12

562 49 8
                                    

Herkese keyifli okumalarrrr 😎

Arabanın içinden bangır bangır gelen telefon sesi, araba motorlarının gürültüsü, kornaların acı çığlıkları... Hepsini duyuyordum ama oturmuş sadece put gibi denize bakıyordum. O fotoğraflar gözümün önünden gitmiyordu.. O kanlı fotoğraflar gözümün önünden bir saniye bile gitmiyordu.

Demir yapmıştı.. Hepsini demir yapmıştı.. Delirecektim. Nasıl böyle bir şey olurdu. Keşke babamın iddiaları doğru çıksaydı da o fotoğraflardakilerin suçlusu demir olmasaydı.. Diğerlerinin yine bir kıvırışı olurdu ama cinayetler..

Sadece anlayamadığım nasıl kendini bu kanıtlar karşısında aklayabildi de dışarıda elini kolunu sallayarak geziyordu. Babamın elinde bunlar varken içeride olmamayı nasıl başarmıştı. Tam onu öğrendim merakım gitti derken üstüne yeni eklenen sorularla başladığım yere tekrar dönmüşüm. Sahi başlangıç yerimden tam olarak ne zaman uzaklaşabilmiştim ki..

Yanağımdan bir damla yaş daha düşerken sinirle sildim. Bir katili sevecek değildim.. Bir katilin arkasından ağlayacak hiç değildim. O fotoğrafları gördükten sonra tüm düşüncelerim, umutlarım tersine dönmüştü. İçimde yeşeren demir sevdasını kalbimi sökmek gerekirse dahi yapacaktım.. Bu saatten sonra onu aklayacak tek bir kelimem bile olmazdı. Olamazdı..

Babamda cenkte haklıydı.. O kötü bir adamdı ve ben onu içimde hep savunmuş olsam da  bu saatten sonra olmazdı.. Parmak izi bulundu yazısını okuduktan sonra olmazdı.. O fotoğrafları gördükten sonra olmazdı. Sinirle gözyaşlarımı silip önüme düşen saçlarımı geriye ittim..

Telefonumun sesi dur durak bilmezken öğrendiklerimim ağırlığı altında ruhsuzca yerimden kalkıp arabaya yöneldim.

"efendim"

"neredesin kız sen delirdik burada aklını mı yitirdi sen ya. neden bakılmıyor o telefona he. Nasıl bu kadar sorumsuz oldun sen anacım. sen bizi tezden yaşlandırmak mı ist.."

"sedo bir dur Allah aşkına"

"ne duru kız neredesin sen iyi misin. Allahım ömrümden ömür gitti yine başına bir şey geldi diye aptal." aptal diye öyle komik bağırmıştı ki kendimi tutamayıp güldüm. Düşüncesizlik etmiştim ve haklıydı ama aklım bende değildi ki..

"iyiyim, sahildeydim. Biraz hava almak istedim sadece neden bu kadar alevlendin ne oldu ki "

"Ne mi oldu 2 saattir sana ulaşmaya çalışıyoruz. Başına bir şey geldi sandık daha ne olsun"

"iyiyim sedom hem geliyorum zaten birazdan"

"çabuk gel hava kararacak birazdan" demesiyle telefonu kulağımdan çekip saate baktım. 6.30.. 3 saattir burada mıydım cidden.

"tamam" diyip telefonu kapadım. Kendimi yavaşça arabanın içine atarken gözüm yan koltukta dağınık bir şekilde duran kağıtlara gitti. Hızla onları toparladım. Elime kardeşinin dosyasını alırken onu aşırı merak ettiğimi şimdi fark ediyordum.

O da yakışıklı bir adama benziyordu. Gözlerimi fotoğrafından alıp bilgilerinde gezdirdim.

Doğum :1996/23/08

Doğum yeri: Sicilya /İTALYA

.

.

.

Dosyasında pek bir hareketlilik yoktu. Üniversite okumamıştı ve Karan Kılıçaslan adında bir arkadaşının da ortağı olduğu Vegas'ta bir gece kulübü ve kumarhane işletiyordu. Gözüm kumarhane kelimesinin üstünü çizerken babasıyla bir bağı olup olmadığını merak etmiştim ama ona dair bilgi yoktu. Sanırım onu da Karan adındaki arkadaşıyla ortak bir şekilde işletiyordu. Üstünde çok durmadım. Demir gibi babasının işlerine burnunu sokmuşa da benzemiyordu. Dosyaya göre gece hayatının içinde sakin bir hayatı suçsuz bir geçmişi vardı. Merak ettiğim kadar bir esprisi yoktu kardeşinin.. Sıkıntıyla dosyayı koltuğa sertçe bırakırken babasının dosyasını evde okumaya karar vermiştim. Zaten kafam öyle doluydu ki okuduğumu da doğru düzgün anlamıyordum.. O yüzden çırpınmanın bir anlamı yoktu. Zaten eskisi kadar ilgimi de çekmiyordu demir hakkında öğrendiklerimden sonra. Görüntüler tekrar gözümün önüne gelmeye çalışırken yüzümü buruşturup arabayı çalıştırdığım gibi hızla yola soktum. Ama eve girme düşüncemin aksiyle evin tam tersi yola girdim. Onu görmek istiyordum. Ona hesap sormak istiyordum. Onun yüzüne katil diye bağırmak istiyordum, çünkü kalbimin hala ihanetine uğruyordum.. Sinirle elimi kalbime vurdum. Gözyaşlarım yine benden izinsiz akarken görüşümü bulanıklaştırmıştı. Ne kadar savunmasızdı ki kalbim daha ne olduğunu, neci olduğunu bile doğru düzgün bilmediğim bir adama bu kadar kısa sürede vurulmuştu. Sinir oluyordum ona. Bu konuda sürekli bana ihanet ediyordu.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now