30 ~ Evim Sensin

51.9K 2.5K 434
                                    


ARIZALI

YAZAR: ŞEHNAZ & GÜLŞEN

BÖLÜM: 30 ( Evim Sensin! )

Not:  Uzuuun bir aradan sonra hepinize merhaba. İnstagram'da ankette Arızalı kazandığından önce onu yayınladık. Sıra da Yaşamın Pençesinde var. Umarız ki bölümü beğenirsiniz. Yorum ve votelerinizi eksiltmezsiniz. Keyifli Okumalar. :)

İnstagram: sehnaz.gulsenn 

İnsanın kendini olduğu yere ait hissedememesi kötü bir durumdu. Doğu Üzeyiroğlu dönüp baktığında kendini evine ait hissediyordu. Belki senelerce ayrı kalmıştı ama ayak bastığı an ait olduğunu hissetmişti.

Bir evi daha vardı. Oraya da dönmek istemişti. Dönmek için hazırlanmıştı. Ta ki babası ve annesinin Batu için ne kadar fazla yıprandığını fark edene kadar. Üstelik elini kolunu bağlayan sebeplerin içinde İnanç da vardı.

İnanç'ı bırakıp gidemezdi.

Ama...

"Burası evet ama benim bir evim daha var güzelim." Diyerek küçük bir oyun oynayabilirdi. İnanç'ın nabzını ölçebilirdi. Gerçi kesilen nefesi, solan teni her şeyi açık etmişti. Olsundu, gitmesini istemediğini belli etmesi bile yeterliydi.

İnanç pat pat söylemesine karşılık ciğerlerindeki havanın boşaldığını hissetti. Bu nasıl bir pervasızlıktı. Benim başka bir evim daha var demek, ne demekti?

Sersemlediğini hissetti. Konuşamayacağını anlayınca sevgilisiyle göz temasını kesti İnanç. Doğu gidecekti yani. Onu bırakıp evine dönecekti. Gözlerinin feri sönmüş, bütün enerjisi çekilmişti.

Doğu gidecekti...

İnanç'ın üzüntüsünü fark eden Erdem ne zaman sorusunu soramayacak kadar şaşırmıştı. İnanç dostuna harbi harbi abayı yakmıştı. Birbirlerine yakıştırıyordu ama sevgilerinin gerçek olduğundan şüphe duyuyordu. Şu an İnanç'tan emin olmuştu.

Günce alt dudağını ısırdı. Doğu giderse, onunla gidecekti. Gidecek ve dönmemesi için elinden geleni yapacaktı. Yanında oturan ve ona sarılan Gürmen belasından uzak tutacaktı.

"Peki bebeğim, ne zaman döneceksin evine?"

Erdem özellikle kaçındığı sorunun Günce tarafından gelmiş olmasına şaşırmamıştı. Pes dercesine yanında oturan Kumru'ya kısa bir bakış attı. Soruyu kasıtlı sorduğunu gayet iyi anlamışlardı.

Doğu bakışlarını İnanç'tan çekerek Günce'yi yanıtladı. "Belli değil."

Kendine sakin olmayı öğretmişti, değil mi? Fevri davranışlarda bulunursa sonradan pişman olacağının bilincine varmıştı İnanç. O zaman yine aynısını yapacaktı. Günce'nin oyununa gelmeyecekti.

Kasıtlı yaptığını biliyordu!

Kendini sıkarak Doğu'ya bakmaya zorladı. Döner dönmez duman grisi gözleriyle buluşunca istemsizce tebessüm etti. Ne zaman bakışlarını çevirse, Doğu onu izliyordu. Hep böyle yapacak mıydı? Hep böyle güzel bakıp gülümsetecek miydi?

Kastığı vücudunu verdiği nefesiyle gevşetti.

Doğru Üzeyiroğlu verdiği yaranın üzerine ilaç oluyordu.

"Herkesin içinde bana böyle bakacak mısın hep?"

Sırtını dünyaya, yüzünü İnanç'a çevirmişti. Ondan başka nereye bakabilirdi? "Nasıl?"

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin