31. Bölüm: Sen Gelir Misiniz?

117 76 11
                                    

"Asker mi olacaksın?"

"evet. Küçüklük hayalim asker olmak. Dedem de askermiş benim. Hep bana anlatırdı anılarını." Kolunu kaldırıp kaslarını gösterdi "eh! Boşuna yapmıyorum bu vücudu."

Hiçbir şey demedim. Sadece onun yüzüne baktım. Yüzündeki kan lekeleri geldi gözümün önüne, bana gülümseyişi, mutlu ol diyişi...

"niye yüzün düştü yine?"

"bir şey geldi aklıma." Dedim.

"Açelya, yüzünün düşmesi hiç hoşuma gitmiyor. Bir sorun varsa söyle birlikte halledelim."

"halledemezsin ki."

"rüyan da ne gördün Açelya?"

"rüyamla alakalı de-" kendimi savunacakken lafımı kesti "bal gibi de onunla alakalı. Kendi içinde tutup tek başına sıkıntıyı taşıyamazsın. Kusura bakma centilmenlik gereği güzel kadınlara ağır şeyler taşıtamam." Diyip göz kırptı.

"ben doktor olacağım biliyor musun?" dedim konuyu değiştirerek. Konuyu değiştirdiğim için konuyu açmamış bana ayak uydurmuştu. "doktor maaşı da iyi derler aslında. Desene parayı kıracaksın." Diyip güldü.

"zengin olup Paris de yaşayacağım."

"tek başına mı?"

"tek başıma."

Cıkladı. "tek başına Paris de gezmenin tadı geçmez."

"Ayla gitmek istemiyor ki."

"Birlikte gidelim." Şaşkınlıkla ona baktım. "Paris'e mi?" başıyla beni onayladı "Paris'i hep ben de merak etmişimdir." Kutay'la tatil mi? güzel olabilirdi.

"seneye gitmeye ne dersin?" diye bir soru attım ortaya. "seneye mi?" diye sordu. "evet seneye. Teyzemin evi var orada. Evi bana vereceklerdi. Ben de tek kalmam hem. Ulaş ve Ayla da gelir. Güzel olmaz mı?"

RESMEN EVLENELİM DİYORSUN ÇOCUĞA

Biraz düşündü. "aslında mantıklı olur. Birikmişim var biraz. Tüm sene para biriktirsek seneye rahat rahat gezeriz." Şuan tatil planlıyorduk. İkimizin olacağı bir tatil.

"söz mü?" diye sordum hevesle. Serçe parmağını bana uzattı "serçe parmak sözü." Serçe parmağımı ona uzattım. Parmaklarımızı birbirine sardık "serçe parmak sözü."

...

Tarih = 29.08.2023

Başımın ağrısıyla uyandım. Dün geceyle ilgili kısım kısım yerleri hatırlıyordum. Baş ucumdaki suyu içerken kapı çaldı. Kapı açtığımda Kutay elinde iki içecekle gelmişti. "Günaydın!" dedi gülümseyerek.

Bir gözümü ovalayarak gözümdeki bulanıklığı gidermeye çalıştım. "günaydın. Bugün fazla enerjiksin."

"sen de fazla dağılmış gibisin." Esnerken onu başımla onayladım. "başım çok ağrıyor ve çok halsizim." Elindeki içecekleri sallayarak "böyle olacağını tahmin ettiğim için size içecek hazırlattım. Özel tarifim." Dedi.

Kaşlarımı kaldırdım. Bardakların birini alıp içinden bir yudum aldım. "tadı nasıl?" diye sordu merakla.

"Tadı güzel olmuş helal olsun. Ne var içinde?"

"su, 1 demet maydanoz, 1 çay kaşığı toz zencefil, 1 çay kaşığı bal, yarım limonun suyu ve taze nane yaprakları."

Elimle bardağı göz hizama getirdim. "vay be!" Kutay -bir şey yapmadım- dercesine omuzlarını kaldırıp indirdi "Kutay'ın marifetleri işte."

ANEMON DÖNGÜSÜWhere stories live. Discover now