PLAN BUYDU JACK !

5.7K 528 82
                                    

Ama bu nasıl olabilirdi? Nasıl terk edilmiş bir kasaba da terk edilmiş bir marketin ışıkları yanabilirdi?Üstelik tüm dünya karanlığın içinde hapsolmuşken ?Ben mantığımı zorlarken caddedeki ; doymayan midelerine birkaç parça eti iştahla götürmek isteyen zombiler ışıkları açılan markete doğru yönelmişlerdi...

Dakikalar sonra kasabadaki zombiler gösterişli ışıklara sahip marketin etrafında toplanmış,tüm güçleri ile marketin uzun camlarına dayanmışlardı.Tabi ki karınca sürüsü gibi üşüşen zombilere kanlı salyalara bulanmış camlarda fazla dayanamadı.Parçalara ayrılan camlar yerlere saçılırken kasabanın aç zombileri marketin içine dağılmıştı.Bense bir yanda kusmamak için kendimi zor tutarken bir yandan büyük bir şaşkınlık ile marketi talan eden zombileri izliyordum..

Bu kaçmak için bir fırsattı ancak aç ve susuz bir yere gidemezdik.Kasabada atıştıracak bir şeyler bulabileceğim tek yerde istila edilmişti.Geriye tek seçeneğim kalmıştı.Şuan üzerinde oturduğum zombiler kadar kötü kokan bayat çöpleri yemek.Midem kaldırabilecek miydi bilemiyordum ama hayatta kalmak için bunu yapmak zorundaydım.Tabi zehirlenme riskim de bir yanda beni bekliyor olacaktı..

Aylardır burada duran,kokusuyla bile midemi bulandıran, üzerinde kara sineklerin cirit attığı çöpleri karıştırmaya başladım.Yarısı yenmiş ve kas katı kesilmiş ekmek elime gelince ne olduğuna bile bakmadan yemeye başladım.Dişlerime işkence yaparmışcasına yediğim kuru ekmek boğazımdan geçerken sanki gırtlağımı yırtıp kanatıyordu.Aklıma küçük Amelia gelince kısık bir ses ile ;

''Amelia iyi misin ? ''

''Evet Jack, ama biraz acıktım.''

Amelia 'nın küçük midesi bu artık çöpleri sindirimezdi.Bunu bildiğimden olsa gerek dudaklarımdan

''Yarına kadar dayanmalısın Amelia ! ''sözcükleri döküldü.

Aralamış olduğum çöp konteynerının kapağından yukarıya baktım.Koyu mavi gözlerimi simsiyah gök yüzüne dikmiştim.Dumanları andıran bulutlar, dolunay şeklini almış ayın önüne geçmiş, ayı saklıyordu..Bu yüzden olsa gerek ay ışığının yavaş yavaş kaybolduğu etrafı görmekte daha da güçlük çekmeye başlamıştım.Kafamı konteynerın kapağından çekip konteynerın yan tarafına dayadım.Uyumak için gözlerimi kapatıyordum ki gözüme vuran kırmızı bir ışık ile gözlerim istemsizce açıldı.Gözlerimi rahatsız eden ve kısmak zorunda kaldığım ışığın sebebini anlamak için kapağı araladım yerden baktım.Gözüme vuran ışık; yönü bana doğru bakan bir kamera dan geliyordu.Fakat anlamadığım bir şey vardı.Bu nasıl mümkün olabilirdi ?

Dikkatlice kameraya baktığımda objektifin hareket ettiğini gördüm.Sanırım birileri bizi izliyordu.Neler olduğunu anlamak için çöp konteynerının kapağını biraz daha yukarı kaldırdım ve etrafa bakındım fakat kimse görünmüyordu.O sırada marketten gelen bir ses duydum ;

''Siz , çöp konteynerlarının içine saklananlar, insan mısınız ? Eğer insansanız işaret verin ! ''

Gerçekten biri bize mi sesleniyordu yoksa hayalimde bir ses mi duyuyordum? ''Deliriyorum galiba ''diye düşünürken sesin tekrarlanması ile sesin gerçekliğinden emin oldum.Ses marketteki megafonlardan geliyordu.

Ellerimi araladım açıklıktan çıkarttım ve ellerimi havaya kaldırdım.Bu bir işaret için yeterli olurdu sanırım.Marketin megafonlarından bir ses daha geldi ;

''Ben iki aydır bu kasabadan çıkamıyorum.Eğer benim planımı uygularsak buradan hep birlikte çıkabiliriz! ''

Ne planından bahsediyordu bu?Ardından gelen ses devam etti ;

''Eğer buradan kurtulmak istiyorsan marketin çatısına çık ve benden haber bekle !seni kamrelardan izliyor olacağım. ''

''Her ne kadar mantıklı gibi görünse de bunu yapmak delilikti !' 'Onlarca zombiyi peşine takmak..İçi ve etrafı zombi kaynayan bir marketin üst katına çıkmak...Ana yoldan kasabanın ana caddesine hala gelmekte olan zombileride düşünürsek tek çıkış yolu bu gibi görünüyordu.Ayrıca markette yiyecek ve su da bulunuyordu.Oradan ihtiyaçlarımızı giderip enerji depoladıktan sonra buradan kaçabilirdik. Ardından içimde doğan cesaret ile birlikte ayaklandım.Çöp konteynerından dışarı çıktım ve ;

''Amelia ben dönene kadar sakın buradan çıkma ! ''

Dönebilecek miydim onu bile bilmiyordum.Attığım her adım beni ölüme dahada yaklaştırırken kendi sonumu getirmemek için yapacağım her hamle önemliydi.Adımlarımı gittikçe hızlandırıyordum.Ölüler beni fark etmişti artık bu kanlı yolun dönüşü yoktu...

Marketin üst katına çıkan merdiven neredeydi onu bile bilmezken marketin çatısına çıkmak için markete doğru koşmaya başladım.Aldığım her nefes beni ölüme hazırlarken arkamdan gelen aç ölüler beni parçalara ayırmak için can atıyordu.

Marketin kırık camlarından içeriye girmiştim.İçeriye girmem ile birlikte beni karşılayan zombiler ve caddeden marketin içine giren zombiler birleşip üzerime doğru gelemeye başlamışlardı.Merdivenleri görmem ile birlikte sol tarafa doğru koşmaya başladım.Yıkılmış rafların yerlere saçılmış ürünlerin üzerinden bir bir geçerken zombilerin arkamda yaptığı rüzgarı ve Ölümün soğuk nefsini ensemde hissediyordum.

Amelia için yiyecekte almalıydım fakat seçmek için fırsatım yoktu.Elimi sağ tarafa uzattım.Elime gelen ilk paketi aldım ve karşımda duran uzun merdivenlerden çıkmaya başladım.Arkama bakmaya fırsatım bile yoktu.Duvarlara asılmış boydan aynaların yansımasından arkamdaki aç zombileri görmem ile birlikte büyük bir şaşkınlık içinde kaldım; Çürümüş insan eti düşkünü zombilerden merdivenlerin basamakları bile görünmüyordu...

Bitmek bilmeyen basamaklar yüzünden soluk soluğa kalmıştım ama durduğum an ben diye bir şey olmayacaktı.Bacaklarımı hissetmiyordum.Dayanmalıydım az kalmıştı.Son iki basamak.Ve nihayet ikinci kata çıkmıştım fakat karşımda üçüncü kata çıkan bir merdiven daha görünce olduğum yerde dona kaldım.Çünkü oraya çıkacak gücüm kalmamıştı.Kafamı arkaya çevirdim.Et yığınlarından aşağısı görünmüyordu.Bir zombi ayağımdan beni çekmeye başlamıştı bile.Her şey buraya kadarmış , pes eden ayaklarım ve iflasa doğru sürüklenen beynim.Dengemi mi kaybetmiştim yoksa ayaklarım mı ben taşımak istememişti bilmiyordum birden durduğum yere yüz üstü düştüm.Kafam yerin soğuk zeminine dayanmış ,Amelia için aldığım paket elimden ileriye fırlamıştı.Görebildiğim tek şey beyaz zemin ve siyah kirli ellerimdi.Hayatım gözlerimin önünden geçmeye başlamıştı...

Ölüm ile arama saniyeler kala yukarıdan gelen bir ses ile irkildim ;

''Hadi yapabilirsin !Durma kalk çok az kaldı.''

Marketin hoparlörlerinden gelen bu ses ile kendime gelmiştim.Vücudum ,aşağıdan yukarı gelen bir soğukluk ile birden titredi.Zombilerin iğrenç ellerini üzerimde hissedebiliyordum.Ayağımı ağzına götürmek üzere olan zombiye tekme atmam ile zombi geriye savruldu ; aşağısındaki zombilerin üzerine düşen zombi beraberinde birkaç tane zombiyi aşağı ; diğer zombilerin üzerine düşürmüştü.Tıpkı domino taşlarını andıran bu görüntü uzun sürmemişti.Bu sırada ise ben düştüğüm yerden kalkmayı başarmıştım.Önüme gelen zombilere yumruk atıp ileri ittikten sonra koşmaya tekrar başladım.Zombiler iğrenç ellerini üzerime geçirdiğinden olsa gerek gömleğimin birazı yırtılmıştı..

Üçüncü katın merdivenlerinden çıkmaya başladım.Her basamak beni kurtuluşa götürürken bir yandan da ölüme yaklaştırıyordu.Sanki durunca ayaklarım artık beni taşıyamayacak ve düşecek gibi hissediyordum.Tıpkı az önceki gibi olacak gibi hissediyordum.Üçüncü kata çıktığımda kısaca etrafa göz gezdirdim.Fakat çatıya açılan bir yer görünmüyordu.Arkama baktım aç, çürümüş zombiler üzerime doğru gelmeye devam ediyorlardı.Merdivenlere adeta etten duvar örmüşlerdi.Şimdi ne yapacaktım?Bana buraya çıkmamı söyleyen adamın beni izlediğini biliyordum kameralara dönerek ;

''Peki şimdi plan nedir ?''

''Plan buydu Jack ! ''

Yayınlama Tarihi :17.10.2015


PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now