44 - Sıç Hayatımıza

36.4K 2K 878
                                    


NOT: Birazdan İhanetin Soğuk Tadı da yayınlanacak, yarın akşam İltica gelecek. (Bir aksilik olmazsa) Ölmezsek tabi.:) Sizlere keyifli okumalar diliyorum. Yorum yapın sohbet edelim azıcık. Ayrıca İnstaya gelmeyi de unutmayın.:)

İnsta: sehnaz.gulsenn 

44

Sen Yalnız Değilsin!

İstikrarının nihayetine varmasına varmıştı ama duygularının bu denli coşacağını öngörememişti. Tutku ateşinde boğulmaktan helak olmuştu ve şimdi sonlanacak gibi görünen tutkusu ileride harlanacaktı.

Benimsin, demişti.

İnanç Gürmen'e bu gece tutsak ruhunu teslim edecekti. Bu ten birleşiminden çok daha ötesiydi. Öpmeye hiçbir vakit doyamayacağı dudaklarına asıldı. Kanı çekilse İnanç'ın dokunuşu yeniden hayat verirdi.

Sahi ne zaman bu kadar kapılmıştı?

Aceleden uzak, istekli ve yumuşak öpücükleriyle İnanç'ın tadına vardı. Savrukluktan korkarak bütün varını yoğunu yalnızca İnanç'a verdi. Dudağının kenarına minik minik öpücükler bırakarak arayı verdi. Kesik nefesiyle henüz yüzünü görmediği sevgilisine fısıldadı.

"Korkmuyorum..."

"Neyden?"

"Seninle olduğum süre zarfında zamanın durmasından."

Bir yığın yorgunluk ve korkuyu, endişeleri ve acıları silebilecek kadar güzeldi bu adam ve İnanç bu adama körü körüne yanıktı. Ensesine doladığı parmaklarını saçlarının arasına geçirdi. "Ve seninle olduğum süre zarfında zamanın akmasından." Diye karşılık veren İnanç Gürmen, dudağına uzun soluklu teşekkür öpücüğünü bıraktı.

Doğu üzerindeki kazağı bir çırpıda çekip çıkardı. Acele davranırsa İnanç'ı ürkütürdü. Kendini dizginlemezse olacakları durdurmak geç olacaktı. İnanç'ı incittikten sonra telafi de edemezdi.

Sevgilisinin bakışları gergin kaslarında merakla geziniyor, kuru yutkunuşlarla tepkileri usulca gün yüzüne çıkıyordu.

"Böyle bakarsan ikimizin de canını yakarım."

Afallayan sevgilisinin hemen sonra anlamış olmasıyla yanaklarının pembeleşmesi bir olmuş bu da kendini zapt eden Üzeyir'i tahrik etmişti. Yüzünü avuçladığı sevgilisinin allanan yanaklarına dudağını sürttü.

"Biraz daha kızarmanı sağlayabilirim."

İnanç inleyerek yüzünü boynuna gömdü. Dişe diş giderse önce kendini yakardı. Dudağını dövmelere bezeli boynuna bastırdı. Teninin sıcağı dudağını ısıtıyor, ritmini şaşmış kalbinin dörtnala koşan atın hızına eşdeğer hale getiriyordu. Parmaklarını çıplak göğsüne dayayarak ağır ağır okşadı. Kasılan adamın burnundan nefes alışverişlerini güç duydu.

İnanç'ın dudağı boynunu, elleri göğsünü istilası altına almışken Doğu'nun dayanabilmesi imkânsızdı. "Sen..." diye başladı devamını getiremedi. Galibiyete yaklaşmış olduğu savaşın mağlubu olacaktı bu gidişle. Hoş en güzel mağlubiyeti sayardı.

Boynunda hissettiği ısırıkla mağlubiyetini hırlayarak ilan etti Üzeyir.

"İnanç..."

Bir kere adını zikretti. Doyamayınca yineleyerek açlığını gidermeye davrandı. Kazanma gayesiyle başlamayan yakınlık iki kişilik bir savaşa dönüşmüştü ve İnanç Gürmen kazanmıştı.

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin