29. bölüm: İlk Gün

130 87 21
                                    

Tarih 28.08.2023 = otelde ilk gün

"buyurun leydim. Sıcak çikolatanız." Ayla'nın uzattığı sıcak çikolatayı zoraki gülümsemeyle aldım "teşekkür ederim" telefonumdan saate baktığımda 08.58 geçiyordu. Ulaş sıkıntıyla "yaklaşık bir saat olmuş hala anlatmadın şu rüyanı."Ayla'nın onu cimciklemesiyle acıyla inledi. Ayla'nın uyarı dolu bakışlarına karşılık olarak "ne var kızım merak ettim." Dedi.

Gördüğüm rüyanın tekrar gözümün önünde canlanmasıyla titrek bir nefes çektim içime. Gözlerimi sımsıkı kapayıp kaçmak istedim o andan. "patates çuvalı?"

Onun yüzüne baktığımda o hali gözümün önüne geldi. Gözlerimin tekrar dolmasına mani olamadım. Bunu onların görmesini istemediğimden "ben bir balkona çıkıyorum." Diyip çıktım.

Balkondan içerideki konuşmalarını duyuyordum. "ne tekrar hatırlatıp duruyorsun? Çıkamamış kabusun etkisinden işte!" diyordu Kutay. Sanırım Ulaş'a kızıyordu.

"senin için çok korkmuş sanırım." Dedi Ulaş. Evet. Kutay için çok korkmuştum. Rüyayı hatırlayınca bir titreme gelip geçti. Sıcak çikolatamdan bir yudum daha alıp kendime gelmeye çalıştım.

"Açelya normalde çok rüyalara takılan bir kız değil. İlk defa onu bu halde gördüm." Evet, normalde kabuslara çok takılmazdım. Ayla doğru söylüyordu. "Ayla, sen bir gidip yanında dur. Biz de çıkalım artık. Biraz sohbet edin, kafası dağılsın." Bakışlarım içeriye döndü. İçimden gitme demek geldi. Yanımdan ayrılmasını, gözümün önünden gitmesini istemedim.

"tamamdır. Kahvaltıda görüşürüz o halde."

İçeriden kapının kapanma sesi geldiğinde gittiklerini anlamıştım. Biraz sonra üzerime şal atıldığında Ayla'ya baktım. "üşümüşsündür diye getirdim komşu kızı." Ona gülümseyerek teşekkür ettiğimi belirttim. Çok konuşmak istemiyordum. Üzerimde ağır halsizlik vardı. Gördüğüm kabus tüm sevincimi almıştı.

"Açelya" Ayla'ya baktım. Bana çekingenlikle yaklaştı. İnce sesiyle "rüyanı anlatmak ister misin?" diye sordu. O da biliyordu çok etkisinde kaldığımı. Biraz önce Kutay'a dediği gibi. İlk defa böyle bir şey yaşanıyordu.

"kötü rüyaların paylaşıldıkça gerçekleşme ihtimali artar derler." Bunu söylerken sesimin titremesine engel olamamıştım. Ayla'nın da gözleri benim gözlerimle hemen dolmuştu. Bizim dostluğumuz böyleydi işte. Ne zaman birimiz ağlasak diğerimiz de başlardı ağlamaya. Sorgusuz sualsiz.

Ayla bana destek olduğunu belirtmek için elini dizime koydu "ben yanındayım bebeğim. Anlatmak istersen anlat bana direkt. Bana anlatmanla bir şey olmaz sen merak etme."

Derin bir nefes alıp karşımdaki denize baktım. Sadece denizi izledim. Başka herhangi bir şey yapmadım. Ayla da benimle birlikte sessizliğime ortak oluyordu. Rüyamı hatırladım tekrardan...

Titrek bir nefes alıp gözyaşlarımı sildim. Kutay'ın o hali gözlerimin önünden gitmiyordu. Gözlerime baka baka bana gülümseyerek ölmüştü. Hayatımda ilk defa böylesine gerçekçi bir rüya görmüştüm. O kan kokusu, elimi tutuşu, gülümsemesi... her milimine kadar gerçekçiydi.

"önemli bir rüya değildi. İzlediğim diziden dolayı etkisinde kaldım sanırım." Diyip geçiştirdim konuyu. "Açim. Sen normalde hiç böyle şeylere takılan biri değilsin. Niye bu kadar etkisinde kaldın annem?" omzumu bilmediğimi belli ederek silktim "hiçbir fikrim yok Ayla."

Sandalyesini bana doğru çevirdi. "o ilk halini görseydin... yani ne bileyim Açelya. Bak kaç yıldır dostumsun. Hiç ayrı kalmadık. Seni tanıyorum ilk defa seni böyle gördüm." Gözlerinde hala endişe vardı. Derin bir nefes çektim içime. Sonra yüzüme bir gülümseme kondurdum. Bu kadar yeterliydi çünkü Ayla hala benim için endişeleniyordu. "ay! Altı üstü bir rüya. Normal yani." Sonra aklıma gelenleri söyledim direkt. "doktordum rüyamda. Bir hastamı kurtaramadım o yani."

ANEMON DÖNGÜSÜWhere stories live. Discover now