45

335 38 0
                                    

Herkese keyifli okumalar...🧚🏻‍♀️

Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum. Hastahanenin girişinde durmuş şuurumu kaybetmişcesine dikiliyordum. Adım atamıyor asyama gidemiyordum. Göreceklerimden, duyacaklarımdan öylesine korkuyordum ki bu korkuyu hayatım boyunca hiç yaşamamıştım.

Son kez..

Onun için bu saatler son kez ise benim içinde son kezdi. Aldığım bu nefesler son kezdi..

Biranda omzuma çarpan bir omuzla kendime geldim.

"pardon beyefendi" diyen ince sese dönmedim. Beni kendime getirdiği için ona asıl ben teşekkür etmeliydim. Sevdiğim kadının belkide son saatleriydi ve ben burada korkak gibi dikilmiş ilerleyemiyordum. Kendime geldim. Ayaklarım hızla resepsiyona beni götürürken resepsiyondaki kadın yüzümde ne gördü bilmiyordum ama şaşkınlıkla gözleri açıldı.

"as.. Asya akbelen" diye fısıldadım. Sesimi bulamıyordum. Yüreğime kor gibi oturan ateş beni benden alıp götürmüştü. İlk defa zayıf bir adam olduğumu iliklerime kadar hissediyordum. En güçlü olmam gereken yerde zayıflıktan eriyordum.

"özel katta. 8.kat 12.oda" demesiyle ellerimi resepsiyon masasından çekip derin bir nefes aldım. Yönüm asansörler olurken kendime güç vermeye çalışıyordum. Güçlü olmalıydım. Benim amazon kızım savaşırdı. Bırakmazdı..

Nasıl olmuştu? Mert neredeydi de asyama zarar gelmesine izin vermişti? Kim yapmıştı? Kim yaptıysa onu bulacak tek bir nefes daha içine çekmesine izin vermeyecektim.

Asansörün kapıları iki yana açılırken tam karşıdaki duvarın köşesinde akifi, koltukta oturan lina ve sedatı, onların yanında da yamanın sardığı mineyi görmüştüm. Minenin omuzları sarsılıyordu. Ellerim titremeye başladı. Gözüm korkuyla yoğun bakım camının oraya giderken elleri arkasında bağlı put gibi duran agahı görmüştüm.

Hala hayattaydı. Asyam savaşmaktan vazgeçmemişti. Derin bir nefes çekerken içime, yumduğum gözlerimi linanın çığlığı geri açtırmıştı.

"senin ne işin var lan burada" biranda üstüme sinirle koşarak gelen linayı görmemle olduğum yerde kaldım. Son yaptığım şeyden sonra sadece asya değil herkes bana kan kusturacaktı biliyordum. "ne işin var burada he. Ne yüzle buraya geldin sen. Yüzsüz" yanıma gelmesiyle yumruk yaptığı elleri göğsüme inerken kıpırdamadan sinirini çıkarmasını bekledim. Onun siniri geçmeden buradan bir adım atamazdım. Biliyordum.

"lina sakin ol" yaman yanımıza gelip linanın acımasızca göğsüme inen sert ellerini zapt etmeye çalışırken gözlerim diğerlerine gitti. Agah dışında hepsi bana bakıyordu. Gözlerim akifle kesiştiğinde burada olmaman gerekiyordu dercesine başını olumsuzca iki yana salladı.

"yüzsüz. Senin ne işin var diyorum burada. Hangi yüzle geldin sen he. Karının karnını ovuşturmaktan zaman bulupta buraya nasıl geldin. Ne hakla buraya gelirsin. Şerefsiz" gözlerim linaya inerken sinirden kıpkırmızı olmuş, yaşlarla yanakları ıslanmış yüzüne baktım.

"lina. Bırak beni. Şimdi değil. Onu gördükten sonra"

"sen asla onu görmiceksin şerefsiz herif" demesiyle agah yanımıza gelip linayı çektiği gibi aldı.

"Kes şunu lina" diye kükremesi katta korkunç bir yankıya sebep olmuştu.

"Kes mi? Bunun ne yaptığını biliyor musun sen he? Ablama ne yaptığını, onu ne hale getirdiğini biliyor musun sen baba? "

"yeri burası değil. Her şeyin bir yeri zamanı var" diye sinirle çıkıştı. "ablan ne halde görmüyor musun derdimiz bu mu" demesiyle lina sinirle kollarını babasının ellerinden kurtardı.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now