MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1

19. BÖLÜM

Watty inşallah beni bu sefer hayal kırıklığına uğratmaz da size doğru bildirimi gönderir. Böyle bir şey olduğu için üzgünüm :( 

İnşallah bu kez okuyabilir, okuyabilirseniz de beğenirsiniz. 

Sizleri seviyorum.

*******

'Hadi o zaman gidiyoruz. Ela'm sen Sevda yengene, biz de Zümrüt'le beraber Rize'ye.'

Zümrüt 'Altan şimdi mi? Hem Tuana gelmeyecek mi?' diye sorduğunda Altan sırıttı. 'O sonra Sevdalar ile birlikte gelir. Biz şimdi gidiyoruz hadi bakalım.'

Zümrüt sevgiyle bakıp gülümsedi.

'Tamam o zaman, gidip sizleri dünyaya getiren güzel anne-baba ile tanışayım.'

-

Bir saat içinde Tuana için küçük bir çanta hazırlamışlar ve yola koyulmuşlardı. 'Altan, Sevda iki çocukla zorlanmasın. Bebeği daha küçük sonuçta, sonradan paparayı yemeyelim.'

'Yok güzelim zorlanmaz, asıl senin dediğin gibi Ayla hanım Sevda'ya yardım için gitseydi o zaman paparayı yerdik.'

Zümrüt sırıttı. 'Eh peki madem.' Altan gözlerini yoldan ayırmazken parmakları ile direksiyonda ritim tutuyordu. Zümrüt şarkının sesini biraz yükseltip rahatça koltuğuna yaslandı. Tuana ise yola çıktıklarından beri oturduğu yerde sevinç dansı yapıyordu.

Sevdaların evine yanaştıklarında Zümrüt dışarıyı süzüyordu. Altan arabadan inip Tuana'yı kucakladığında Zümrüt de hemen arkasından kızın çantasını alıp inmişti. Etrafı geniş bir bahçe ile çevrilmiş, şık ama bir o kadar da abartıdan uzak olan eve doğru yürüdüler.

Kapıya yanaştıklarında Altan 'Hadi bakalım.' deyince Tuana iki eliyle birden kapıya vurmaya başladı. 'Sevda yengeee, Demir amcaa!'

Sevda kapıyı açar açmaz 'Ah yengesinin kuzusu gelmiş, fındığı gelmiş.' diyerek kızı sarmaladı. 'E hadi dikilmeyin siz de, geçin.' diye kenara çekilse de, Altan 'Yok biz yolcuyuz.' deyip gitmeye yeltendi. Sevda ellerini beline koymuş Zümrüt'e kaş göz ediyordu.

'Dur, dur nereye bakalım? Hem şu kız evime daha yeni gelmiş, ne bu böyle yangından mal kaçırır gibi.'

Zümrüt gayet doğal hareketlerle içeriye süzüldü. 'E hadi bir kahveni içelim bari.'

'Kaş göz arasında nasıl müttefik oluyorsunuz, sizi anlayamıyorum.' diye söylenen Altan da el mecbur geçti içeriye. Zümrüt üzerindekini bile çıkarmadan Poyraz'ı sevmeye başlamıştı.

Altan koltuğa yayıldı. 'Kız kocan nerede?'

Sevda 'Yukarıda canım, çalışıyor evimin erkeği.' dedikten sonra 'Demir kocacıııımmm!' diye yukarıya doğru bağırdı. Birkaç dakika sonra Demir homurdanarak aşağı inmeye başladı 'Ne var hatun?'

'Misafirlerimiz var.'

Demir 'Hoş geldiniz.' deyip Altan ve Zümrüt'le kucaklaştı ve koltukta oturan Tuana'yı kolunun altına aldı. 'Naber kız fındık?'

'İyiii, siz de kalmaya geldim.'

Demir 'Hoş geldin o zaman.' dediği yerde kızı usul usul gıdıklıyordu. Kabanlarını çıkarmamış ikiliye döndü. 'Siz hayırdır? Ev çok mu soğuk, ne bu haliniz?'

Altan 'Yok ben hemen gideriz diye çıkarmamıştım.' deyip kabanını çıkardı.

'Hayırdır nereye?'

'Rize'ye.' diyen Zümrüt oldu.

Demir şaşırarak 'Bu saatte mi? Deli mi dürttü oğlum bu saatte, sabahı bekleyemediniz mi?'