7 ~ Paslaşmaya Hazır Ruhlar!

122K 5.3K 1.4K
                                    

ARIZALI

ŞEHNAZ // GÜLŞEN


 

Karanlığı tasvir etmelerini isteseler; duman grisi gözler derdi. Puslu bir gecenin alacakaranlığında uluyan kurdun tehlikeli sesiyle bir bütündü. Kalın ve kaslı geniş vücudunu söylerdi mesela. Devasa bir çınarın yıkılmazlığı mevzubahisti. Çöl kaktüsünün acısı onun işkenceleriydi ve İnanç'ın bütününe zarardı.

 

Karanlık nedir deseler; caniliğinden ve vicdansızlığından gram merhamet almamış kötülerin lordu derdi. Cehennemin adamı, iblisin ta kendisi!

 

Üzeyiroğlu puslu geceye yatan, sisli bir sabahın kasvetini taşıyan gözlerini kıza dikti. Beyaz bayrağı çekmeyeceklerdi elbette. Siyah bir bayrak yüreklerinde dalgalanacaktı. Zira ne Doğu bu nefreti kökünden sökebilirdi, ne İnanç bu nefrete dur diyebilirdi.

 

Tiksinti kanında bir virüs gibi gezinip durdu. Doğu Üzeyiroğlu tiksinilecek kadar kötüydü. Kim bir caniyi affedebilir sevebilirdi ki. Kim yaptıklarını kabullenebilirdi ki.

 

Amber gözlerinin içi volkanik bir dağa dönüştü ve öfke patladı durdu, "Şimdi sıkkın eğlenceli al ve buradan git." dedi ve içinden ekledi. "Batu'yu bu defa öldürme!"

 

Doğu'nun en karanlık yanı çarpık gülüşüydü. Yana yukarıya kıvrılan dudakları iblisin kurbanına göz kırpması gibi bir şeydi. Çapkınlık unvanını bu dudaklar yürütebilirdi.

 

"Sen gerçekten hayatın tadını çıkarmayı bilmiyorsun."

 

Kafasını hak verircesine salladı. Kafasını gökyüzünün uzaklığını gösteren pencereye usulca çevirdi. Mağrur çenesi titriyor, gözleri özleme buğulanıyordu. Zorbela güldü. Sesli bir iç çekiş gibiydi.

 

"Benim bakmam gereken güzel bir kalp var. Sahibinden bana kalan en güzel emanet. Hıyanetimi zırvalık dolu eğlencelerle edeceksem," diyerek belirsiz bir ifadeyi güçlükle takınarak adama döndü, "Niye beni yaşatacak bir kalbin peşinden, yıllardır koşuyorum?"

 

Belirsiz bakışlar çatıştı. Hayır, belirsizlik adının konulduğu perde çekiliydi yüzlerine. Bir gerçek çehresi öfkeye bulanmış, bir diğerinin kırgınlığa.

 

"Bir kuş olmak istiyorum," dedi yalın çıkan sesiyle, "Uçmak istiyorum, sırf senin kötülüklerinden kurtulmak için!" gerçeği itiraf etti.

 

Sevmiyordu bu adamı. Belki bir hırsızın imkânsız olsa da iyi niyetli olduğu düşüncesini taşıdığı saçmalık kadar bile sevmiyordu bu adamı.

 

Üst dudağının üstünde dilini uçtan uca aheste aheste gezdirdi. "Seni başından uyardım İnanç. Sana kendimi geldiğin gün tanıttım. Sen beni bilmemekte ısrarcı davrandın!"

 

Genç kızdan beklenilmeyecek bir kahkaha küçük dolgun dudaklarının arasından kopmuştu. İnce ve alaylıydı. Biraz tatlıydı sanki biraz da sinir bozucu. İhtiyacı olan ancak ihtiyacından çok daha fazlası olan bir kahkahaydı.

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin