2.1

30K 2.3K 1.2K
                                    

Selamun Aleyküm ey cemaati müslimin.

Nasılız? İyi.

Geldi yine sınav haftası. Bölüm gelmeyen günler olabilir haberiniz olsun ama bu bir ihtimalcik sadece. Eğer bugün okula gitseydim bölüm gelemeyecekti. Gitmediğim için yazdım. Bugünü bölüm biriktirmek için kullanacağım hastane işleri uzamazsa 2 bölüm biriktiririm. Yapıyoruz bir şeyler işte beya siz arkanıza yaslanıp okuyun bölümlerinizi cefasını ben çekerim....

Neyse hadi kış kış

------------

Dua seslerinin geldiği odaya doğru ilerledim. İçeri girdiğimde o an hatırladım bugün imamnikahı olacağını. Hızla bir köşeye oturup duayı dinlemeye başladım. Hacer hocanın kafasına bir örtü atmışlardı. Ama gerçekten atmışlardı çünkü önden açıktı saçları ve boynu. Beyaz bir de elbise giymişti. Bugün dersi yoktu. Büyük ihtimalle abim onu alışverişe çıkarmıştı.

Abimin daha önce hiç bir kıza ilgi duyduğunu görmemiştim. Anlam veremezdim bazen ama şimdi anlıyordum Hacer hoca onun kalbinde ki engeldi. Ona bakarken gözlerinin içi parlıyordu. Yüz ifadesi yumuşuyordu. Bende Yiğit'in yanında böyle miydim acaba?

Uf kızım saçmalama sizinkisiyle abininkisi bir mi? Kaç yıldır görüşmemelerine rağmen birbirine olan duygularına sadık kalmışlar. Siz daha yolun başındasınız. Belki yol başlamadı bile. Belki yol bile yok. Az gerçekçi düşün Aselim sende aaa.

Kısa bir süre içinde dualar bitmiş mehir sorulmuştu. Hacer hoca hiçbir şey istemesede abim bir şeyler vermişti. Sonra ise onay alınıp nikah tamamlanmıştı. Hocaya bir kahve yapıp yollamıştık. Benim abim artık evliydi. Buna ağlardım normal şartlarda ama hala aynı evde yaşayacak olmamız çokta koymuyordu açıkçası. O yüzden hiç ağlayasım yoktu. 

"Kızım bir çay koyda içelim."

"Hemen babiş"yerimden fırlayıp mutfağa girdiğimde cebimde ki telefon titremeye başlamıştı. Beni bu evdekiler dışında arayabilecek tek kişi vardı o da Yiğit. Ne diye arıyorsun be çocuk abim görse ne diyeceğim?
Cebime sıkışan telefonu zar zor çıkarıp ekrana baktım. Gördüğüm isim kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. En son geçen yaz konuşmuştuk şimdi beni niye arıyordu ki? Fazla bekletmeyip açtım.

"Alo?"

"Selam Asel. Ne yapıyorsun?"

"İyiyim çay demliyordum sen?"

"İyi bende işte şimdi halamlardan çıktım. Sana bir şey soracağım"

"Tabi tabi sor"

"Şimdi yaz tatili yaklaştı ya biz yine Rize de ki halamların yanına gitmeyi planlıyoruz. Sende gelsene tüm kuzenler orada toplanacağız güzel olur. Eğleniriz."

"Aaa güzel fikir. Babama sormam lazım."

"Tamam sor bana dön aşkım"

"Tamam tamam dönerim"

"Öptüm"

"Bendee"arayan Sudeydi. Amcamın kızı. Çok samimi değildik aile yapılarımızdan dolayı. Sadece yazın görüşüyorduk. Amcam okulda müdür olmasına rağmen bir kere bile uğramazdı yanına. Birbirimize gelip gitmede olmayınca çok sağlam bir ilişkimiz yoktu. Geçen yaz hep birlikte Rizede ki halamın yanına gitmiştik. Çok eğlenceli geçmişti şimdi ise tekrar planlıyorlardı. Aile yapılarımız farklı olsada eğlenceli insanlardı. Aralarında tek kapalı olmama rağmen hiç ötekileşmiş hissettirmiyorlardı ve bu beni mutlu ediyordu. Sadece yazın yaşıtlarımla takıldığım keyifli bir vakit oluyordu açıkçası.

Çay suyunu ocağa koyup odaya döndüm. Hepsi ayrı bir koltuğa oturmuş koyu bir muhabbete dalmışlardı. Annem Hacer hocayla konuşuyor hangi yemekleri sevip sevmediğini öğreniyordu. Babam abimle iş konuşuyordu.

İMANBOY Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz