İMANBOY

Özel mi özel bölüm

Selamun aleyküm fırfırlar.

Buralarda olmayı özlemişim

Nasılsınız? İyisiniz inşAllah.

Bölümün isminden de anlayacağınız üzere çoook özel bir bölümle sizinleyiz. Önceki bölümden zaman olarak geride bir bölüm ve aynı zamanda ayperisi111 yazarımızdan ne baktın bilader kitabı ve imanboy mu devam gibi olacak takdiri ilahi kitabımızda 15 tatilde yayında olacak bekleyemlere bilgilendirme olsun

O zaman iyi okumalarrrrrrr

-------

Yiğit Altuğ

"Ben geldim!"ayakkabılarımı çıkardığım gibi odaya daldım. Asel koltuğa uzanmış Ömer de onun göğsünde yatıyordu. İkiside masum bir uykunun içindeydiler. Yüzüme sıcak bir gülümseme yerleşirken hafifçe Asel'in alnından öptüm. Ömer'in de saçları arasına bir öpücük bırakıp kenarda duran battaniyeyi üzerilerine örttüm.

Son zamanlarda Ömer'in onu fazla yorduğunun farkındaydım. Çok hareketli bir çocuktu bir buçuk yaşını doldurmuşken bu kadar aktif olması Asel'i oldukça yoruyordu. Şirketteki yoğunluktan çok fazla yardımcı olamıyordum. En azından gece nöbetleri bendeydi ama yine de bu yeterli değildi.

"Baba"uyanan Ömer'e baktığımda Asel'i uyandırmaması için hızla kucakladım. "Babam"kollarını boynuma doladığında ona sarılıp odadan çıktım. "Momo"

"Momo garajda babacım."

"Gidyelim"

"Gidelim"demin çıkardığım ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıyı açtım. Ömer ise kucağımda kıpırdı kıpırdı. Uyanır uyanmaz aklı nasıl motorda olabilirdi anlamıyordum.

"Anneyi yormuşsun yine"dedim garaja geçerken. "Iı yoymadım"

"Belli. Sal karımı artık."kaşlarını çatarak bana baktığında tontiş yanaklarından bir tane öptüm. "Babasının aslanı!"

"Aslan"dedi ve kucağımdan aşağıya kaydı. Onu yavaşça yere koyarken ayakkabıları olmadığını fark ettim. Asel görmezse sorun yoktur kafasında ilerleyerek onun garaj içerisinde ordan oraya koşturuşunu izledim. En son motora tırmanmaya çalışıyordu. "Baba momo"

"Gezmek mi istiyorsun?"kafasıyla onayladığında tekrar kucakladım. "Anne uyanınca merak eder. Sonra tamam mı? Bence anneye güzel bir sofra kuralım ne dersin?"dudaklarını büktüğünde burnunu kıstırıp"babası kılıklı. Söz gezdireceğim oğlum. Anneni mutlu edelim" kafa sallayıp onay verdiğinde geri eve girdim. Asel hala uyuyordu. Sessizce mutfağa girip kapısını kapadıktan sonra Ömer'i masaya diktim. Çoraplarını çıkarıp salona doğru attıktan sonra "Şimdi babacım bir oyun oynayacağız"

"Oyun mu?"

"Hmhm. Sessizlik oyunu. Tıp gibi ama aynı zamanda daha da sessiz ve dikkatli olmalıyız. Anne uyanırsa kaybederiz. Anne uyanana kadar masayı hazırlamamız lazım."yine kafasıyla onayladığında gülümseyerek yanaklarından öptüm.

"Öyleyse seni tezgaha transfer ediyorum. Ben salataları,domatesleri getireceğim sende yıkayacaksın."onu tezgaha oturturken dolaba yönelip salata ve domatesleri çıkardım.

"Vey vey vey"ellerini uzatmış malzemeleri isterken ona doğru verdim. "Al bakalım"o hepsini kucaklayıp çeşmeye uzandığında gülümseyerek Asel'in yaptığı yemeklerin altını kısık açarak sofrayı hazırlamaya koyuldum.

"Bittiy"yanına gidip yıkadıklarını aldım ve salata için doğrayarak yağladım ve masanın ortasına koydum. Ömer'i de kucaklayıp "sofra hazır. Şimdi öperek anneyi uyandırma zamanı. Görev başarılı aslanım çak bakalım"elimi uzattığımda minik eliyle elime vurdu. Gülümseyerek alnından öptüm ve mutfaktan çıktım.  Tam salona girecekken zilin çalmasıyla kapıya yöneldim.