MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1

39. BÖLÜM

Merhaba okurcanlarııımmm. Herkese hayırlı ve kolay geçen ramazanlar diliyorum :)

Nasılsınız bakalım? Ben, çok şükür sonunda finallerim bittiği için iyiyim ve mutluyum. Ve finaller bittiğine göre artık daha sık aralıklarla bölüm yayınlamayı umut ediyorum :) İnşallah yani :D

Neyse uzun uzun konuşmayayım yine, zaten uzun bir bölüm yazdım :) İnşallah beğenirsiniz. Bu bölüm öncekiler gibi dram ve Zümrüt-Altan ağırlıklı olmadı şimdiden onu söyleyeyim dedim. 

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruuum. Bölüm ithafı için oy vermeyi unutmayın güzellerim. :**

Ayy gitmeden önce son bir şey söyleyeyim. Neredeyse 6 ayın sonunda 'Mabedim.'i Genel Kurgu sırasında görmüş bulunmaktayım, hem de 56. sırada gördüm yaaa :))) 

Bunca gevezelikten sonra nasıl mutlu olduğumu anlamışsınızdır herhalde. İşte bu yüzden canlarım, ne olur oy vermekten geri durmayın. Siz oy verdikçe yorum yaptıkça hikayem daha geniş kitlelere ulaşacak. 

Tabi hikayeyi başkalarına tavsiye etmenize de yok demem yani :D 

Neyse hadi bu sefer gerçekten gittim. Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar. 

*********

Altan şu an Zümrüt'ü deli gibi istese de, her hareketi Zümrüt'ten beklediği için daha fazlasına yeltenmedi. Ama kızın belinde duran elinin baskısı farkında olmadan artmıştı.

Zümrüt Altan'ın dudaklarında gezinen dudaklarını araladı. Altan karısına tam karşılık vermeye başlamıştı ki, mutfağa, karı kocanın arasına bıçak gibi giren bir ses doldu.

'Biiizz geldikkk. Sizlere Safiş'in gözlemesini getirdiiikk.'

-

Altan duyduğu sese içinden saydırarak arkasını dönünce Sevda'yı gördü. Dişlerinin arasından tısladı. 'Ne iyi yaptın da getirdin Sevda.'

Sevda zaten Altan ve Zümrüt'ü öyle gördüğü an 'Aaayyy çok pardon.' deyip, dışarıya çıkmak için panikle arkasını dönmüş ama hemen arkasında duran kocasının göğsüne çarpmıştı.

Zümrüt zaten o an Altan'ın arkasına sinmiş, Sevda'ya değil de Demir'e öyle yakalanmanın utancını yaşıyordu.

Demir sırıttığı yerde Sevda'nın elini tutup, geldikleri gibi bahçe kapısından dışarıya çıktı. 'Çok pardon abicim yanlış zamanda geldik.'

Onlar dışarıya çıkarlarken Altan hemen arkalarından yeltendi. 'Durun abicim nereye?'

Sevda dönüp sırıttı. 'Biz en iyisi normal insanlar gibi kapıdan gelelim. Hadi görüşürüz.' Demir'e baktı. 'Hadi kocacım.'

Demir bir şey demeyip karısını takip ederken, Altan kafasını sağa sola salladığı yerde Zümrüt'e döndü. 'Deli bunlar.'

Zümrüt dudaklarını büktü. 'Deliliği mi var, valla rezil olduk Altan off.'

Altan sırıttı. Sevda'lar gelene kadar en azından bir iki dakika vakitleri vardı. Zümrüt'ü çenesinden tutup az önce yarım kaldığı yerden devam etmek için dudaklarına eğildi. Zümrüt'ün dudaklarını ağır ağır talan ederken, Zümrüt kendisinden geçti.

Dizleri titreyince arkasındaki tezgaha tutunmaya yeltendi. Altan o sırada kızı daha çok kendine çekti. Daha sert öptü. Zümrüt nefes almak için kendini çekince Altan muzipçe sırıttı. Burnunu Zümrüt'ün burnuna sürttü. 'Doyamıyorum sana elalım.'

Zümrüt gülümsedi. Elleriyle Altan'ın yüzünü kavrayıp yeniden dudaklarına uzandı. Az önce içeriye girenleri unutmuş gibiydiler şu an. Ama o kişiler kendilerini unutturmaya niyetli durmuyordu.