ASYA (TAMAMLANDI)

44

Herkese keyifli okumalar.. 💜🚀

Karşımdaki görüntüye kahkahalarla gülerken iki şapşal kollarını göğüslerinin üzerinde bağlamış sinirle bitirmemi bekliyordu.

"cidden şimdi yırtıcam ağzını he. Sus da bir açıklama yap. Neden bu haldeyiz" diye sinirle çıkışan sedatla zorla kendini durdurdum ve onlara bakıp gülmemeye çalıştım.

"abla" bir kez daha patlamamla bu sefer lina çıkışmıştı.

"tamam tamam" diyip derin bir nefes alarak kendimi sakinleştirdim ve kara çarşaf içindeki lina ve sedata baktım. Linanın elinde bebek arabası içinde de oyuncak bir bebek vardı ve bebek kaçırma timim cidden aşırı komikti.

"ne bu halimiz. Allah aşkına bir açıklama yap cidden son raddemdeyim" diyen linaya döndüm. Dudağım dişlerimin esiri olurken aşırı strestlenmiştim.

"sakın bağırmayın ve çok tepki vermeyin. İnan yapmanız gerekiyor yoksa asla böyle bir şey yapmazdım."

"ne yapıcaz söyle artık."

"bebek kaçırıcaz" dememle ikisinin de gözleri şokla açılırken son anda ağızlarını kapadım bağırmamaları için. Otopark boştu ve ses aşırı yankı yapıyordu ve biz zaten yeterince ses yapmıştık. "şimdi dikkatlice beni dinleyin" dememle onlara olayı hızlıca anlattım. Olayı duymalarıyla ortam biraz daha yumuşarken son kez planın üstünden geçip hızla incinin odasına çıktım. Hala kapıda üç tane izbandut vardı.

"rutin kontrol" dememle ağzımdaki maskeyi daha da yukarı çekerken "içeride zaten bir hemşire var" dedi. Sen istedin bir göz Allah verdi iki göz tabiriyle aklıma gelen şey üstüne gözlerim ışıldadı.

"içeride bir hemşire daha olması benim olamayacağım anlamına gelmez. Yeni doğan bebeğin idaresi zordur. Herkes işini yapsın beyler. Müsaadenizle" demem üstüne kaşları çatılsa da kapıyı açtı paşam. İçeri girmemle iki kadında bana dönmüştü.

"nasılsınız İnci hanım" dememle İnciden önce diğer hemşire atlayıp " ben burayı hallediyorum sana ihtiyaç yok diğer ihtiyacı olanlara bak sen" demesiyle gerginlikle terleyen ellerimi pantolonuma sürttüm. Kusura bakma canım ama burası benim alanımdı ve senin de burada olman bana yollanan bir hediyeydi..

"kimsenin ihtiyacı yok bana maalesef. O yüzden ben de burada duriyim"

"gerek yok" diye sinirle çıkışınca inciyle gözlerimiz kesişti. Bu ne gerginlikti yahu. Ama senin burada olmana benim gerçekten ihtiyacım var demek istesem de sustum..

"emin misin bana ihtiyacın olmadığına. Biraz cazgır bir bebek o" dememle İnci gülerken sehpanın üstünde duran vazoya yavaşça parmaklarımı doladım. İnci ne yapıyorsun dercesine kaş göz yaptığında sadece 5 saniye içimden saymış sonra da vazoyu hemşirenin kafasına vurmuştum.

"Asya ne yaptın" yere yığılan hemşireyle elim ayağım titrerken korkuyla kısık bir şekilde bağıran inciye baktım. Cidden ne yapmıştım ben. Hızla kadının nazını kontrol ettim. Sadece bayıltmak istemiştim ve çok şükür ki elimin ayarı vardı.

"sorun yok. Sakin ol. Kapıdaki koruma içeride hemşire var diyince, hızlı bir plan yaptım. Onun kılığına gireceksin bu yüzden bunu yapmak zorundaydım" dememle İnci kocaman gülümsedi. "Ne.. şapşal seni burada bırakacağımı mı sandın. Başka planım vardı ama bu daha iyi oldu. Onun burada olması sadece bizim için büyük bir şanstı ve ben de bunu kullandım.. Kalk çabuk hadi çok oyalandık. Soysal gelmeden çıkmamız lazım." dememle hızla kalktı. "yavaş ol bir yerini acıtma. Çabuk dediysem de başımıza iş açma"

"iyiyim ben korkma. Asya iyi ki karşıma çıktın" demesiyle hızla bana sarıldı. Ben de onu sıkıca sardım.

"evet iyi ki çıkmışım. Cazgırın anası" dememle gülmeye başladı. "hadi hadi yeter bu kadar sonra sarılırız. Bunun için uzunca vaktimiz var. Soyalım şu kadını yardım et" dememle hızla işe koyulurken 10 dakika içinde inci hemşire, hemşire ise İnci olmuştu. "geçir şu boneyi kafana. Maskeyi de gözünün altına kadar çek. Sakin ol ve çıkarken bir şey sorulursa konuşma ben cevap veririm" dememle hızla başını salladı.