76

335 34 0
                                    

Herkese keyifli okumalar... 🦋

Bazen bazı sözleri kulaklar duymak istemez ve onlara sağır olmak ister.. Bizi üzen, yoran, kahreden kelimelere sağır olmak, sadece mutlu şeyleri duymak isteriz ama oluyordu işte. Bu istediğimiz olmuyor her şeyi eğer sağır değilsek duyuyorduk. Tıpkı şuan da o korkuç sözleri barındıran cümleyi duyduğum gibi..

"demir" titreyen sesimle sevdiğim adamın adını zikrederken sesime vücudum da eşlik etmiş deli gibi titremeye başlamıştım..

"ne oldu" elimden düşen telefonu lina son anda yere düşmeden kaptı, titreyen bedenimi ise Esra abla kolları arasına aldı. Lina telefonu kulağına koyup "alo.." dedi ama yanıtsız kaldı ki hiç tepki vermedi.

Gözleri olayı anlamak için bana dönerken elinden telefonu alıp bu sefer ben demir diye bağırdım ama duyduğum tek şey etrafta koşan ayak seslerinin çıkardığı boğuk seslerdi.

Deli gibi ağlamaya başladım o an. Demir.. Kocam vurulmuştu..

"abla sakin ol ve ne olduğunu söyle hadi" lina beni hafifçe sarsınca yaşlı gözlerimi ona çevirdim.

"demir.. Demir vuruldu. Kocam" diye inlememle gözleri şokla açılırken hemen telefonu eline alıp birini aradı.

"mert.. Sen yanında değil misin.. Vurulmuş öyle diyor.. Tamam haber et bize hemen" lina telefonu kapadı ben daha çok ağladım. İçime öyle bir yangın düşmüştü ki ben şuan nasıl hala küle dönmemiştim bilmiyordum..

"yanında değil mi"

"değil ama haber edicem dedi. Biraz sakinleş hadi."

"ne sakinleşmesi ya sana ne dediğimi duydun mu sen. Demir vuruldu. Her yerden silah sesleri geldi" bağırarak, hızla ayağa kalktım. Ama o bundan daha çok bebeğe dikkat ederek "dikkat et bebeğe bir şey olucak" diye bana kızsa da onu takmamış hızla çıkışa yönelmiştim. O an telefonum yine çalmaya başladı.

Telefonumu elinde tutan linaya doğru "kim" diye panikle atılmamla "numara var sadece" dedi. Hızla elime alıp açtım.

"yavrum" açmamla demirin sesi gelirken karşıdan, sesini duymamla içime serpilen soğuk suyla birlikte kapının yanındaki pufa son anda kendimi atabilmiş "demir" diye hıçkırmıştım. "iyi misin."

"iyiyim güzelim" dedi ya ben tekrardan küllerimden doğmaya başladım..

"demir bey vuruldu diye biri bağırdı" diye feryat ettiğimde hemen "önemli bir şey değil güzelim kolumu sıyırdı sadece. İyiyim ben. Telefon elimden düştü bulamadım o yüzden buradan aradım" diye olayı açıklamaya çalışıp beni rahatlatmaya çalıştı ama ben onu görmeden asla rahatlayamazdım.

"esra abla montumu getir hemem" dememle Esra abla hızla merdivenlere atılırken "hangi hastahaneye geçiyorsunuz. Geliyorum hemen" dedim. Demir her ne kadar gelme diye ısrar etse de tabi ki dinlememiş Esra abla montumu getirdiği gibi evden dışarı hışımla çıkmıştım.

Yol boyu demirin beni rahatlatan cümlelerini dinlemiş ruhum onunla birlikte sakinliğe kavuşmuştu. Az önce duyduğum cümleyle ruhumu teslim etme noktasına gelirken çok şükür şimdi gayet keyifle gülüyorum.

Demir daha fazla yorulmasın diye telefonu kapadım ve ona kavuşmayı bekledim.

Yollar sanki daha da uzarken elimi karnıma atıp güzel kızımızdan güç aldım gidene kadar.

Biran ona bir şey oldu diye öyle korkmuştum ki... Ama çok şükür küçük bir sıyrık demişti. Tabi beni endişelendirmemek için de demiş olabilirdi, gidince görücektim.. Yol boyu linanın beni telkin eden sakin sesiyle ve bebeğimle iyice sakinleştim.

ASYA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin