PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )

ÖLMEMEK İÇİN ÖLDÜR

Kamyonete bakakalmıştım.Nasıl gelebilmişti ki ? Onlarca zombi sahanın etrafındaydı.Bayan Marry 'e ne olmuştu? bunları düşünürken bir elin omuzuma dokunduğu hissettim ve bu hisle arkamı döndüm.Gördüklerime inanamıyordum.Bayan Marry sapasağlam karşımda duruyordu..Ama bu imkansızdı sanırım uykusuzluktan hayaller görmeye başlamıştım.Ben içimden bunu geçirirken Bayan Marry bana bakarak:
''Siz demi buraya geldiniz ? ''
diye bir soru yöneltti.

Hayal göremediğim kesinleşmişti ama nasıl gelmişti ki buraya ve dayanamayıp sordum:

''Bayan Marry buraya nasıl geldiniz ? ''

''Zombileri tavuk gibi pişirerek ''

Hiç bir şey anlamamıştım :

''Nasıl yani Bayan Marry ? ''

''Siz gittiğinizde kamyoneti koruyordum.Zombiler sahanın tellerini yıkıp geçmişlerdi.Birkaç tanesini bastonumla kafalarına vurarak öldürdüm.Ama yenileri geliyordu.Bir baktım onlarca zombi üstüme geliyor Aman Tanrım didim ! Kamyonetin kasasındaki benzin bidonlarını kapağını açıp zombilerin üzerine serperek attım ve ardından ağzımdaki sigarayı üzerlerine fırlattım hepsi tavuk gibi yanmaya başladı. ''

Bayan Marry o hırıltılı çıkan sesiyle bir anda gülmeye başladı.Gülerken takma dişleri ağzından düştü..Bu gerçekten çok iğrençti , molada yediğim bir kaç lokmayı geri kusmamak için kendimi zor tutmuştum.Ardından bir askerin bana seslenmesiyle arkamı döndüm.

''Yemek vakti gelmiyor musunuz ?''

†**********************************†

Aradan beş gün geçmişti.Bu kampta 550 askeri personel, yaklaşık 3000 sivil vardı.Ama sivillerin çoğu çocuk ve yaşlıydı. Eli silah tutan herkes çok ağır askeri eğitim görüyordu.Sabahtan öğleye kadar eğitim görüyorduk.Yiyecekler askeri kampın tarlasından elde ediliyordu.Bu yüzden öğleden akşama kadarda tarlada çalışıyorduk...

Öğle yemeğinden yeni çıkmıştık.Tam tarlaya gidecektim ki kamptakilerin meydana toplandıklarını gördüm.Neler olduğunu anlamak için yanlarına gittim.Oğuz ve John beni gördüler ve hızlıca yanıma geldiler.Neler olduğunu onlarda bilmiyordu.

General öfkeli bir şekilde:

''Herkes sussun önemli bir duyuru yapacağım ! '' diye bağırdı.

Herkes Generale dikkat kesilmişti.O sırada generalin yanına bir yüzbaşı geldi:

''Komutanım uçaklar rapor etti kampa çok yaklaşmışlar.''

General şöyle bir durdu ve yüzünde ki endişe ve kaygı okunan yüzbaşına :

''Güvenliği arttırın tüm kapıları kapatın ! ''

Ardından General bize döndü:

''Kampa çok kalabalık bir zombi grubu geliyor.Onlarla savaşmak için aranızdan elli gönüllü istiyorum.Bu elli gönüllü zombilerin sayısını azaltmaya çalışacak.Ana savunmayı eğitimli askerler ve kalan siviller ile biz kampta yapacağız.Gönüllüler öne çıksın ! ''

İnsanlar yavaş yavaş öne çıkmaya başladı.Adamson da öne çıkmıştı.General ,Adamson 'a bakarak :

''Siz yaşlısınız , koşamazsınız duvarı savunmada daha çok işe yararsınız.Bize genç gönüllüler lazım ! ''

Bu söz üzerine Adamson geri adım attı ve geriye doğru çekildi.Bense içimden ''Ben deli miyim yüzlerce zombinin üzerine atlayacağım '' diye geçirdim.O sırada Oğuz öne çıktı ve John ' la benim kolumdan çekerek bizi de ön tarafa çekti.