.20.

237 25 0
                                    


Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun 💕

Bir saatten daha kısa bir sürede az önce boş olan bahçenin şimdi iki uzak köşesinden birinde son teknoloji ses sistemiyle donatılmış bir dj masası, diğer köşesinde ise başında iki görevlinin bulunduğu dumanı henüz yoğunlaşmamış mangal ekipmanlarının olduğu bir masa vardı. Bahçenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş çeşitli atıştırmalılarla dolu uzunca iki masa ve en az onlar kadar uzun çeşit çeşit alkol şişesi ve farklı içeceklerle dolu başka bir masa vardı. Yüksek kokteyl masaları insanların ayakta durması için planlanmış ama sandalyelerle çevrili oldukça geniş bir masa da ihmal edilmemişti. Onun dışında havuzun şezlonglarla dolu çevresine renk renk armut minderler de eklenerek oturma alanı genişletilmişti.

Taehyung bir saat gibi kısa bir sürede yapılan bu düzenlemelerle ilgilenmeye çalışırken yine zihnini oyalamaya çalışmıştı. Sorsanız kaçmıyordu zihninden ama işte en alasıydı yaptığı da kaçmanın. Üstelik sadece düşüncelerinden değildi kaçışı saatler boyunca yapacağı gibi son bir saattir aynı bahçe içinde Bogum'dan da kaçıyordu.

Sonraki yarım saat içinde peşpeşe gelen arabalardan inen gençlerle hem bahçenin biraz dışında kalan otopark alanı hem de bahçe hızla dolmuştu.

Bogum parti mekanının gerçek sahibi olsa da Jhope ile ev sahipliği konusunda anlaşmıştı. Yani partide gerçek ev sahibi Jhope ve Yugy idi. İki uyanık bu organizasyonu okudukları bölüm itibariyle proje ödevine çevirmişlerdi.

Taehyung, Yoongi ve Jimin ikilisi gelene kadar, farklı masalardaki bir çok arkadaşıyla sohbet etmiş yine de hiç bir masada uzun süre kalmamıştı. Bogum bir süre ortalıkta gözükmese de bulduğu ilk fırsatta kalabalığın içindeki tedirgin sevgilisinin yanına ulaşarak elini beline atıp sahiplenici tavrını sergiliyordu ve Taehyung da her seferinde belli edemediği rahatsızlığı ile sabredebildiği bir kaç dakikadan sonra değişik bahaneler ve yüzündeki gülümseyen maskesi ile uzaklaşıyordu ordan ve ondan...

Jimin'in Taehyung'dan gelen "Nerde kaldınız? Gel artık! Sana ihtiyacım var" mesajına "Yoldayız birazdan orda oluruz" diye karşılık vermesinin üzerinden dakikalar geçmişti. Jin ve Namjoon ikilisinin yanında olmasaydı o dakikalar Taehyung için çok daha yavaş ve zor geçebilirdi.

Bogum elindeki telefonu cebine sokuşturarak gelmişti sohbet eden üçlünün yanına, Jin ve Namjoon'a hoşgeldiniz derken, elini yine sevgilinin beline atacaktı ancak Taehyung'un -yine- kaçacağını düşündüğünden bu sefer beline değil koluna atmıştı, yine tüm sırtını sahiplenerek. Taehyung yüzünü ona dönerken kendini biraz geri çekerek kolunu kurtarmış, konuyu değiştirerek temastan kaçındığını gizlemeye çalışıyordu.

"Bir sorun mu var Bogum?"
Bogum anlamaz gözlerle baktığında devam etti Taehyung, "...sürekli telefondasın da."
"Şirketten aradılar iki kere, bir de yan villaya çok gürültü gidiyormuş da onunla ilgilendim."
Taehyung olan biteni dinlerken Jhope gelmişti hızlı adımlarla yanlarına.

"Bogum dış kapıda birileri var, izin evraklarını gösterdim ama mülk sahibini bizzat görmek istediler."
"Tamam geliyorum."
Bogum "Hemen dönerim bebeğim" derken küçük ama gösterişli bir öpücük bırakmıştı sevgilisinin omzuna.
Taehyung kibarca gülümserken gizlediği acı dolu bakışları Jin'e yakalanmıştı.

Jin ne kaşlarının çatılmasını ne de yüzünün buruşmasını engelleyememişti. Çok fazla acısına şahit olduğunu küçüğünün mutsuz olmasına dayanamıyordu. Namjoon'dan uzaklaşarak yuvarlak masanın etrafında bir iki adım ilerlemiş, küçük olana yaklaşmış ve masa örtüsünü sıkan elini tutmuştu.
"İyi misin?"
Taehyung'un dudakları titremişti Jin'in sorusuyla ve bakışları dolu doluydu... Büyük olan, her an ağlamaya hazır olduğunu anlamıştı.
"Şşş... sakin ol, burda değil..." sessizce konuşmuş sonra en yakındaki masada takılan arkadaşlarıyla gülüşen Namjoon'a dönerek "ben bi lavaboya gidiyorum"demişti.
"Tae bana yerini gösterir misin canım?"
Taehyung Jin'in yapmak istediğini anlayarak başıyla olur işareti yapmış ve yan yana yürümüşlerdi içeriye kadar.

Ashes of Mine - TaekookWhere stories live. Discover now