PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )

İKİ TARAF : ZOMBİ

Beni yüzlerce aç zombinin içine yem olarak atan o adama bunun hesabını sormalıydım.Koşarken hızımı bir yandan arttırırken bir yandan Amelia 'nın neden o lanet adamı takip ettiğini anlamaya çalışıyordum.

''Hey sen ! ''

diye bağırdım.Caddede yankı yapan bağırışımı aldırış etmeyen genç sarışın adam daha da hızlı koşmaya başladı.Arkasında koşan küçük Amelia ise arkasını dönüp bakmamıştı bile..

Onların hızlarına yetişemeyeceğimi biliyordum.Bu yüzden bir şeyler yapmalıydım.Beni adeta öldürmeye çalışan kasabanın tüm zombileri ile beni markete kilitleyen o adamla küçük Amelia 'yı bırakmazdım.

Gözüme kaldırımların yanındaki taşlar çarptı.Yerden aldığım ucu sivri bir taşı koşan sarışın adamın kafasına attım.Kafasını hedef aldığım adama ulaşan taş adamın yere düşmesine sebep olmuştu.Sarışın adam kanayan kafasına ellerini götürürken küçük Amelia arkasını dönmüştü.Bana bakan küçük Amelia 'nın yüzü bem beyaz kesilmişti.

''Neden bana öylece bakıyordu? ''

Ben beni görünce hiç tepki vermeyen küçük Amelia 'nın yanına doğru koşarken adam bunu fırsat bilip düştüğü yerden kalkıp çıkışa doğru kaçamaya başlamıştı.

Amelia ay ışığı vuran parlak gözleriyle bana donuk bir şekilde bakarken ;

''Jack ! ''

Nihayet konuşmuştu Amelia.Ben ise adamın peşinden gitmesinin nedenini anlamak için meraklı bir şekilde ona dönerek ;

''Amelia , o adam kim ? neden onun peşinden gidiyorsun ?''

''Ama .. ama o koşan kişi sen değil miydin ?''

''Nasıl yani ? '' diye karşılık verdim.Amelia 'dan cevap alamayınca ;

''O adam ben değildim Amelia ,yanlış görmüşsündür.''

''Ama Jack...''

''Şşş ,Amelia zombiler buraya toplanmadan bir an önce gitmeliyiz ! ''

dedikten sonra ,merak ve intikam duygusu ile sarı saçlı adamın peşinden ; yani kasabanın çıkışına doğru koşmaya başladım.Her ne kadar aç ve susuz olsam da öfkem bunu bastırıyordu.Ana caddenin geldiğim tarafında zombiler beliriyordu.Markete doğru baktığımda yere saçılmış kepenkler ve oradan dışarı çıkan zombiler ana caddeye geliyorlardı..

Her ne kadar beni zombiler ile markete kilitleyip ölüme sürükleyen genç sarışın adama yetişemesem de onun ne tarafa gittiğini uzaktan da olsa görebiliyordum...

Kasabanın çıkışının olduğunu tabelanın yanına ulaşmıştım ki o sırada ana yolda hızla bu tarafa doğru gelen kırmızı bir araba gördüm.Ana yolun ortasına doğru var gücümle koştum.Hızla gelen kırmızı arabanın bana çarpmasına ramak kala ani bir fren ile şoförü arabayı durdurdu.Arabanın kapıları açıldı...

Gözlerime inanamıyordum.Arabadan İnen kişi Linda idi.Bir an sarılacak gibi olsa da sanırım bundan vazgeçmişti:

''Jack buradasın ! ''

Ben Linda 'yı gördüğümün sevincini yaşarken diğer kapılardan Oğuz ve Adamson inmişti.

Adamson ''Evlat arabadan düşmüş olduğunuzu fark ettik.Fakat aradan bayağı zaman geçmişti.Sizi bulmak için geri döndük. ''

Oğuz ise Adamson 'nun sözünü bitirmesiyle  samimi bir şekilde;
''Seni gördüğüme sevindim Jack !''

Linda 'nı yüzündeki gülümseme bir anda yok olmuştu: