MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1

44. BÖLÜM ~ BİR GARİPLİK VAR

Merhabaaa.  Nasılsınız canlar?

Sizleri bölüm ile baş başa bırakmadan önce bir şey söylemek istiyorum. Birkaç bölüm öncesinde  söylediğim gibi 45. bölümde final yapıyoruz. Yani bu finalden önceki son bölümümüz. 

Ve bir şey daha, malumunuz bayram öncesindeyiz. Bayram telaşı ve memleket ziyareti derken bilgisayarsız ve internetsiz olacağım. Bu nedenle final bölümümüz bayramdan sonra gelecek. Şimdiden bunu söylemek ve anlayışınıza sığınmak istedim. 

Ve ve ve ve, çenem hazır düşmüşken bir şey daha söyleyeyim :) Bu bölümden sonra yayınlayacağım bildiriye bakmayı unutmayın. Zira size, kendimce küçük bir sürprizim var. 

Sizleri seviyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. 

Keyifli okumalar. 

*********

Zümrüt ekranı gördüğü ilk dakikadan beri ağlıyordu. Doktorun söylediğine şaşıran Altan kafasını adamın önüne uzattı. 'Bebekler mi?'

Doktor kafa salladı ve söylediklerinden sonra Altan'ın gözleri doldu. 'Evet bebekler. İnşallah çift yumurta ikizi, iki tane bebeğiniz olacak.'

-

Zümrüt ikiz lafını duyunca önce bayağı bir sessiz kalarak kendisine bakan yüzleri inceledi. En son da Altan ile göz göze geldikten sonra, ellerini yüzüne kapattı.

O esnada omuzları sarsılarak gülmeyle karışık ağlama sesleri çıkarıyordu. Altan uzanıp karısını kolları arasına alırken, saçlarını öpüp kokladı.

Zümrüt kafasını kaldırıp, yaşlarla ıslanmış gülümseyen gözlerini Altan'a dikti.

Sevda ıslanmış gözlerini sildiği yerde konuşmayı başardı. 'Ben annemlere de haber vereyim.'

Sevda dışarıya çıkarken, doktor ayağa kalktı. 'Toparlandıktan sonra hamilelik süreciniz ile ilgili olarak konuşuruz. İçeride bekliyorum.' deyip masasına geçti.

Zümrüt karnını sildikten sonra çabuk hareketlerle üzerini düzeltti. Perdenin arkasından çıkarken arkasından ördek yavruları gibi Altan, Duru ve Zeynep de kızı takip etti.

Zümrüt doktorun karşısına geçtiğinde hem heyecanla hem de endişe ile ellerini ovuşturuyordu. '8 haftalık dediniz, ama ben bu süreç içerisinde regl oldum. Yani bebeklerime bir şey olmuş mudur?'

Altan, karısının doktorla bu şekilde açık konuşmasına kıl olurken, bir yandan da bebekler için endişeye kapıldı. 'Bu önemli bir problem mi?'

Doktor sakince gülümsedi. 'Bu durum hamileliğin ilk üç ayında gözlemlenebiliyor. Ama şu anki kontrolüme göre herhangi bir sorun ya da düşük tehlikesine neden olacak bir problem yok. Endişe etmeyin.'

Zümrüt rahat bir nefes aldı. Doktor devam etti. 'Özellikle bu birkaç hafta içerisinde kendinizi çok yormamaya özen gösterin.'

Altan doktorun her dediğini pür dikkat dinlerken, Zümrüt her denileni bir bir aklına not etti.

Dışarıya çıktıklarında Zeynep ve Duru, duruma yeni aymış gibi aynı anda Zümrüt'e sarıldı.

'Ya şimdi bebişler mi geliyoorr?'

'Zümrüüütt, kız bir taşla iki kuş vurdunuz ha maşallah.'

Zümrüt kızların dediklerine gülerken, Sevda yanlarına geldi. Önce Zümrüt'e sonra da Altan'a sıkı sıkı sarıldı. Geri çekildiğinde gülümsedi.

'Babamlar bu akşam dönüyor. Uşaklara felekten bir gece yapmazsak olmaz dedi.'

Altan güldü. 'Yaparız.' Sonra Zümrüt'ün elini tutup yürümeye başladı. Arkasını dönüp geride kalan kızlara sırıttı. 'Ondan önce, beni karımla baş başa bırakın.'