5. BÖLÜM ~ İLK ÖPÜCÜK

77.7K 3.1K 224
                                    

Herkese merhabaaa 🙌 okunma sayıları için hepinize tek tek, çok teşekkür ediyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz 😊

Keyifli okumalar ❤

*********

Oy ince bel ince bel da boylaruna maşallah

Bizum evde gelin yok da sen olursun inşallah

İnce belun zayifi trabzon kadayifi

O ince bellerunden da alamadum hayifi

Güz başları ince bel çayirini biçince

Alev alev yanarum ince beli görünce.

-

Altan türküsünü bitirip hafif geri çekilmişti ama kolları kızın beline sarılıydı. İyi ki de hala tutuyordu kızı, çünkü Zümrüt'ün yine dizlerinin bağı çözülmüştü. Dalın ucunda kalmış son yaprak gibi titriyordu adamın kollarının arasında.

Altan fark etmiş olacak ki daha çok sokulup sarıldı kıza. Yine boynuna doğru sokulup küçük bir öpücük bıraktı. Sonra yüzünü ellerinin arasına aldı sevdiğinin. 'Var mı bir demli çayın? Şöyle sana karşı, güzel manzaramla içeyim.'

Adamın sesi öyle aşkla çıkıyordu ki, Zümrüt'ün kalbi eridi. Sonra kollarını adamın beline sarıp, başını göğsüne yasladı. Bir müddet bekledi öylece. Altan da çenesini kızın başına dayamış, bekliyordu.

Zümrüt zorla ayırdı kollarını sevdiğinin vücudundan. 'Sen geç salona, ben getireyim çayları.' Işıltıyla bakıyordu sevdiği adamın gözlerine. Altan'ın aşkla bakan elaların karşısında içi ısındı.

Kız mutfağa doğru giderken sırıtarak seslendi. 'İnce bellide olsun.'

Zümrüt hiçbir şey söylemedi ama onunda yüzüne geniş bir gülümseme yayılmıştı. Birkaç dakika sonra salona geldi. Altan pencerenin kenarında durmuş yağan yağmuru seyrediyordu.

Arkadan adamın beline sarıldı, yüzünü geniş kaslı sırtına yasladı. İçine derin bir nefes çekti. Çekinmeden.

Paltodan yayılan kokuyu içine çekerken çaktırmamaya çalışmıştı ama şimdi keyfince çekiyordu huzur bulduğu kokuyu içine. Sevdiğinin kokusu ile mest olurken fısıltı ile konuştu 'Altan.'

Altan'ın şu an yaşadığı huzur sesine yansımıştı. 'Söyle güzelim.'

Bedeni arkasında duran kadınla bütünlenmişti. Zümrüt'ün ne söyleyeceğini bekledi. Bir süre sonra kızın yumuşak sesi ulaştı kulağına.

'Öyle günler geçiriyorum ki son zamanlarda, başka hiçbir günüme benzemiyor. Ne bereketli bir mevsimdeyim, ne doğurgan bir aydayım. Yağmurlar bizim için yağıyor.

Çilesi dolmayan yürek huzuru tadamazmış. Kıymetim bilinsin diye geç gelirmiş mutluluk. Ben huzuru da tattım, mutluluğu da buldum. Erken gitme, hiç gitme benden olur mu?'

Sözlerini bitirip dudaklarını sırtına dayadı sevdiğinin. Kokusunu tekrar ciğerlerine hapsetti.

Altan arkasını dönüp kızı kollarının arasına aldı. Çenesini tutup kendisine bakmasını sağladı. Usulca dudaklarına yaklaştı. Kalbi gümbürderken gülkurusu dudakların üzerine aşkla kapattı dudaklarını.

Şehvetten çok uzak bir eylemdi bu. Sevgiyle birbirini bulmuştu dudakları. Her birinin kalbine yeni yollar oluşmuştu. Bir süre birbirlerinin tatlarında sarhoş oldular.

Zümrüt kendini adamın dudaklarından usulca geri çektiğinde, utanarak başını önüne eğdi.. Altan'ın gözlerine bakmadan konuştu. 'Ben çaya bakayım.' Hızlı hareketlerle arkasını dönüp salondan çıktı.

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Where stories live. Discover now