59- +18

570 35 3
                                    


Herkese keyifli okumalar.. 💖

+18 bölümle başlıyor uyarmadı demeyin :)

Sabahı, gözlerimi yavaşça açarak karşılarken dikkatimi dışarıda öten kuşlar ya da cam tavandan gözüken gökyüzü değil boynumda gezen dudaklar, bacağımı tüy kadar hafif bir şekilde okşayan sıcak sert el ondanda ziyade bacaklarım arasında sert bir şekilde kadınlığım boyunca uzanan sıcak erkekliği çekmişti.

"güzelim" demirin boğuk sesi kulağıma gelirken elimi arkaya atıp parmaklarımı saçlarına daldırdım. "günaydın"

"çok güzel aydı gün" dememle kadınlığım boyunca uzanan erkekliğine sürtündüm utanmazca. Ne utanacaksam sanki.. Dün gece zaten dananın kuyruğunu koparmıştık.

Yaptığımla kulağıma dayandığı dudaklarının arasından boğuk, sert bir inleme dökülürken çoktan ıslanmıştım bile. Hoş hiç kurumuş muydu ki?

"yapma" dese de onu tabi ki takmadım. Zaten onun istediği de ağzından dökülen değildi. Bunu bacaklarımın arasında duran küçük titanından gayet iyi anlıyordum.

"çavuş uyanmış" diyip kıkırdadım. Onunda boğuk kıkırtısı gelirken kulağıma saçını okşadım yavaşça..

"sor bakalım çavuş hiç uyudu mu" bu dediğiyle bu sefer gür bir kahkaha patlattım.

"hiç komik değil yavrum hem de hiç değil. Ergen bebeler gibi bir saniye bile inmedi. Hoş ona da suç bulamam ki.. Kollarımda tüm güzelliğiyle çırılçıplak bir hatun yatıyor, kadınlığıyla da benim çavuşa harika bir yuva oluyor" demesiyle yüzümü ona döndürüp hımm diye inledim ve o güzel dudaklarına yapıştım.

Kesinlikle bundan daha güzel güne başlama rutieli olamazdı.

"O zaman çavuşu biraz yoralım da yorgun düşüp uyusun" diye hazla inleyince gözleri karardı. "itiraz etme iyiyim" araladığı dudaklarına parmağımı koyup itiraz etmesine izin vermedim.

"sızı yok mu hiç" vardı ama katlanılmayacak bir şey değildi ve ona söyleyerek huzursuz etmek istemedim. Sorduğu soruya başımı yavaşça iki yana sallayarak cevap verdim. Gözleri ışıl ışıl oldu anında.

"o zaman çavuşa müsaade" demesiyle attığım kahkaham, beni ters çevirdiği gibi yüzümü yastığa gömüp kalçamı sertçe hava dikmesiyle kaybolup gitmişti. Yüzüm yastığa gömülü kalçam ise elleri arasında havada dururken olduğum pozisyon dehşet bir titreme yolladı vücuduma. Hele üstüme doğru yatıp kulak mememi sıcak dudaklarıyla çekmesi...

"acıdığında dur de senin için ne koşulda olursa olsun dururum sakın unutma bebeğim tamam mı" demesiyle hızla başımı salladım. Aldığı cevaptan memnun bir şekilde dikilendi ve arkamda dizlerinin üstündeki pozisyonuna geri döndü.

Bir elini sırtımdan yavaşça sürterek saçlarıma getirip parmaklarına saçlarımı doladı. Hazla başımı arkaya atarken kalçama sert ama acıtmayacak şekilde inen tokatla sesli bir inleme koy verdim. Şuan bile boşalabilirdim.

"demir"

"ağzından duymak istediğim tek kelime adım olucak" diye emir verdi. Hızla başımı salladım. Bu emir veren hali bile hazla doldurdu içimi..

Biranda içime iki parmağını iterken dediği gibi sadece demir diye dinlemiştim. Zaten hazdan ve beklentiden bulanan aklıma başka bir şey demekte gelmiyordu.

Bir süre parmaklarını içimde hareket ettirip beni iyice ıslattı ve kendi istediği kıvama geldiğime kanaat getirdikten sonra ise geri çekti. Bedenini üstüme yatırıp az önce içimde olan parmaklarını ağzıma ittiğinde itirazsız kabul ettim. Kopkoyu olmuş gözlerine baka baka parmaklarını yalamam onda öyle bir etki yaratmıştı ki hırlayarak geri çekildi ve erkekliğini girişime dayandığı gibi hızla içime itti. Hissettiğim acı ve dolulukla çığlık attım.

ASYA (TAMAMLANDI)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant