56

346 41 0
                                    


Herkese keyifli okumalar...

Banyodan gelen su sesiyle gözlerimi açmıştım. Gözüm eşsiz deniz manzarasına giderken hemen elimin yanında yatan truvayı yavaşça okşamaya bağladığımda kızım sanki bunu bekliyormuş gibi keyifle mırıl mırıl sesler çıkarmaya başladı. Güldüm onun bu tatlı haline. 

Dün gece o kadar huzurlu uyumuştum ki.. Demirin kollarında sanki dünyanın en huzurlu yerimdeymişim gibi hissetmiştim. Bu huzur sabah gözlerimi açtığımda hala devam ediyordu. O kadar güzel bir histi ki bir daha bu hissi kaybetmek istemiyordum. Kaybetmemek için de her şeyi yapacaktım. Buna kararlıydım. Bir kez daha aramıza bir şeyin girmesine müsaade etmeyecektim. Buna demir de müsaade etmeyecekti emindim.

Bir süre suyun sesi eşliğinde manzarayı izledim. Her ne kadar yanına girip onunla banyo yapmak istesem de daha o cesareti içime sokamamıştım. Ağırdan almak gibi bir niyetim yoktu. İkimizde çocuk değildik ve gerçekten de ona karşı bedensel bir açlık hissediyordum. Ama yine de banyoya girip o kadarda hızlı gitmenin zamanı da değildi. En sonunda su sesi kesilirken yavaşça ayağa kalktım ve banyo kapısına gittim.

"gelebilir miyim sevgilim müsait misin" dememle gel bebeğim diye içeri davet etti beni demir. Her ne kadar adamın üstüne atlamamak için kendimi zor tutsam da yine de tamamen çıplak görmeye hazır değildim. Kapıyı açıp yavaşça içeri girdim. Beline krem bir havlu sarmış tüm heyetiyle lavabonun önünde duruyordu. Kollarımı göğsümün üstünde bağlayıp aynadan bana bakan güzel yüzüne baktım kızgınlıkla.

"günaydın güzelim. Maşallah yüzünde güller açıyor gül yüzlü sevgilimin" diye takıldı bana.

"sabah gözlerimi açtığımda seni yanımda göremiceksem seninle uyumanın hiç bir anlamı yok demir. Eğer bir daha benden önce kalkarsan yanımdan bir daha seninle yatmıcam" dememle gür bir kahkaha attı. Kollarımı çözüp yanına gittim ve vücudumu arkasına dayayıp kollarımı beline sardım. Dudaklarım yarasının üstüne kapanırken öptüğüm an ona şifa olabilmeyi istemiştim. Keşke o yaraları onda açmalarına hiç fırsatları olmasaydı.

"sevgilim" dudaklarımın çıplak sırtına değmesiyle kısık bir nefes aldı. Gülümsedim. Onun bana karşı olan bu zayıflığını seviyordum.

"efendim"

"kaçak oynama"

"daha oyuna başlamadım bile demir" diyip o diri yuvarlak harika poposunu sıktım. Bunu cidden bayadır yapmak istiyordum. Elimin içinde ezilen poposu öyle tatlıydı ki. Demir hamlemle irkilerek sıçradı. Tepkisine koca bir kahkaha attığımda kolumu tutup önüne almıştı beni. Verdiği tepki öyle komikti ki kedimi bir süre durduramadım.

Kızgınca bana bakıp "elin kolun rahat dursun yalvartırım seni" dedi. Kaşım alayla yukarı doğru kavislendi.

"bak sen titan beyimize. Dikkat et de ben seni yalvartmıyım" diyip öne doğru yüzümü yıkamak için eğildim. Kalçalarım erkekliğine yaslanırken sinsice gülüyordum. Ben de etkileniyorum ama yapacağım hamleyi bildiğim için kendimi ona nazaran daha iyi tutabiliyordum. Tabi kendi hamlelerim için geçerliydi bu söylediğim çünkü parmaklarını enseme dolayıp hafifçe üstüme abandığında bende ondan farksız olmamıştım.

"Asya sınırlarımı zorlama."

"sınırlarını zorlicam. Çünkü kaşındın"

"Sen zararlı çıkarsın çıkıyorsun da" demesiyle sen benden daha kötü durumdasın anlamında kalçamı salladım. Erkekliği sertleşmiş ve hazır hale gelmişti. Güldüm. Maşşallah anında hazır ola geçiyordu küçük titan. 

ASYA (TAMAMLANDI)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα