ARIZALI

20 ~ Seni Sevmesem

ARIZALI

ŞEHNAZ & GÜLŞEN

BÖLÜM: 20 (Seni Sevmesem Ne olur?)

Not: Bölüm geldi çok gecikti kusura bakmayın. Uzuuun bir bölüm oldu umarım sizi tatmin eder ArızalıOkurlarım. Sizden bir ricam var bu bölüm 1000 voteyi geçsin. Hiç beklemediğiniz tepkiler geldi. Sizden Doğu ve İnanç için delidolu çılgın yorumları ve bu 1000'lik voteyi ve üstünü istiyorum. Beni kırmazsınız değil mi? Sizleri seviyorum.. Çokça öpüyorum.. Sımsıkı kucaklıyorum... :*  :* :))) 

İnstagram hesabımızdan bizi takip edin: @arizalii_

Facebook sayfamızı takip edelim: Ş & G - ARIZALI

Keyifli Okumalar!

&ARIZALI ZAMANI&

Bir kâbusun içinde sürükleniyor gibiydi. Ve çığlıklar onu renkli girdaba çekiyordu. Seni içine çeken girdap hiç renkli olur mu diye düşündü. Ne bir rüya diyebiliyordu gördüklerine ne tam olarak kâbus!

Bir insan rüyasına kendi yorumunu katabiliyordu hem de görürken. Çok garipti ki uyandığınız zaman kendi yorumunuzu hatırlayıp bunu dillendirebiliyordunuz. Uyku evresi çok farklı bir dünyaydı. Bilinçaltı ise çözülmesi zor bambaşka bir dünyaydı.

İnanç girdabın içine sürüklendiğinde korkuyla uyanmıştı. Uyanmış dediğime bakmayın yatağın üstünde sıçrayarak diğer tarafa düşmüştü.

"Allah'ım..." korkuyla naralarını atarken eli kalbine gitti. Göğüs kafesi darmış gibi kalbi pompalıyor içinden çıkmaya can atacak kadar büyüyordu.

Ayfer Sultan korkan kızın yanı başına geçmişti. "İnanç yavrum iyi misin?" telaşlı kadın uyandığında korkacağını bildiği için odasından hiç çıkmamıştı. Zaten aşağıdaki felakete bakamayacağından da yukarı kaçmıştı.

"Savaş mı çıktı Ayfer abla? Doğu'ya gitmeliyim..." ne yaptığını bilemez vaziyette yataktan apar topar çıkmıştı. Yer yerinden oynuyordu. Aşağıda inanılmaz bir gürültü vardı ve İnanç'ı uykusundan sıçratan buydu.

Ayfer Sultan kızın endişesine gülümsemişti. Bu sabah onları kontrol etmeye geldiğinde ikisinin beraber uyuduğunu –Doğu'nun onu sıkıca sardığını- kendi gözleriyle görmüştü. Ve bunun keyfinden ne yaptığını bilememişti. Şimdi endişesini anlıyordu. Ve aşağıya indiğinde gördükleriyle bu endişe devam mı edecekti Doğu'nun başında mı patlayacaktı henüz bilemiyordu.

"Korkma yavrum. Doğu savaşmıyor parti yapıyor."

Afallayan genç kız usulca Ayfer Hanıma dönmüştü. Doğu savaşmıyor parti yapıyor! Demek ne demekti? Şu koca cümlenin içindeki saçmalığı biri Gürmen kızına açıklayacak mıydı? Hayır açıklansa bile mantıklı olacak mıydı?

"Ne partisi?" diye sordu. Harelerinin içi kızgınlıkla doldu. Daha bu sabah zıkkım gibi bir partiden dönmüştü. Kızlarla doyasıya oynayıp sürtüşmüştü. Yetmiyor muydu? "Ne zaman Ayfer abla? Saat kaç?"

"Saat 5'e geliyor kızım. Herkesi topladı parti yapıyorlar. Sen bu gürültüde iki saattir uyuyorsun."

"Ben iki saattir bu gürültünün kâbusunu yaşıyorum."

Kalp ritimleri düzene girmişse de İnanç henüz kendine gelmiş değildi. Nasıl bir korkuyla uyanmış nasıl bir sürprizle karşılaşmıştı. Çatı katının küçük penceresine doğru yürüdü. Oradan nasıl bir parti olduğunu daha iyi anlayacaktı.