3.0

22.5K 1.9K 247
                                    

Selam.

Nasılız? Bu sıralar çok doluyum bölüm yetiştiremiyorum şaka gibi.

Her neyse hadi gidin bölüme

---------

-Asel-

Titreyen ellerim arasında ki bardağı biraz daha sıktım. Ses kulağımda tekrar tekrar yankılanıyordu sanki. Hayatımda yaşadığım en korkunç anlardan biri olabilirdi.

"Babam teslim etti şimdi. Hacer bizde hemen gidelim."abim Hacer hocanın elinden tutarken biz döndü.

"Görüşürüz kendinize dikkat edin"

"Sizde dikkat edin. Bir şey olursa arayın" annem abimi onaylarken ikiside uzaklaştı. Etrafa ateş eden manyak Hacer hocanın eski kocası çıkmıştı. Boşandıktan sonra manyağa bağlamış burda olduklarını öğrenince sergiyi basmıştı. Şimal hanım da o sırada yeni gelmişti sergiye. Sergiyi göremeden darmadağan olmuştu her yer. Yüreğim hala ağzımda atarken babam girdi okuldan içeri.

"Teslim ettim polise. Hadi artık eve gidelim"

"Ay gidelim sağ salim hemen"zaten çok kimse kalmamıştı. Bir kaç hoca, amcam, Yiğit,Hamza,Emir, Şimal hanım ve yasemin buradaydı.

Babam beni kolunun altına alırken kafamı hafifçe Yiğit'in olduğu tarafa çevirdim. Gözleri benim üzerimdeydi. Belki son bakışmamızdı bilmiyorum ama ikimizde veda eder gibi bakmadık. Veda bir daha görüşmeyecek olanlara aitti. Bize değil.

Babamın kolu altında okuldan çıktığımızda bakışmamız bölünmüştü. Bu onu araya mesafeler girmeden önceki son görüşümdü.

İçimde yoğunlaşan sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Bu sefer derin nefes almakta bir çözüm yolu değildi. Sanırım Yiğitsizliğin hiçbir çözümü yoktu. 

"Asel?"babam durup kaşlarını çatarak beni inceledi. 

"Tutukladılar adamı sakin ol artık" hayır Asel söz verdin. Ağlamak yok ağlamayacaksın.

"Ama sen bunun için üzülmüyorsun. Ne oldu?"babamın sorusuyla annemde dönüp beni incelemeye başlamıştı.

"Baba eve gitmek istiyorum"sesim olduğundan fazla  kısık çıkmıştı. Burnundan nefes alıp onayladı ve ilerlemeye devam etti. Bende peşinden ilerledim.

Tüm gecedir uyuyamamıştım. Güneşle beraber bende tavanı izlediğim yatağımdan çıktım. Perdelerimi açıp camın önünde derin bir nefes çektim içime. Yiğit Altuğ artık bu şehirde değildi. Bu ülkede değildi. Buralarda değildi. Onun yokluğunu hissediyordum. Araya giren mesafeleri hissediyordum. Bunun ağırlığını hissediyordum.  

Telefonumun melodisi odamın duvarlarına çarptığında komidine doğru gidip üzerinde duran telefonu elime aldım. Kayıtlı olmayan bir numaradandı. Bu saatte?
Tedirgince açıp kulağıma koydum.

"Alo?"

"Kedi abla benim! Ayça!"

"Ayça!"

"Abimi uğurlamaya gelirsin görüşürüz diye düşünmüştüm. Niye gelmedin?"ne cevap vereceksin şimdi Asel hanım? 

"Neyse siz görüşmüşsünüzdür zaten. Eee ne yapıyorsun? Nasılsın?" Gülümseyerek yatağına oturdum.

"İyiyim sen napıyorsun nasılsın?"

"İyiyim bende yaz için bir sürü plan yaptım. Okulların kapanmasını bekliyorum"

İMANBOY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin