ARSİA :KURTULUŞ

6.1K 405 164
                                    

''Neden beni içeri almıyorsunuz !''

diye bağırdım kalan tüm nefesimi harcayarak.

''Siz yaralısınız ,üzgünüm sizi içeri alamayız.''

Ben bir zombi tarafından ısırıldığımı belli etmemek için ;

''Vücudumdaki yaralar bıçak yarasından ibaret!''diyebildim kısık ve kesik kesik çıkan sesim ile.

Adamlara alçak ses ile söylediğim bu cümlenin ne kadar inandırıcı olduğu konusu beni endişelendiriyorken Adamson ;

''Çocuk doğru söylüyor, vücudunda bulunan yara izleri ;buraya gelmeden önce yağmacı bir çete tarafından aldığı bıçak darbelerinin izi.''

diye atıldı söze beni desteklemek için.Fakat bu cümleler adamların ciddi yüz ifadelerini bir an olsun değiştirmemiş ,çatık kaşlarını indirmemiş ve bana bakan şüpheci gözlerini bir an olsun üzerimden çekmemişlerdi.

Bir kaç saniye sonra adamlardan birisi gayet sert ve katı bir şekilde;

''Vücudunda bulunan yaralarının Isırık veya başka her hangi bir yara  izi olması bir şeyi değiştirmez.Çünkü biz her ihtimale karşı ;vücudunun her hangi bir yerinde her hangi bir yarası olan bireyleri içeri alamıyoruz.Lütfen gemiden uzaklaşın!''

Ben gitmemekte ısrarlıydım ;

''Hiç bir yere gitmiyorum!''

''Sizin benden aldığınız ;tedavi enjekte edilmiş olan doku örneği, patlayıp yere çakılan deniz uçağınızda idi.Yani artık sizin elinizde bir tedavi yok.Bense tedaviyi biliyorum ,tüm formülleri bende ve ben tedaviyi yapabilirim!'

Bana önce alaycı bakışlar atan iki adam birden aynı aynda ;

''Kaçak var , gemiye girmeye çalışıyor!'' bağırdı.

Bunun üzerine içeriden çıkan ellerinde aynı model silahlara sahip üç adam beni Adamson 'dan ayırarak geminin giriş rampasından indirdi ve beni iterek tıpkı bir paçavra gibi kumsalın üzerine attılar.Yüzüm beyaza kaçan açık sarı tonlarındaki kumsala gömülürken dudağıma kum taneleri yapışıyor ve hatta bu taneler ağzımın içine giriyor bunun rahatsız etmesi yetmiyormuş gibi üzerime çarpan ve onca güneş ışınlarına maruz kakmasına rağmen soğukluğu buzdan farkı olmayan dalgalar ise beni kumsala dahada yapıştırıyordu.Kısa bir süre sonra her düştüğümde yaptığım gibi ellerimden destek alarak kalktım.Üzerinde yarsı kuru yarısı ıslak kum taneleri bulunan omuzlarımı silktim.

Şimdi ne yapacağımı düşünürken bir kaç fikir alma umudu ile  etrafa kısaca bir göz gezdirdim;

Uçaklardan bomba atımı seyrekleşmiş de olsa devam ediyor ,ortalık toz duman içinde kum fırtınalarını andıran görüntü ile birlikte ada kan gölüne dönmüş ,tüm adada yankılanan silah sesleri adeta kendi aralarında bir ritim oluşturmuş ,ağır yaralı insanlar yerde cesetlerin üzerine kıvranıp can çekişirken adada sağ kalan insanlar ise kıyısı kırmızının en canlı ve vahşi renk tonlarına bürünmüş  denize demir atmış Arisa 'ya giden gemiye doğru koşuyor Kaliola 'nın adamları ise sonradan gelen bir uçaktan aşağı iniyorlardı.

Bir şeyler yapmalıydım.Kaliola denilen o lanet olası laboratuvarlardan ve onların adamlarından onca kez kaçmış ,onların beni öldürme çabalarına rağmen ben defalarca kurtulmuşken, kurtuluş olan Arsia 'ya gideceğim gün onlar tarafından öldürülemezdim.Ben tüm bunları ölene dek unutmayacağım beynimin bir köşesine kazırken Adamson ise ;

 ''Jack !''

diye bağırıyordu insanlar gemiye girmek için hızla koşup orada bekleyen Adamson 'a bir bir çarparken.

PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now