlayıverecekti. Asansörden inmeden hemen önce aynadaki yansımasında kendi gözlerine bakıp içinden geçen cümlelerini dışından onaylamıştı.

"Hıı hı evet öyle."

Şifresini bildiği kapının açılmasıyla sessizce içeri girmişti. Salonun aydınlatması düşük seviyedeydi ve perdeler sonuna kadar açılmıştı. Oldukça yüksekte olan daire ile tüm şehri yıkayan yağmur keyifle izlenebiliyordu. Taehyung'un misafir odasında yattığından emindi. Yoongi'nin bu yeni evi büyük bir salon, oldukça büyük bir amerikan mutfak, iki yatak odası ve bir çalışma odasıyla bekar evinden ziyade biraz daha zorlansa bir 'aile evi' olabilecek büyüklükteydi.

Ashes of Mine - TaekookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant