Keyifli okumalar... 💜
"ay demir dur"
"ne oldu güzelim" merdivenlerin ortasında durmamla bana döndü.
"nasıl gözüküyorum" dememle haylaz bir gülüş kondurdu yüzüne
"Neee"
"harika bir sevişmeyin ortasından çıkmış gibi görünüyorsun bebeğim" demesiyle edepsizliği karşısında şaşkınca ona baktım.
"sen cidden çok edepsizin"
"az önce biraz gösterdim edepsizliğimi ama daha üst level için zamanımız var" demesiyle koluna indirdim bir tane. Onu merdivende bırakıp hızla inerken gülerek peşimden geliyordu. Sinir şey.
Hızla tuvaletlerin olduğu yere gelip içeri girdim. Allahtan kimse yoktu. Gözüm aynadaki yansımama giderken cidden tam da dediği gibi ateşli bir sevişmenin ortasından çıkmışım gibi gözüküyordum. Bu görüntüm az önce olanları aklıma getirirken istekle vücudum titemişti.
Kendine gel salak.
Hızla suyu açıp boynuma, yüzüme çarptım. Karmakarışık olan saçlarımı düzeltip dağılan rujumu sildim. Şimdi birazda olsa insana benzemiştim. Son kez kendime bakıp dışarı çıktığımda demiri telefonla konuşurken bulmuştum.
"Türkiyedeyken beni sürekli arama demedim mi sana. Tam olarak neyi anlatamadım ben" diye tıslamasıyla tam dinlemek için gizlenecektim ki biranda bana dönmesiyle yakalandım.
"seni sonra ararım." telefonu kapayıp cebine koydu.
"kimdi"
"italyadan önemsiz bir telefon" elimi büyük elinin içine alırken yüzüne şüpheyle baksamda bana gülümseyip yemek salonuna çekiştirdi. Harika kahkahaların geldiği salondan içeri girmemle az önceki konuşmayı çoktan unutmuştum.
"nerdesiniz ya" mine muzurca yüzüme gülerken kes şunu dercesine kaşlarımı çattım. İçkisinden keyifle bir yudum alıp sırtını yamanın göğsüne yaslandı. Kimseye bakmadan yerime geçtim. Hiçbirinin imalı bakışlarını çekmek istemiyordum ve çok şükür ki onlarda bir atak yapmadı.
Erkekler iş üzerine kendi aralarında sohbete başlarken biz de kızlarla konuşmaya başlamıştık. Her ne kadar demir, yırtmacımdan açıkta kalan bacağımı hafifçe okşayarak dikkatimi bozsada konuşmayı iyi götürüyordum..
"ne zaman dayımlarla yüzleşicez" dedim konuşma oraya kayınca.
"yarın geçelim diyorum. Ne kadar uzatırsak o kadar kötü olur."
"yarın geçemeyiz çok sevgili babama aile yemeğine katılacağıma dair söz verdim" dememle lina şaşkınca bana bakmıştı.
"sen ve babama yemek için söz vermek. Hasta mısın"
"cidden ya nerden çıktı o" diye tek kaşı havada bana baktı nehir.
"dava için babam bana gerekli videoları verdi ya işte o da karşılık olarak yemeğe gelmemi istedi. Ben de mecbur kabul ettim."
"desene yarın akşam eğlence var"
"sanırım senin işin benim babama bu durumu açıklamamdan daha kötü. Üzüldüm sana ponçiğim" diyip güldü mine.
"saol ya porsuk" dememle yaman "oy benim porsuk karım" diyip minenin yanağına sevgi dolu bir öpücük bırakırken mineden koluna sert bir darbe yemişti. Hiç etkilenmediğini şirince gülerek belli ettiğinde ben de güldüm haline.
"desene bizden daha kötü durumda olanlar var sevgilim"
"hiç sorma aşkım. Bu hayatta tanışacağın en korkunç insan bence agah amca" diyip burun kıvırdı. Bence haklıydı. Karşılıklı güldük.
YOU ARE READING
ASYA (TAMAMLANDI)
ספרות לנערות~aşk gerçekten her şeyi affedecek kadar güçlü bir duygu muydu? ~ ~~~~~ "bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım sayın Karakurt" "Arkandan kalkmam işkillendirmesin diye bekledim ama ancak bu kadar sabredebildim sayın Akbelen" yanıma gelip belimden tuttuğ...
