53

343 44 1
                                    

Herkese keyifli okumalar..

"asya kendine gel ilaçların yanında mı. Cevap ver" herkes biranda bağırıyordu ama hiç kimseyi duyamıyordum. Kıpırdayamıyordum. Ben ne yapmıştım. Ben ne bok yemiştim. Demir.

Şiddetle suratıma inan tokatın acısı beni kendime getirirken demir diye çığlık attım. Kollarımdaki eller sıklaştı ve beni sertçe sarstı.

"kendine gel" Yaşlarla bulanıklaşan bakışlarım kollarımı sertçe tutan nehire giderken ruhum bende değildi sanki. "ilaçların burada mı"

"ça..çant..am" dememle cem hızla çantama atılıp ters çevirdi. İlaç kutum masaya düşerken içinden hangisi olduğunu bilmediğim bir ilacı alıp demirin ağzına itti. Demir...

"demir" dehşet bir titreme vücuduma girdiğinde şuurum gitmiş gibiydi. Kendime gelip kalp krizine sürüklediğim sevdiğim adama gidemiyordum. Ben ne yapmıştım. Ağlamalarım şiddetle atarken etrafımı saran kollar yüzünden hareket edemedim. Zaten hareket edecek ferim yoktu bir de üstüne kollar eklenmişti tam kısıtlanıp kalmıştım.

"mert gir koluna hadi hastahaneye götürelim" cemin şiddetli bağırışıyla mert hızla demirin koluna girdi ve o çökmüş koca bedenini ayağa kaldırdılar. Ağlamaktan görüşümün iyice düştüğü gözlerimle ve olduğum yerde kaskatı kalmış bedenimle demiri çıkarmalarını izledim.

"Asya kendine gel hadi. Ne olur. Bak bir şey yok"

"demir" ağzımdan dökülen kelime kalbime hançer olup saplanmıştı resmen. Onu acıtayım derken az daha öldürüyordum. "demir" tekrar şiddetli bir ağlama esir alırken beni sertçe kolumdan çekilip ayağa kaldırıldım.

"kendine gel" diye bağırdı lina.

"lina ben naptım"

"Bunu sorgulamak için hem geç kaldın hem de sırası değil kendine gel" diye bağırdı. İrkilerek kendime gelirken kolumu tutan elinden kurtulup kapıya koştum ama güç kalmayan bedenimle kapıya ulaşamadan yere kapaklandım.

"Asya" evrenin sesi sararken ortamı hızla yanıma gelip kolları arasına aldığı gibi kaldırdı bedenimi.

"Demir. Demirin yanı" diye zorla konuştum. Bir daha da ikiletmedi. Hızla bedenimi arabaya sürükledi ve hemen yola çıktık.

"lina merti ya da cemi ara nereye gittik.."

"cem'in çalıştığı hastahaneye gidiyorlardır. Beşiktaş'a sür ben yolu tarif edicem." diye evrenin sözünü kesti ve başını iki koltuğun arasından öne uzatıp bana baktı.

"lina ben ne yaptım"

"evet sen naptın. Bu gerçek mi. Az önce yaşadığımız gerçek, ya duyduklarımız. Neler oluyor abla"

"lina sırası değil iyi değil ablan"

"Sen hiç konuşma asıl. Nasıl bu kadar ileri gitmesine izin verdin. Tamam ben de intikam diye yandım ama bu. Bu çok"

"gerçek değil" diye ağlayarak söylendim. "evlilik gerçek değil"

"O cüzdan ne o zaman"

"köstebek yaptı." diye bağırdım. O gün şirketten çıktığımızda yanına gitmiş ona yaptırmıştık. O kadar gerçeğe yakın yapmıştı ki demir araştırsa dahi girdiği bilgilerle köstebeğin hazırladığı sahte bilgilere ulaşacak ve gerçekten beni evli olarak görecekti. Sadece ona sert bir son ders vermek istemiştim ama asla, daha olayın başında böyle bir şeyin olabileceğini hesaba bile katmamıştım. Evren, bana yapılsa kalpten giderdim derken onu dikkate almamıştım bile. Ağlamalarım şiddetlenirken nasıl bu kadar ileri gittiğimi izah edemiyordum kendime. "demir" diye bir kez daha inlememle lina omzumu sıktı.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now