8

593 54 6
                                    

Merhabalarr... Burada olan herkese keyifli okumlar... 😍

"durunu nasıl"

"önemli bir şeyi yok efendim. Kurşun baldırı sıyırmış sadece. Gerekli müdahaleyi yaptık zaten"

"neden uyanmadı hala"

"birazdan uyanır diye tahmin ediyorum"

"etme uyandır sabrım kalmadı" gözlerim işlevini yerine getiremeden kulaklarım ondan önce atak yapmıştı. İki erkek sesi dolarken kulaklarıma yavaşça gözlerimi de devreye soktum.

"efendim uyanıyor" gözlerim loş odada algısını toplamak için canla başla savaşırken biranda gözümün önüne gelen yüzle irkildim.

Neredeydim. Bu kimdi. Kalbimin deli gibi çarpışı kulağıma gelirken yavaş yavaş görüntülerde gelmeye başlamıştı. Kaçırılmıştım. Demir yüzünden kaçırılmıştım. Bu da suratıma o hayatımı kaydıran tokatı atan şerefsizdi.

"günaydın prenses hazretleri biran hiç uyanmayacaksın sandım" tamamen kendime gelirken hızla elimle boğazını tuttum. Gözleri şaşkınlıkla açılırken kendime doğru sertçe çekmiştim yüzünü..

"kimsin sen"

"nesin sen Allah aşkına suikastçi falan mı. Bu ne hareketler. Sanki karşımda bir prenses değil de suikastçi var" pişmiş kelle gibi gülmesini görmemle elimin baskısından etkilenmediğini anlamam gecikmemişti. Gücüm çok düşüktü ve bu beni sinir ediyordu. Kendimi zayıf hissetmenin siniri damarlarıma dehşet bir kan pompalarken kafamı geriye yatırdığım gibi hiç beklemediği bir şey yapıp kafamı o pişmiş kelle gibi sırıtan çirkin suratındaki yamuk burnuna geçirdim. Odaya acı kükremesi yayılırken burnunu tutup geriye doğru savurmuştu kendini.

"sakın beni hafife alma piç kurusu" yataktan kalkmak için hamle yapmamla şaşkınca beni izleyen doktora baktım ne var dercesine. İki elini havaya kaldırıp kenara çekildi benim ilgim yok dercesine. Gözlerimi devirmiştim.

"ulan orospu sana müsamaha gösterdikçe bokunu çıkarıyorsun. Gelin lan buraya bağlayın şunu sandalyeye. Domuz gibi maşallah " içeri iki tane izbandut girerken ayağa kalkmamla yaralı bacağım nereye dercesine kendini belli etmişti. Acıyla inlerken içeri giren iki hayvan kolumdan tutup sertçe çekti beni. Bedenim sandalyeye oturtturulduğunda çırpınsam da karşı koyamamış ellerimi iplere teslim etmiştim.

"anca böyle başa çıkabilirdiniz zaten benimle çapsız herifler" diye alayla tısladım. Karşımdaki salak burnuna bastırdığı peçeteyi çekip sinirle bana baktı.

"o güzel suratında ağzınla burnunun yer değiştirmesini istemiyorsan sus bence. Vadenin sonuna geldin çünkü"

"hayatını kaydırıcam senin piç kurusu. Bu yaptığının bedelini lime lime ödeticem sana"  alaylı bakışlarla beni izlerken sinirle ellerimi kurtarmak için ipleri çekiştirdim ama başarılı olamadım. Başarısızlığım karşısında gözlerimi beş saniye kapatıp sakin olmak için kendime izin verdim.

Yalandan çırpınmanın alemi yoktu onlar açmadan bu iplerden kurtulamazdım. Eforumu boşa harcamamaya karar verip çırpınmayı kestim. Keşke hemen saldırmasaydım belki bağlamazlardı beni de kaçacak bir yol bulurdum. Zaten başıma ne geldiyse hep bu tez canlılığımdandı.. Piç herif yanıma gelip yüzüme doğru eğildiğinde suratına tükürmemek için zor tuttum kendimi. 

"inan savaşmana hayran oldum ama bu burnun hesabını sorucam sana " demesiyle beklemedim bir hamle yapıp elini sertçe yanağıma indirdi. Acıyla yüzüm yana düşerken son anda çığlığımı yutmuştum. Kanın metalik tadı ağzıma gelse de onu sinir etmek için gülerek başımı yüzüne çevirdim.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now