23. BÖLÜM

36.1K 1.7K 111
                                    

Herkese yeniden merhabaa :)

Bu aralar yazmakta biraz zorluk çekiyorum. Bunun nedeni hem yoğun olmam hem de 'İham perisi' denen şeyin yoksunluğunu yaşamam. Gerçi okunma sayılarının düşmesi de beni üzerek bu durumu etkiliyor diyebilirim. 

Sözün özü, demem o ki; umarım bölümü okurken sıkılmazsınız. Çünkü en büyük korkum benim bölüm yazarken yaşadığım zorluğun size sıkılma olarak yansıması.

Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar :)

*********

Kapıyı çaldıktan sonra çok beklemeden kapı açıldı. Karşısında gördüğü mavi gözler şaşkınlıkla kendisine bakıyordu.

'Zümrüt.' dedi o şaşkınlıkla.

Zümrüt dolu dolu olan gözlerini kırpıştırarak hemen çantasını bırakıp sarıldı. 'Abi.'

-

Sinan da kollarını Zümrüt'e dolarken bir an yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atıp, bu ani gelişin endişesini yaşadı. 'Hoş geldin.' dedi sarıldığı yerde. Hâlâ kapının önünde duruyorlardı. Zümrüt'ü içeriye doğru çekip yerde duran çantayı aldıktan sonra kapıyı kapattı.

Sonra kardeşine tekrar dönüp kızın yüzünü ellerinin arasına aldı. Zümrüt'ün şiş gözlerine odaklandı bir süre.

'Canım. Ne oldu?'

Zümrüt kafasını sağa sola salladı 'Bir şey olmadı.' der gibi. 'Seni görmek istedim, çok özledim abimi.' dedi tebessüm ederek.

Sinan inanmamış gibi baktı kızın gözlerine, sonra kendisi de gülümseyip tek tek yanaklarını öptü Zümrüt'ün. 'Çok mu uykulusun? Ne bu gözler böyle?' dediği yerde evinin geniş salonuna doğru yürüdü.

Zümrüt 'Yol boyunca uyumuşum valla.' dediği yerde Sinan'ın arkasından yürüyordu. Sonra bir an kırdığı potu anladı.

Sinan da anlamış olacak ki kafasını Zümrüt'e çevirip soru soran gözlerle baktı. 'İstanbul'dan burası kaç saat sanki? Ne kadar uyudun sen?'

Zümrüt bir eliyle ötekinin parmaklarıyla oynadığı yerde konuştu. 'Yola çıkmadan önce de bayağı uyumuştum. Uyku uykuyu çekti işte yolda da uyumuşum.' deyip sırıtmaya çalıştı.

Sinan çok irdelemeden koltuğa çökerken bir eliyle koltuğa vurarak Zümrüt'e yanına oturması için işaret verdi. Zümrüt üzerindeki kabanı çıkarıp koltuğun kenarına bıraktıktan sonra Sinan'ın yanına oturdu. Ayakkabılarını da çıkardıktan sonra dizlerini katlayıp ayaklarını altına aldı.

'Çok özlemişim burayı, havasını.'

'Sen de bir şey var?' dedi Sinan iyice huzursuzlanarak. Çünkü Zümrüt öyle bitkin görünüyordu ki.

Zümrüt 'Sen benim gelmeme bozuldun herhalde Sinan Bey! Ne bu sorgu?' diyerek dudaklarını büktü ve arkasını döndü.

Sinan Zümrüt'ü biraz sinir etmek istedi. 'Valla bozuldum ne yalan söylim. Ne bu böyle habersiz çıkıp gelme falan? Bekar bir erkeğin evi burası kızım.'

Zümrüt gözlerini kıstığı yerde Sinan'a dönüp, gözlerini mavi gözlere dikti. 'Hııı sen de bekar erkek hayatı yaşayacak bir adamsın değil mi?'

'Niye? Ben yaşayamaz mıyım hayatımı öyle?'

'Aşıkken yaşayamazsın canım abicim.' diyerek göz kırptı Zümrüt. Sonra birden yüreği sıkıştı. Yüzü düştü.

Bir kaç dakikadır aklından çıkmış olan Altan yeniden kor gibi düştü içine.

Sinan Zümrüt'ün bu değişken haline artık dayanamayıp 'Anlat bakalım neyin var senin?' dedi otoriter bir sesle.

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin