37. BÖLÜM

33.5K 1.5K 127
                                    

Merhabalaar nasılsınız? Açıkçası ben biraz kötüyüm :( Finallerim başlıyor. Malum sene sonu olduğu için aşırı yoğunum. Yorgunluktan, uykusuzluktan başım çatlayacak gibi :(

Bundan dolayı bölümü çok iyi kontrol edemedim, yazım yanlışlarım, bozuk cümlelerim varsa beni mazur görün :)

Bölüm ithafı için oy vermeyi unutmayın. Yorumlarınızı bekliyorum. 

Seviliyorsunuz. Keyifli okumalar.

**********

Altan alnını, Zümrüt'ün alnına yaslamış öylece duruyordu. Zümrüt birden kesik kesik nefesler almaya başladı. Kapalı gözlerini açtığında, Altan'ın titreyen, ıslak kirpikleri ile karşılaştı.

Ellerini adamın yüzünde gezdirdikten sonra parmakları ile göz yaşlarını sildi. Gözleri ağırlaşmıştı, nefes almakta zorluk çekiyordu. Sesi fısıltıdan farksız bir şekilde çıktı.

'Altan, boşanalım.'

-

Altan Zümrüt'ten duyduğu ile birden kafasını kaldırdı. Elleri titremeye başladı. 'Zümrüt ne diyosun sen?'

Zümrüt ağladığı yerde saklanmak ister gibi, mahcupça başını önüne eğdi.

Altan Zümrüt'ün başını kaldırıp, yüzünü ellerinin arasına aldı. 'Nasıl söylersin bunu, nasıl terk edersin beni? Sen gidersen nasıl yaşarım ben?'

Zümrüt hıçkırıklarının arasında ellerini yüzüne kapattı. 'Dayanamıyorum Altan, taşıyamıyorum bu yükü. Her gün ölmektense bir kere öleyim bırak beni nolur.'

Altan kabullenemez hareketlerle başını sallayıp Zümrüt'ü kollarının arasına çekip çenesini kızın başına yasladı. 'Sakın bir daha söz etme bundan. Çok güzel günler yaşayacağız seninle. Ben nasıl vazgeçerim senden Zümrüt? Sen de vazgeçmeyeceksin. Bizim aşkımız her şeyin üstünde, her şeyin.'

Zümrüt ağladığı yerde kafasını sağa sola sallıyordu.

Altan Zümrüt'ün tekrar kendisine bakmasını sağladı. 'Düzelecek her şey. Bana bırak. Sen bana bir kere evet dedin Zümrüt'üm bırakmak yok, pes etmek yok.'

Zümrüt hiçbir şey demeden Altan'ın kucağına gömülüp ağladı, ağladı ağladı. Kendisini Altan'ın karşısında küçücük hissediyordu. Baktıkça utanıyor, kendisini saklamak istiyordu.

Ama kabuslarından sıyrıldığı tek yer Altan'ın kollarıydı. Sığındığı tek liman Altan'dı. Adamın kollarında ağladıkça rahatladı. Altan onu sarmaladıkça ruhunun yeniden iyileşeceğine dair umutları daha da güçlendi.

Altan kendisini kucağına alıp yerden kaldırırken gözleri ağırlaşıp, uykuya yenik düşmek üzereydi. Gözleri kapanırken yumuşak yatağa bırakıldığını hissetti. Sonra yanaklarını okşayan Altan'ın elini.

Adam eğilip Zümrüt'ü öpmeden önce fısıldadı. 'Şimdi uyu güzel gözlüm, uyandığım zaman bir şeyler yemen lazım tamam mı?'

Zümrüt kendisini bırakmadan önce belli belirsiz kafa sallayabilmişti.

Zümrüt uykuya dalarken, Altan bitik bir şekilde odadan çıktı. Ağrıyan başını şakaklarını ovuşturarak ellerinin arasına aldı.

Aşağıya indiğinde tedirginlikle, bir şey söylemesini bekleye yüzlerle karşılaştı. Emine hanım yine ağlıyordu. Zümrüt'ün bulunmasına sevinmeleri resmen kızı böyle gördüklerinden sonra kursaklarında kalmıştı.

Koltuğa yığılır gibi oturduktan sonra başını arkaya yasladı. Gözlerini açmadan konuştu. 'Sadece yaşadığının korkusunu üzerinden atmaya çalışıyor. Zamana ihtiyacı var.'

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin