.64.

167 18 9
                                    

Geldiğinden beri sadece deliler gibi Yeontan'ı seven Jimin, minik bedenin kendini kurtarıp yumuşak yatağına yerleşmesi ile sonunda yüzünü Taehyung'a dönmüş ama bu sefer de minik köpeğin ne kadar sevimli olduğundan bahsetmeye başlamıştı.

"Hani barınaktan alacaktın Taetae? Görünce sevimliliğine dayanamadın mı yoksa?"

"Aslında ben almadım. Kook'un hediyesi."

"Yaaa çok romantik... derhal detayları istiyorum!"

"Bugün sizinle yemek yemek için beni almaya gelmişti, o zaman getirdi ve..."

Taehyung, Jungkook'un Yeontan'ı verirken aralarında geçen dialogu anlattığında Jimin haliyle ilişkilerinin bu şekilde başladığını düşünmüştü. Taehyung'un amacı gerçeği çarpıtmak falan değildi ama öncesinde olanları nasıl anlatacağını bilmiyordu.

"Ahh... Tam Jeon Jungkook'luk bir hareket. Adam ilişkiye bile birlikte köpek sahiplenerek başlıyor."

"O ne demek Jimin? Yanlış olan bir şey mi var?"

"Yanlış değil tabi ama... nasıl desem... insanlar önce sevgili olur, biraz zaman geçer, birlikte yaşamaya başlar ve sonra birlikte hayvan sahiplenirler falan..."

"Birlikte yaşamak mı?"

"Hıı hı. Birlikte. Aynı evi paylaşmak, aynı odayı, yatağı falan hani..."

Jimin'in amacı Taehyung'un her an ciddileşmeye meyilli modunu yükseltmekti. Konuşmaya devam ederken eğleneceklerini düşünüyordu.

"Ay utandın mı sen? Kızardın mı?"

"Yaahh..."

"Sen daha şimdiden böyleysen... ilişkiniz ilerledikçe bana hiç bir şey anlatmazsın!"

Bir önceki cümlesinde bebek sever gibi dudak büzerek konuşurken şimdi de kollarını göğsünde birleştirmiş trip atarcasına yandan bakıyordu Jimin.

Utanıp kızaracağını biliyordu Taehyung'un ama her mimiğini tanıdığı dostunun yüzünde ilk defa gördüğü yabancı hareketler ve inatla etrafta dolaşmaya devam eden gözleri Jimin'in kaşlarını çatmasına neden olmuştu.

"Ne o? Dur bakayım... bir şey var sende. Evet ve bana anlatmıyorsun!"

Taehyung bir yandan gülümserken bir yandan da alt dudağının köşesini ısıtıyordu ve komik ama anlam dolu bir görüntü çıkmasına neden oluyordu. Jimin'in bu sahneyi izledikçe az önce sevimlice büzülen dudakları şimdi öfkeli bir şekle bürünmüştü.

"Kim Taetae! Hemen şimdi her şeyi anlatıyorsun yoksa seni..." on parmağını da karşısındakinin bedenine doğru pençe gibi uzatmıştı Jimin. "... seni bayılana kadar gıdıklarım!"

Önce bol kahkaha ve 'yeter tamam dur' sesleri yankılanmıştı Taehyung'un salonunda sonra da kısa bir süre nefesinin normale dönmesini beklemişlerdi ikisi de

"Biz bu kronoloji meselesini pek uygulayamadık sanırım..." diye cümlesine başladığında Jimin hayretle ve pürdikkat dinlemişti gerisini. Taehyung'un anlatamadığı detayları irdelerken bir hayli eğlenmişti de.

"Vay be! Bi de bana yavaş dersin."

Jimin o gece ve bir kaç gün daha Taehyung ile uğraşmaya devam etmişti ama onlar adına ne kadar mutlu olduğu da her halinden belliydi.

***

Taehyung ve Jungkook için ilk günler çok hızlı geçmişti. Her fırsatta soluğu birbirlerinin yakında alıyorlar, diğer insanların yanında birbirine kenetli parmaklarını ayırmadan geziyor; başbaşa kaldıkları ilk anda ise birbirlerinin dudaklarında soluklanıyorlardı. Öpücüğü başlatan Taehyung olduğunda masumca dokunup kaçarken, Jungkook ilk adımı attığı her seferinde sevgilisinin dudaklarını emmeden duramıyor; Taehyung da bu sıcak ve yoğun teması karşılıklıksız bırakmıyordu.

Ashes of Mine - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin