40. BÖLÜM ~ HOŞ GELDİN

36.8K 1.5K 340
                                    

Merhabaaa, ben gell diimm :) Dediğim gibi bu sefer erken geldiğim için mutluyum valla :)

Sizler nasılsınız? Ne yapıyorsunuz? Ramazan nasıl geçiyor?

Neyse uzatmadan sadede geleyim :) Bu sefer öyle uzunlar uzunu (kendime göre tabii) bir bölüm yazdım ki... Kendimi kaptırmışım yani anlayacağınız. İnşallah bu durum sizi sıkmaz canlarım :)

Vee başka bir diyeceğim de şöyle ki; yaklaşık 5-6 bölüm içinde final yapmayı düşünüyorum. Başından beri 'Herhalde 45 bölüm yazarım.' falan diyordum ama, benim işim belli de olmaz. Bu sayı artadabilir. Bundan da haberiniz olsun dedim :)

Şimdi sizi bölüm ile baş başa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz. Bölüm ithafı için oy vermeyi unutmayın. 

Yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri çok seviyorum. 

*********

Sevda, Zeynep'in asılan yüzüne baktı. 'Off hemen de asıyorsun yüzünü. Kızım aşkın ne zaman, nerede geleceği belli mi olur? Bak Duru ile Hakan'a.'

Sevda cümlesini bitirmişti ki, Demir bahçe kapısından içeriye girdi. Yüzünde şüphe ile soru soran bir ifade vardı. Gözlerini karısına dikti.

'Ne olmuş Duru ve Hakan'a?'

-

Sevda kocasının sesini duyduğu gibi, içinden kendisine binbir türlü laf saydırdı. Hay dili kopaydı da Zeynep'i aşka inandırmak için Duru ve Hakan'ı ortaya atmayaydı.

Birkaç saniye içinde cin fikirli aklından geçenleri, hemen kocasını daha fazla işkillendirmemek için yumurtlayıverdi.

'Aa kocacım ne olacak Duru ve Hakan'a? Aldılar Tuana'yı, canı sıkıldı diye dışarıya çıkardılar. Daha da gelmediler. Hayır yani gelirken yeşil erik de alın dedim canım çekti dedim.'

Konuştuğu sırada bir yandan da kocasını mutfaktan dışarıya itekliyordu ama başarılı olamadı.

Demir parmaklarıyla çenesini ovuşturdu. 'Kızım sen niye yine erik istedin? Günlerdir erik erik diye kaç kilo götürdün.'

Sonra bir an düşününce eli çenesinde, hareketsizce karısına baktı. 'Sevda hamile misin?'

Sevda bir an kocasına alık balık gibi baktı. 'Kocacım ne alaka ya? Hayır değilim.'

Demir inanmaz bir ifade ile karısına baktı. Hayır yani ne vardı bunda? Gayet de olabilirdi. Kendisi sağlıklı bir erkekti çok şükür. Hatta bu sağlığı, karşısında bir adet Poyraz olarak vücut bulmuştu.

Sevda'ya doğru eğildi, fısıldadı. 'Ne alakası mı var kızım? Ben o alakayı sana çok iyi yaşattığımı düşünüyorum. Bence olabilir.'

Sevda gözlerini devirdi. Demir'i iteklediği yerde bu kez mutfaktan çıkarmayı başardı. 'Hayır sevgilim hamile değilim. Hem ben sana söyledim. Oğlumuz daha küçük, ikinci bebeği henüz istemiyorum diye.'

Demir, karısının çakır gözlerine baktı. 'Kadın bizim oğlumuz mu küçük? Herif koca adam olmuş da bizi keklemiş yürümüyorum diye. Şimdi dışarıda koşturup duruyor. Ayağına top versen penaltı çekecek hergele.'

Sevda kıkırdadı. 'Yaa öyle deme babası. Ne varmış oğlum biraz naz yaptıysa?'

Demir'in dudakları kıvrıldı ama gülmemek için kendini zorladı. 'Ben anlamam kızım. Ben çocuk istiyorum. Bebek sevmek istiyorum. Hem ben sana demedim mi evlenirken en az beş tane çocuk istiyorum ben diye.'

Sevda bir kez daha gözlerini devirdi. 'Off siz de takmışsınız beş çocuk diye. Altan da Zümrüt'e diyordu aynısını. Sanki kendileri doğuruyor Allah'ım ya.'

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Where stories live. Discover now