25. BÖLÜM

40.9K 1.8K 99
                                    

Umarım bölümü zevkle okursunuz canlarım :)

Bir sonraki bölüm ithafı size olsun istiyorsanız oy verebilirsiniz. Sizleri seviyorum. 

Keyifli okumalar.

*********

Altan, hayal sandığı görüntü yanından kaçıp gitmesin diye kızın ellini yakalayıp yanağının altına koydu ve sıcak bir öpücük bıraktı. 'Sensiz ölüyorum. N'olur bırakma beni.'

Zümrüt gözleri buğulanarak, dudaklarını ateşler içinde yanan adamın şakağına bastırdı. 'Bırakmam. Asla bırakamam.'

-

Altan uyumuşken, Zümrüt elini yavaşça adamın başının altından çekti. Yatağa oturup özlediği yüzü seyretmeye başladı. Uzun parmaklarını yavaşça adamın saçları arasında dolaştırırken yüzüne fazlasıyla huzurlu bir gülümseme yayıldı.

Ne kadar öylece Altan'ın başında bekledi bilmiyordu ama elinin altındaki bedenden yükselen ateşle kendine gelip adamı uyandırmaya çalıştı.

Altan rahat rahat uyuyup homurtulu sesler çıkarsa da, Zümrüt umursamadan, uyuyan adamı kollarından çekiştirerek doğrulttu.

'Erkekler grip olduğu zaman ölümcül hastalığa yakalanmış gibi davranmak zorundalar mı gerçekten?' diye kendi kendine söyleniyordu. Çünkü Sinan da grip olduğu zaman, günlerce, ölecekmiş gibi yorgan döşek yatardı. Bir yandan konuşurken bir yandan da Altan'ı uyandırdı.

Gözlerini aralayan adam, kıza gülümseyerek baktı. Zümrüt de gülümsediği yerde sanki oldukça ağır değilmiş gibi, bir de rahatlıkla yayılıp daha da ağırlaşan adamı kollarından çekiştirdi.

'Altan hadi kalk. Ilık bir duşa girmen lazım. Ben de sana yiyecek bir şeyler getireyim.'

Altan kafasını salladığı yerde ayağa kalktı ve üzerindeki ince t-shirtü kafasından sıyırıp yatağın üzerine bıraktıktan sonra odasındaki banyoya girdi.

Öylece durmuş Altan'ı seyreden Zümrüt, adam görüş alanından çıktıktan sonra kendine geldi ve Altan'ın yatağın üzerine bıraktığı, terden ıslanmış t-shirtü alıp kirli çamaşır sepetine attı.

Odadan çıkıp aşağıya indiğinde mutfakta olan Sevda ve Ayla hanımın yanına gitti. Tuana masada oturmuş önüne konulmuş kurabiyeleri yiyordu. Tuana'nın başına hafif bir öpücük bıraktıktan sonra gayri ihtiyari bir şekilde Ayla'ya bakarak konuştu.

'Altan'a yiyecek bir şeyler hazırlasak diyorum. Daha sonra ilaçlarını alması lazım.'

'Tabi kızım, dolapta yemekler var. Ben şimdi ısıtır hazırlarım.'

Zümrüt 'Yok yok, siz zahmet etmeyin. Ben ayarlarım.' dedikten sonra daha önce de kullandığı mutfakta rahat rahat dolaşıp, Altan'a tepsi hazırlamaya koyuldu.

Ayla hanım Tuana ile otururken Sevda da kedi gibi, Zümrüt'ün yanında bir o yana bir bu yana gidip duruyordu. Zümrüt sonunda dayanamayıp konuştu. Hem de alenen sırıtarak.

'Söyle hadi ne söyleyeceksen.'

'Hı?'

'Söyle diyorum Sevda. Deminden beri kıvranıp duruyorsun karnına ağrılar girdi konuşamamaktan.'

Sevda Zümrüt'ün sırıtmasından kuvvet alarak, kızı kolundan tuttuğu gibi salona çekiştirip koltuğa oturttu. Kendisi de karşısına kuruldu. Birkaç dakika kadar dudaklarını dişledikten sonra konuşmaya başladı.

'Zümrüt, bizi affedebilecek misin?'

'Neden sizi affediyorum?' dedi Zümrüt ruhsuzca.

'Yani, biz de sana bir nevi yalan söylemiş olduk.'

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin