Linda telsizi yavaşça elinden bıraktı ve geri yerine geçti.Kamyonetin arkasında oturanlar ise helikopter geleceği için sevinç çığlıkları atıyordu.Bu kurtulmak için bir umuttu...
Richerd yüksek bir sos tonu ile :
''Her şey tamam , gitmeye hazırız Adamson ! ''
Adamson heyecan dolu gözler ile kendisine bakan Richerd 'a :
''Tamam ''
diye karşılık verdikten sonra şoför koltuğuna geçti.Ardından yavaşça açık kalan telsizi kapattı ve:''Hadi herkes kamyonete binsin ,önümüzde uzun bir yol var. ''
diye bağırdı ve kapısını örttü.
Bense bu sırada kamyonete binmek için bir kaç adım daha atmıştım ki bir anda gözüm metalden yapılmış yüzeyi paslanmış otomatta ki kolalara ilişti.Parlak kan kırmızısı renkteki dış kutuları bir hayli dikkatimi çekmiş sırf bundan dolayı içimde kola içme isteği uyanmıştı..
Kamyonetin camından benim ağır ağır gelişimi izleyen Adamson ' un kahverengi gözlerine bakarak :
''John ile iki dakikalık işimiz var geliyoruz !''
diye bağırdım.''Tamam evlat çabuk olun .''
Adamson ' dan bu şekilde cevap alışımın ardından hemen yanımda benim ile birlikte nereye gideceğinden habersiz bir şekilde ilerleyen John ' a döndüm ve :
''Bir dolar verir misin ? ''
''Ne yapacaksın ? ''
''Otomat dan kola alacağım .''
John vermiş olduğum yanıtın ardından aniden yanımdan ayrılıp hızla kamyonete koştu.Ben büyük bir şaşkınlık içinde otomata doğru ilerleyip John 'un neden kamyonete gittiğini anlamaya çalışırken John eline ; tahtadan yapılmış sap kısmı eskimiş keskin kısmı ise paslanmış büyük bir balta almış ve hiç hız kesmeden koşarak hızla otomat makinesinin camına baltayı geçirmişti.
''Al hepsi senin olsun! ''
Cam kırıkları etrafa saçılırken bir refleks olarak gözlerimi kapatmış ve onları koruyabilmek için sağ kolum ile yüzümü kapatmıştım.Cam kırıklarının koluma çarpışını hissediyor ve yüzüme gelmediği için o anlığına şanslı olduğumu hissediyordum.Bir kaç saniye sonra kalın camı aşağı inmiş olan otomattan cam kesiği ihtimaline karşı büyük bir dikkatle cebimin aldığı kadar ceplerime kola kutularını doldurmuştum.Küçük Amelia için ise otomatta son bir tane kalmış olan fıstıklı bir çikolatayı aldım.
Ardından Adamson 'un bize seslenmesiyle birlikte John ile birlikte hızla kamyonete koştum ve kamyonete bindim...
İstasyondan ayrıldıktan sonra yaklaşık bir saatlik yol kat etmiştik.Bir hayli yavaş gidiyorduk..Gerçi çok yavaş gidiyor oluşumuzun tek nedeni Adamson 'un yavaş sürüşü değildi kamyonetin eski oluşu da çok yavaş ilerlememize neden oluyordu.Zaten batmaya yaklaşmış güneş ise dağların arkasına gizleniyor ; Hava kararıyor ve gece rüzgarları ise kuzeyden yavaş yavaş esmeye başlıyordu.
VOCÊ ESTÁ LENDO
PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )
Ficção CientíficaX-18AB9 adında bir virüs..Kim bile bilirdi ki bu küçücük virüsün medeniyetin eşiğindeki Dünya 'nın sonunu getireceğini..Kaosun..Katliamın..Acı içinde haykırış ve çığlıkların kısacası vahşetin habercisi olduğunu.. Hayat ile ölüm arasındaki ince çizg...