14

584 44 6
                                    

Herkese iyi okumalar.. 🤩🤩

"iyi misin" hastanenin önüne gelmemizle gözlerimi binaya diktim.

"bilmiyorum." gerçekten bilmiyordum. Üzgün müydüm değil miydim bilmiyordum.. Haberi aldıktan sonra sadece içime bir sıkıntı oturmuştu. Son konuşmamızda o sözleri söylememiş olsaydı belki daha iyi olurdum ama o söylediği şeylerden sonra birazda olsa sanki kalbim ona karşı yumuşamıştı.

Elimin üstüne hissettiğim temasla Demire döndüm. Sıcacıktı elleri benim soğuk ellerime tezat.

"ne olursa olsun, aranızda her ne geçmiş olursa olsun onun baban olduğunu unutma" demesiyle burukça gülümsedim.

"sen baban için aynı şeyi söyleyebilir misin"

"benim durumum farklı"

"babamın, senin babandan farklı olduğunu sana düşündüren ne ki? Neler yaptığını bilmiyorsun. Senin babandan tek farkı annemi yavaş yavaş öldürmesi sadece." dememle bir şey dememişti. Ne diyebilirdi ki.

"git hadi sen" elimi elinden çekmek istedim ama bırakmadı.

"Çok fazla etrafında bulundum. Bu meselelerden dolayı birlikte görülmememiz lazım seni riske atmamak için güzelim. O yüzden ben kalamıyorum ama mert burada olacak. Eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa hiç çekinme söyle o hemen halleder"

"Gerek yok demir kalmasın o da. Bir şey olursa ben hallederim. Herkes buradadır zaten mert'e gerek kalmaz"

"Olsun. En azından bu şekilde yanında olabiliyim. İçim böyle daha rahat eder. Lütfen" demesiyle sen bilirsin anlamında omuz silktim. "İşlerimi halledip hemen dönücem zaten"

"iyi yolculuklar sana gidiyim ben artık" elimi çekip tam kapıyı açıcaktım ki tekrar elime dokundu. Ne oldu dercesine tekrar döndüm ona. Çenemi tutup yavaşça yüzümü iyice kendine çevirdi. Temasıyla içimden tatlı bir titreme geçip gitti.

"ne oldu" dememle yanağıma sıcak dudaklarını bastırdı. Gözlerimi kapadım. Bir süre çekmedi dudaklarını. İyi gelmişti.. Şuan o hastaneye girmek değil onunla eve gitmek ve ona sarılarak durmak istiyordum.

"mesaj attığımda ya da aradığımda lütfen dönüş yap bana. İtalya yarım saat uzaklıkta değil her an atlayıp gelemiyorum" demesiyle gülümsedi. Ben de karşılık verdim.

"bakarız"

"avukat" kızar tonda çıksa da sesi aksine muzipti.. "sen beni öpmeyecek misin" tekrar kapıya atak yapmamla bu sefer dediğiyle durmuştum. Gülerek döndüm ona.

"hayır tabi ki de" dememle yüzü düştü. Aşırı tatlı gözüktüğünün farkında mıydı acaba..

Ben hayır desem de üzerime doğru eğildi. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken yanağını dudaklarıma yapıştırdı. Gür kahkaham aramızda patlasa da çekmemişti kendini.

"öpene kadar gitmem"

"o zaman hiç öpmeyeyim" diye fısıldayınca yüzünü yüzüme çevirdi ve aşırı tatlı bir şekilde güldü. Şuan aşırı dudaklarına yapışasım vardı ama tuttum kendimi. Kontrolümü yitirme aşamasına gelmemiştim daha Allahtan.

"inan hiç gitmek istemiyorum. Yanında kalmak istiyorum" diye o da fısıldadı. Kalbim dediği şey karşısında hızla çarparken elimi yanağına koyup kendime çektim ve dudaklarıma dayalı yanağına sertçe bir öpücük bıraktım.

"ohh" diye iç çekmesiyle gülerek yanağına vurmuştum hafifçe.. Ne yapıyorduk neden ve nasıl bu haldeydik hiç bir fikrim yoktu ama çok üstünde durmadım.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now