50 - Zaafım

27.6K 2.1K 882
                                    




ARIZALI

50 –Benim Yangınım Söndü

Not: Hayırlı bayramlar hepinize. Harçlık olarak bölümü attım, umarım beğenirsiniz. Geçen bölüm gibi lütfen bol bol bölüm ve vote atınız. Kendinize iyi bakın, kocaman öpüldünüz. :):)

İnstagram: sehnaz.gulsenn

***

Ruhunu cam bir kavanozun içine saklayarak, sıkıca kapattığı ağzını açmayacağını kafasına basa basa belirten adam camın dışından onu izliyor, elinden aldığı umuduna kavuşmayacağını ifade ediyordu.

Mutlu olduğunu gördüğü an acı çekmen gerekiyor, diyerek müdahalede bulunuyordu.

Yahut İnanç öyle sanıyor olabilirdi. Paranoyakça düşünmesinin altındaki temel sebep acı çekmesini reva gören Doğu'nun kendisiydi. Bir vedayı çok gören adamın nezdinde yaşamayı ağır görüyordu. Bu yüzden şartlar artık değişmişti.

Cam kavanozun ağzını açmayı başarmış, ruhunu o karanlıktan kurtarabilmişti. Annesinin sütüne muhtaç bir bebek değildi İnanç. O sular çoktan akmıştı. Doğu'nun yokluğunda da yaşıyordu; kâh gülüyor, kâh konuşuyor, kâh susuyordu. Adamın aşkına bel bağlayınca hayatını istediği gibi yaşayamadığını öğrenmişti.

İnsanın acıdan dili yanmaya, tecrübeyi bu anlamda kazanmaya görsün. Bir aklı olduğunu ve kullanamadığını o noktada idrak edebiliyordu.

Eskiden baksa doyamadığından yüzüne kilitli kalan adamın sevdasıyla harap olduğundan şimdi bakmaya tahammül edemiyordu. Tüm yıkılışlarını bir çift göze bakınca görebiliyordu.

İnanç kırgın ve kızgındı.

Burada kalmanın gereksiz olduğunu kendisine bir kez daha hatırlatınca, yoluna bakmanın onun için sağlıklı ve doğru olduğuna kanaat getirerek, arkasında bıraktığı yüzlere dönmeden apar topar üniteden uzaklaştı.

Buradan sağ salim çıkarsa en büyük savaşını vermiş olacaktı.Savaşçı ruhunu yeniden kazanmıştı. Doğu'yu alt ederek, karşısında dimdik durarak yapabileceğini kendine kanıtlamıştı. Hayatında verdiği en büyük savaşlardan neredeyse biriydi.

Cebinden telefonunu çıkarıp Şevval'e kısa bir mesaj çekti.

'Eve geçiyorum.'

Mesajına dakikasında geri dönüş yaptı. Şevval'in onu beklediğini biliyordu.

'Aşağıda bekle beni, geliyorum.'

O da Ertu'dan kaçmak için geliyordu büyük ihtimalle. Demet Hanımın yanında olmaları gerekirken, hayatlarını mahveden iki adam yüzünden sevdikleri insanların yanında durup teselli dahi veremiyorlardı.

Üstelik göreceği için heyecandan tutuştuğu Zara'yı bile sevemeden ayrılıyordu. Ailesine haber vermeden Demet ve Şahin ile vedalaşmadan kaçıyordu.

Kaçmalıydı yoksa düşüşünü görürse bir daha ayağa kalktığını gözleri görmezdi.

Merdivenleri kimseye çarpmadan tehlikeli bir hızda indi. Çıkış kapısını gördüğünde kendi kurtuluşuna yorumlayarak son bir kuvvetle kapıdan sıyrılıverdi. Nefes nefese kalan İnanç eşiğini geçtiği kapının önünde iki büklüm kesildi.

Her kaçış sağlam ayakların olmasına rağmen kolay olmuyordu tabii...

Avucunu sol yanına bastırdı; kritik bir kriz öncesi ağır ağır geçirdiği ataklar gibi avucunu dövüyordu çarpıntıları. Sakinleşmeli, dalgalarını durdurmalıydı. Yoksa ilk boğulan kendisi olacaktı.

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin