PEŞİMDE ZOMBİ VAR (TAMAMLANDI )

ŞEHRİN DIŞI

Üzerlerine ne bir beden fazla ne bir beden eksik tam oturmuş ;üstten aşağı inen şerit şeklindeki iki adet beyaz çizgi ile göze çarpan siyah renkteki formaları bire bir aynı olan adamlar kendi aralarında  bir kaç saniye boyunca fısıldaştıktan sonra kirli sakallı adam bana dönüp kibirli bir şekilde ;

''Hadi yürü ,merkez güvenlik birimine gidiyoruz.''

''Ben o adama vurmadım bile !Hiç bir yere gelmiyorum!''

diye sert bir çıkış yapıp bana şüphe ile bakan adamların kaşlarını çatmasına sebep olmuştum.

''Bak velet bize zorluk çıkartma ve hadi yürü !''

diğerlerine göre daha yaşlı duran ve  sekizinci kişi olarak gelen ,arkalarda bir yerde duran adamın bu bağırışı ile birlikte iki adım öne doğru ilerledim.Az önceki yüksek sesimin aksine gayet kısık bir ses tonu  ile  tam olarak nerede olduğumu anlamak için adamlara dönüp;

''Pekala sizinle geleceğim.Fakat şuan ben tam olarak neredeyim ?Yani burası neresi ? ''

Onlarla gidecek kadar ahmak değildim fakat nerede olduğumu bilmem nereye kaçacağımı bilmem anlamına geliyordu.İşte tam olarak bu yüzden sormuş olduğum cevaba karşılık ;

''Şuna bakın birde bilmemezlikten gelip numara yapıyor..Zaten bileğinde kimlik numarası da yok ;büyük ihtimalle buraya kaçak girmiş, götürün bunu !''

diye yanıt almıştım sekizinci olarak gelen ; kafasını önce sağa daha sonra sola ve büküp boyun kemiğini kıtlatan adamdan..

O adamın emirlerine uyup bellerinden çıkarttıkları  jopları parmakları ile  sıkı bir şekilde kavramış  beş adam yavaş ve temkinli adımlar ile üzerime doğru gelirken ;

ben olduğum yerden bir kaç adım geriye doğru gittim ; adamların bana ilk vuruşu yapmalarını beklemek için..

''Beşimize birden karşı koyamazsın yurttaş !''diye bağıran bu  adamlara ;

''Ben beş değil elli tane zombiye karşı tek başıma karşı koydum size mi karşı koyamayacağım ?''

diye karşılık verdim  gayet egoist bir tavırla ardından ıslak olduğundan  dolayı üşümüş ellerimi yumruk şekline getirdim ve sıkmaya başladım.

Bu sözlerim karşısında adamların hiç biri bana inanmamış ; hepsi tiksindirici bir şekilde kahkaha atmaya başlamışlar bense onları aldırış etmeden  hangi tarafa doğru kaçacağımın hesabını yapmaya çalışıyordum.

Adamların üç tanesi  bana doğru yaklaştıkça baş ve işaret parmaklarını burun kanatlarına götürmüş nedeninin ise hala kanalizasyon kokuyor oluşum olduğunu düşünüyordum.Buna rağmen üzerime gelen beş kişiden ikisi ve arkada kalıp bana yaklaşmayı denemeyen üç kişi ise hala gülmeye devam ediyordu..

 Aklıma kaçacak bir yer gelmiyor oluşuna rağmen  gülmekten kendilerinden geçen adamların içine daldım ve tüm gücümle yumruklarımı sıkıp adamların suratına bir bir geçirdim bir vurduğum adam en az 30 saniye boyunca bir daha yerden kalkamıyordu.

Bu sırada bana engel olmak istermişçesine ters yönden esen ve yumruklarımın hızı kesen Kuvvetli rüzgar ,saçlarımı savurup saç tellerimin gözlerimin önüne gelip görüşümü azaltmasına neden oluyorken sağ tarafımdan gelen jop darbesi ile sol tarafa doğru savruldum ;

Ben tekrar  doğrulurken sağ tarafımda duran aynı adam jopunu kaldırmış ve bu kez az öncekine göre daha büyük bir hızla yüzüme doğru indirirken sağ elimle jopu tuttum ve adamın sol bacağına kuvvetle tekme attım.Adam bacağına aldığı bu tekme darbesi ile birlikte acı içinde haykırmış ve dengesini kaybedip yere düşmüştü.