7. BÖLÜM: PETRİL

32 18 1
                                    


                7.BÖLÜM: PETRİL
'Hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş'

---------------------------<3-----------------------------

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.


---------------------------<3-----------------------------


Yol da yürürken güneşin merhametli ışınları bizi selamlıyordu. "Siz hala kim olduğunuzu söylemediniz?" şüpheci bakışlar atarak meraklı olduğumu belirtmeye çalıştım.  İkisine de güvenmem için onlardan onlar hakkında ki bilgileri almak zorundaydım. Ayrıca bu tılsım olayı hakkında da yeterli bilgi vermemişlerdi. Yirminci yaşım da ne olacaktı ki? Tılsımın etkisi bitince lanetlenmiş gibi tüm belalar beni mi bulacaktı?

"Petril varisleri" Kıan oldukça kısa ve anlaşılır bir cevap vermeye çalışırken benim oralı olmadığımı unutuyor. "Ve seni Petril'e yirminci yaşından önce almamız gerekiyor." bu sefer bakışlarını büsbütün bana çevirerek konuştu. Bu durum da benim yarına kadar bu diyarı tek edip istedikleri yere gitmem gerekiyordu. Ama bu konu da tereddütlüydüm onlara güvenip güvenmeme arasında gidip geliyordum. "Eğer gelmez ve zorluk çıkarırsan bir daha annene kavuşamazsın" bu sefer anlatmaktan ziyade uyarıcı bir ses tonu vardı.

"Kavuşmak istediğimi kim söyledi?" bir kaşımı kaldırıp sorar bakışlar attım. Her şey bir yana ona kavuşmak değil yüzünü bile görmek istemiyordum. Eğer gidecek olursam karşısına çıkıp içimde ki her şeyi yüzüne vurmak için giderdim. Ve sonra intikam adına onu gözümü kırpmadan öldürürdüm. "Beni terk eden birinin ayağına gitmem çok istiyorsa" dedim ara da nefes alarak. "Ve gücü yetiyorsa" altını bastıra bastıra çizerek söylemiştim "Gelsin kraliçeniz alsın beni" cümlemi bitirdiğim de Kıan inadımdan sinir olmuş olacak ki bana cevap vermedi.

"Pekala bu hiç kolay olmayacak" Aesira bir bana bir de sinir küpüne dönmüş Kıan'a bakıp kocaman gülümsedi. "Emin ol çok güzel olacak" yürürken birden önüme geçerek konuşmaya başladı.

Konuyu dağıtmak için bir türlü kim olduklarını söylemedikleri için bir soru daha yönelttim onlara. "Petril varisi olduğunuzu söylediniz. Bu konuyu daha açıklayıcı anlatır mısınız?" bu lafımın üzerine Kıan yüzüme bakarak üfledi. Hadi ama, ne kadar da sabırsız ve sert olmaya çalışan biriydi. Bu kadar ciddiyet herkese zararlı. Biraz tahammüllü olsa ne olurdu ki? "Kıan anlıyorum, benden bıktın ama, ben Petril de doğmadım ve söylediğiniz hiç bir şeyi anlayamıyorum" somurtan yüzü ve sinirden buruşmuş olan alnı biraz da olsa yumuşadı.

Aesira bu sessizliğe dayanamamış olacak ki bana anlatmaya başladı. "Petril bir kaç krallıktan oluşur, bu krallıkların da varisleri  olur." ara da nefes almayı ihmal etmeyerek ve sindirmeme zaman ayırarak konuşmasına ara  verdi. Anladığımı ifade etmek için başımı salladım ve bunun üzerine konuşmaya devam etti. "Sen kayıp varislerden birisin" bunu söylediğinde bozguna uğramıştım. Demek ki ben gerçekte de soyluydum. Ve de bir krallığım vardı. "Maalesef Annen yani Doğa krallığının kraliçesi ile doğa krallığının kralı çocuk sahibi olamadılar ve sen tek şansları oldun" demek ki tek umutları bendim. Bunu ona karşı kullanabilirdim. Oraya gitmeyi kabul etmeliydim, sırf ona bana yaşattığı acıyı yaşatayım diye. Ben olmazsam krallığın devamı da olmazdı.

Varisin İntikamı (Prenorion 2)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ