Otuz Altıncı Bölüm

84 51 43
                                    

TENEBRİS KALESİ

Tenebris ordusunun hazırlıkları tamamdı.

Büyücü yüzündeki tiksindirici sırıtışla kurduğu orduyu izliyordu. Artık her şeyin sonu gelmişti.

Ne için yapıyorum bunu diye düşündü. İntikam için miydi? Kimden intikam alması gerekti ki o her zaman istediğini elde etmişti. Bütün bunlar güç içindi. Saklanarak geçirdiği ömrünün telafisi içindi. Önce insanlardan kurtulacaktı. Vampirler insanları yok edince onların güneşe çıkmalarını sağlayan iksirin içindeki zehir yavaş yavaş vampirleri de öldürecekti. Sonra ne olacak diye düşündü. Sonrasını o zaman geldiğinde düşünmeye karar verdi.

Düşüncelerinden sıyrılıp yanına yaklaşan kişiye baktı. Puella bütün zarafeti ve güzelliğiyle askerleri izliyordu. Natalia ve Nigreos ise orduyu düzenliyorlardı. Areas iki gündür ortalıkta görünmüyordu. Onun yokluğu varlığından daha korkutucu ve tehlikeliydi.

Areas... Binlerce insanı katleden kana susamış bir caniydi. İnsanlarla savaş fikri en çok hoşuna giden kişiydi. Buga Kağan'ın annesi Ceren Hatun'u da zevkle ve acı çektirerek öldürmüştü. Buga Kağan gözyaşları ve haykırışlarıyla annesinin ölü bedenini kucaklarken bu sahne Areas'ı daha da hırslandırmıştı.

İnsanların birer böcek gibi güçsüz olduğunu bütün dünyaya kanıtlamak istemişti.

Nigreos'un, Şevval'e olan bakışlarını fark edince onu defalarca öldürmeye çalışmıştı. Nitekim neredeyse başarmıştı da fakat Nigreos Şevval'i kurtarmak için onu kan emene dönüştürmüştü. Zayıf ve iğrenç bir insanın onun gibi kan emen olması düşüncesi Areas'ı çıldırtmıştı.

Onu kan emen haliyle öldürürse Nigreos'un neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyordu. Bir kan emeni geri insana çevirmenin yollarını aradı ve araştırması sonuç verdi. Dilek taşı adında bir taş vardı ve onu tutan kişinin bir dileğini yerine getiriyordu. Areas bu taşı bir şekilde elde edip Şevval'e verdi.

"Tekrar insan olmak ister miydin Scarlett? "

Scarlett Şevval'in kan emen adıydı. Bu ismi saçları kızıl olduğu için ona Puella vermişti.

Şevval hiç düşünmeden tekrar insan olmak istediğini söyledi. Geri dönmesi gereken bir ailesi vardı.

Nigreos onun tekrar insan olduğunu öğrenince çıldırdı. Gözü hiçbir şeyi görmeyen bir canavara dönüştü. Mühürlenmeden önce en son içtiği kan sevdiği kadına, Şevval'e aitti. Büyücü onun ve kardeşlerinin mührünü kaldırdığında donuk bir heykel gibiydi. Şevval'e zarar verdiği için kendini berbat bir yaratık olarak görüyordu.
Areas bu noktada aklına girip onun insan olmayı seçtiğini fısıldayıp durdu. Areas'ın amacı ağabeyinin insanlara olan merhametinin son zerresini de yok etmekti ve başarmıştı da. Nigreos artık dünya da yaşayan hiçbir insan görmek istemiyordu.

Sonya'nın gülümsemesi Puella'nın dorusuyla silindi.

"Areas bir kaç gündür ortalıkta görünmüyor. Bu konu hakkında bir şey bilmiyorsundur değil mi Sonya?"

Sesindeki hoş tını karşısında bir insan olsaydı iliklerine kadar ürpertirdi ancak karşısındaki kişi son büyücü Sonya idi.

"Doğrusu nerede olduğunu ben de merak ediyorum. Umarım arkamızdan bir iş çevirmiyordur."

Beyaz saçları rüzgala dalgalanırken Puella karanlık gökyüzüne baktı. İçinden umarım dedi ama o Areas'ın durduk yerde ortadan kaybolmayacağını çok iyi biliyordu. Sonuçta kardeşlerdi. Birbirlerini çok iyi tanımaları şaşırılacak bir şey değildi.

Köstekli Saatin Sırrı Where stories live. Discover now