17. bölüm: Sınır Belirleme Zamanı

171 144 30
                                    

Kampın bitmesine son 4 gün...

"aptal! Yük hayvanı! Salak!" Aylayla çadır da oturmuş konuşuyorduk. Dün Kutay'ın yanından ayrıldıktan sonra direkt çadıra gidip yatmıştım. Sabah uyandığımda Ayla bana ne olduğunu sormuştu, ondan daha fazla kaçamayacağımı anladığım da anlatmıştım.

Ayla'nın dediğine göre dün Kutay çadıra gelmemişti. Sabaha karşı Ayla telefon sesine uyandığında Ulaş'ın telefonu çalmış, Kutay Ulaş'ı yanına çağırmıştı. O saatten beri de ikisi ortalıkta yoktu.

Biz de sabah kahvaltı yapmayı es geçip burada durmuştuk. Çok aç değildik.

Sen ona –Kutay'ı merak ettiğinden bir yere gitmedim- desene

Kutay'ı zerre merak etmiyorum. Hem niye gelmedi ki o? Neyin tribinde anlamıyorum! Ne oldu sanki?!

"Açelya" Ayla adımı seslenince ona döndüm. "belki bir bildikleri vardır o yüzden uyarıyorlardır bizi?" Ayla söylediğinde haklı olabilirdi belki ama yine de beni ilgilendirmiyor. Sebebini söylemeleri gerek, ben ona gidip birini gösterip konuşma desem o sanki hemen kabul edecekti.

Hala geçmemiş sinirimle "bir bildikleri varsa da bize anlatsınlar o zaman bilelim! Ne o öyle sadece konuşmayın demeler?" dedim. Ayla beni başıyla onayladığında devam ettim. "hem niye karışıyor ki? Kimim o benim? Hadi onu da geçtim! Doğru düzgün uyar bari! Kolundan tutup bir yere götürmek ne ÖKÜZ!"

Biraz sakin mi olsan acaba?

Olamam Şeri! İnsan doğru düzgün uyarır hiç değilse!

Belki önceden yaşadıkları şeyle ilgilidir?

Beni ilgilendirmez. Tamamen kendileri arasında yaşanan bir şey. Bundan bana ne beni ne ilgilendirir?

"Açelya, bak bu dün de gelmedi çadıra. Başına bir şey gelmiş olmasın? Ulaş da yanına gitti şimdi ikisi de yok ortalıkta." Ayla'nın söylediğiyle sinirimin yanında yavaş yavaş endişe de doğuyordu.

Kutay için endişeleniyorsun.

Şeri'nin dediğini başımla onaylamazken bir yandan da Aylaya "bir şey olmaz onlara! Yürüsün gitsin ikisi de! Sen de boşuna meraklanma." Dedim.

Kendini kasmasan mı acaba?

Kutay umurumda değil Şeri.

"Ama kaç sa-"

"kaç saat olduysa oldu Ayla. Babasının yanına falan gitmiştir ya da yemekhanededir. Nereye kaybolmuş olabilir ayrıca Allah aşkına!" diyerek Ayla'nın lafını kestim.

Ayla sadece başını salladı. bir süre aramızdaki sessizliği devam ettirmiştik. Ayla birkaç dakika sonra Acıktığını söyleyip çadırdan gitmişti. Tabi o da Ulaş'ı merak ediyordu ama söyleyemiyordu.

Senin Kutay'ı merak edip söylemediğin gibi mi?

Daha kaç defa demem gerekiyor? Kutay'ı merak etmiyorum.

O yüzden mi, tüm gece boyunca uyanıp uyanıp onun yattığı yere baktın?

Hayır. Ben sadece onun tulumu daha geniş eğer o gelmezse oraya geçeceğim diye baktım.

Açelya, saçma bahanelerin bana çok işlemiyor. Bal gibi de merak ediyorsun çocuğu!

Etmiyorum Şeri! Ben uyuyacağım zaten dün de uyuyamadım.

Kutay'ı beklemekten uyuyamadın. Evet.

Şeri'yi dinlemeden uyku tulumunun içindeki yastığımı çıkarıp yattım. Zaten öğlen hava sıcak olduğundan tulumun içine girmedim. Gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

ANEMON DÖNGÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin