❦ Köhne

166K 7.6K 1.4K
                                    




Adele - Skyfall

2.Bölüm: Silik Siluetler 

Güvenin zedelenmesinde hep en yakınlarının parmağı vardır. O parmak ki ruhu kana bular, buladığı kanla kimseye bir daha güvenme yazısını aklına yazdırır. Kalbini incittiklerini asla hatırlamaz, seni hunharca ezer.

Doğu Üzeyiroğlu en yakınlarının anne babası olmasını yediremiyordu.

Nasıl bir planın içinde aptal gibi sürüklendiğini anlayamadı. Bu kızın yarım yamalak cevapları anlamasına pek yardımcı olmuyordu.

Batu kalbinin ona verilmesini nasıl isteyebilirdi? Parçalar kopuk ve birbirinden bağımsızdı.

"Benim kardeşimin kalbi sende öyle mi?"

Adamın yeri göğü inleten gazabıyla ilk defa tanışan İnanç savunmasızdı. Yasak topraklara kaçan mahkûm gibi tehlikedeydi. Onu koruyacak bir devleti yoktu. Kendi başının çaresine bakacaktı.

Kolundan ısrarla sarsan adama, "Lütfen..." diye rica etti. Ricasını anlamayacak kadar kendinden geçmiş adama daha konuşacak takati bulamadı. Avucu arasına sıktığı kolunu çekmeye çalışıyordu. Nafile, bu adam ve öfkesi çok güçlüydü.

          Sesini duymaya tahammülü yoktu Doğu'nun. "Benim kardeşim toprağın altında ve sen burada onun kalbiyle yaşıyorsun? Benim evimde!" son sözleri gümbür gümbür patladı kulağında.

"Hayır o istedi!" diye acıyla bağırdı İnanç. Yüzüne vurduğu gerçeği neden anlamak istemiyordu?

"Onu vereceksin bana. Sen yaşamayacaksın."

"Ben istemedim zaten."

"Sen o kalbi bana vereceksin." Diye emretti. Her anlamıyla tehlike barındıran bu adam o kalbi alacaktı. "Gerekirse sike sike alırım!"

Duman grisi gözbebekleri, amber rengi gözleriyle fütursuzca buluştu.

Buram buram kötülük kokan adama baktı. Ya kalbi verecekti ya da hayat artık Azrail'in elinde zehrolacaktı!

Hoş şuan bunu yaparak kalbinin durmasına sebep oluyordu ya.

Ürküyordu bu adamdan; ne yapacağını kestiremiyordu. Tek bildiği kalbi bu kadar korkuya alışık değildi. Bedeni bu zulümlere ise hiç!

"Batu trafik kazasında öldü. Nasıl kendi isteğiyle kalbini verebilir? Ne işler çeviriyorsunuz lan arkamdan?"

Kolundan tuttuğu kızı sandalyeden uçururcasına bir hamlede kaldırıp odadan sürükledi. Merdivenlerden düşecekleri korkusuna kapılmadan dikkatsizce indirdi. Üç katı gözünde bir adımlık mesafeye indirerek, barbarca sürükledi İnanç'ı.

Bu hususta bu adama yapılacak tek şey eşek sudan gelinceye kadar dövmek ve vicdanıyla baş başa kalması için ağır müebbet hapis yatırmaktı. Lakin İnanç'ın halini görüp, bunu yapacak ne Demet Hanım vardı, ne Şahin Bey.

Merdivenlerin sonuna geldiklerinde İnanç gözlerinin karardığını hissetti. Korku onun en büyük düşmanıydı. Çok büyük acılar getiren o korkular bitmiş görünse de henüz onu terk etmeyerek vücuduna kalıcı hasarlar bırakmıştı.

Doğu hâlâ nasıl bir enkaz yarattığını bilmeden koluyla sürüklediği kızı evin kapısına sürüklüyordu. Öfke görmeyi sonraya ötelerdi. O perde kalktığında ise yaptıklarıyla karşı karşıya kaldığında inanamayacaktı.

Dış kapıya uzanıp kolu indirdi. Bir daha gelmemek üzere onu evinden, hayatından, ailesinden, çıkarıyordu. Kolunu tuttuğu kızın sarsakça ona tutunduğunu fark etmesi zaman aldı.

ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin