47 - NEDEN

33.3K 1.9K 973
                                    



/ Çoook uzun bir bölüm oldu. Bol bol yorum istiyorum. Yorum ve voteler yüksek olursa bölümde erken gelecek. Haberiniz olsun. Hadi bakalım gözler ve eller çalışsın. :) Öpüyorum hepinizi, iyi bakın kendinize. 

Öneri kitap: @DacyGazelle - Yedi Saniye Virüsü

İnstagram: @sehnaz.gulsenn )

      47

      Hicran Senin Hükmündedir

Korktukların başına beklemediğin anda gelir, hazırlıklı olduğunu zannederken anlık bir dalgınlıkla hâkimiyetini kaybeden araba gibi şarampole yuvarlanarak perte çıkarsın; eskisi gibi kullanabildiğini zannettiğin arabadan gerisin geri kaçarsın.

Doğu Üzeyiroğlu şarampole yuvarlanmıştı.

Espinoza'nın telefonu canından almış, geriye yitik bir beden bırakmıştı. Son bir gayretle ayakta duruyordu. O son gayreti kaybettiğinde canından olacaktı. İnanç hayat bana çok acımasız davranıyor derken haklıydı. Yalnızca onu değil, Doğu'yu da acıyla nasiplendiriyordu.

Sinir boşalması yaşayan adamı ancak sevgilisi yatıştırabilirdi. Çocuk gibi ağlamaktan nefret ederken, ihtiyaç duyduğu patlamayı sakınamayacaktı. Zira İnanç'ın yanında kendi olabiliyor ve olduğu halinden utanmıyordu.

Göğsüne sakladığı kadının başına alnını yaslayarak sessizce ağladı. Yıkılışından sonra ayağa sağlam kalkmasındaki etken sebep oydu. Yine o olacaktı. Şayet gözünü açabilirse.

Ağladığını fark eden İnanç ona bakmak için göğsünden ayrılmaya kalkışınca Doğu izin vermeyerek daha sıkı sardı.

"İyi misin?"

Başının tepesini öperken iyi olmadığını söylemek istiyordu. Ancak onu üzmekten ve kaygılandırmaktan başka bir işe yaramayacaktı. "Seni hayatımdaki her şeyden çok seviyorum. Bazen ciğerimden taşan bu sevgimin seni sıkıp kaçırmasından korkuyorum. Bütün korkularım sensin."

Üstüne kaya devrilse kalkacak olan adam İnanç'ın olmadık bir halini çakıl taşına benzetiyordu ve o çakıl taşıyla çarpıştığında bir daha ayaklanamayacağını biliyordu.

"Suya ihtiyacım var Doğu."

Suyun nimetiyle mi onu bir mi tutuyordu? Onu boğacağından henüz habersiz olan kadını benim sularım derin yüzme, diye uyarmak için çok geç kalmamış mıydı? Onun bir damlasına muhtaçken nasıl söyleyebilirdi?

"Bebeğim iyi misin?"

"Hani bebeğin olacak kadar sevimli değildim?" diye sordu güçlükle.

İnanç göğsünden ayrılarak onunla göz temasını kurdu. Kaygılanmış ifadesini ilk bakışta algıladı. İşte bu kaygı bir çakıl taşıydı. Doğu o minik acıyla iki büklüm olacaktı neredeyse.

Dizlerinin üstünde durarak destek aldı İnanç. "Hayır, sen benim bebeğimsin. Kim üzmüş lan benim bebeğimi?" diye onu taklit ederek ahvalini üstünkörü sordu. Akabinde yaşlı gözlerine birer öpücük bırakarak Doğu'nun ateşini dağladı.

"Seni üzen bu hayatın şeceresini sulayacağım ulan."

Doğu kendini gülerken buldu. "Senden de iyi psikopat olur."

"Oluruz aslanım, sıkıntı yok."

Gülüşü dudağında yerini korudu. Hayatına anlam katmaktan çok hayatının kendisi olup yaşamaya değer katan kadına sahipti ve ona çok geç rastlamıştı. Tüm çektirdiği eziyetlerden sonra...

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin