ARIZALI

42 - Terbiyesiz

NOT: Yorum yapmayı unutmayınız. Valla her bölüm not kısmı yazmaktan ben sıkıldım artık. Hadi bakalım elleriniz çalışsın. Keyifli okumalar.

İLTİCA'ya da göz atın.:) 

ARIZALI

42

Benimsin..

Baba sözü dinlemeyen kız evladının muhtemel dramı yaşaması yakındı. Pusuda bekleyen düşman kabilesi gibi ani saldırı yapacak ve gafil avlayacaktı. Lakin Doğu düşman değildi. Babasını haklı çıkaracağı korkusundan sarsılıyordu.

Hayal kırıklığının kekremsi tadını ağzında hissetti.

"Neler oluyor bilmiyorum ama umarım babamı haklı çıkarmazsın Doğu."

Sersemleyen adamın kendine gelmesi bir dakika kadar sürdü. Bu süre boyunca kararmış gözbebeklerini sevgilisinin üzerinden ayırmadı. Babasını ona söylemeden ikna edip gelmişti. Yalnız bırakmayacağını bas bas bağırdığında bile gelişini kabul etmemişti ki şimdi baktığı zaman yaptığını destekliyordu.

Ertu biletini kesmeseydi İnanç bu kaosun içine dahil olmazdı.

"Bunu sonra konuşacağız." Diyerek etrafın kalabalık olduğunu ima etti. Kalabalıktan ziyade kavgalarından zevk alan Günce'nin bunlara şahit olmasını istemiyordu. İnanç'ı vuracağı hassas noktaları algılarsa susmazdı.

İnanç aksine burada konuşacaktı. Gelmemeliydin diye diye küfreden, hiçbir açıklama yapmayan adamın bir şeyleri anlaması için inatla burada konuşacaktı. Göz ucuyla Günce'yi kontrol ettiğinde yüzündeki zafer ifadesini okudu. İçini delen hançerin acı tadını anımsadı.

"Çete meselesi ne?"

Doğu gözlerini sıkıntıyla ovuşturdu. "İnanç..."

Açıklama yapmaktan ziyade kaçınıyordu. Deponun isleri, içindeki hayal kırıklığı kadar keskin ve belirgindi. Kokusuna tahammül ederek sevgilisinden cevap beklemişti. Nitekim Doğu onu iteliyordu.

"Evin adresini ver, gideceğim."

Kararları aniden değişen sevgilisinin ruh hali de bir o kadar hızlı değişiyor ve Doğu'yu alaşağı ediyordu. Çenesini iki yana salladı. "Tek başına gidemezsin."

Kaşlarını öyle mi der gibi kaldırdı. "İngilizcem var çok şükür. Eve yakın demiştin tek başıma giderim. Bulmam zor değil."Geri adımlarını atarak Doğu ile arasına gözle görülür bir mesafe bıraktı.

"Sen bu saatte tek başına hiçbir yere gitmeyeceksin. Beraber gideceğiz."

"Hayır," aksi sesiyle anında reddetti. "Sen burada kalacaksın. İşlerini halledip gelirsin. O zaman ne yapacağımıza karar veririz." Sevgilisinin sorgulayıcı bakışlarına bir darbe daha attı. "Bitiriyor muyuz, devam ediyor muyuz?"

Sırtını dönerek arkasında kalan Ertu ile göz göze geldi. Tutukluk yaşayan adamın nefes aldığından o an için şüphe etti. Ne var ki üzerinde durmadı. Her ne oluyorsa bir an önce öğrenmek istiyordu.

Doğu'nun peşinden gidecek olduğunu gören Jeremy haberi istemeyerek verdi. "Kasaba şerifi birazdan burada olacak. Geleceğiniz saatten haberi var."

İnanç konuşmayı duymazdan geldi. Polis gelmeyecek olsa bile Doğu ile gitmeyecekti. Burada halletmesi gereken sorunları vardı.

"Ben götürürüm patron."